Karar gazetesinin ekonomi yazarı İbrahim Kahveci, Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin “Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor” şeklindeki açıklamasını eleştirdi. Türkiye’nin ucuz işçiliğe dayalı Çin modeline döndüğünü ifade eden Kahveci, “Artık herkes birer ırgat olarak köle maaşına çalışacaktır. Kimse kalıcı zenginlik ve refah beklemesin. Sadece seçim için bir zam alırsınız, o kadar” yorumunu yaptı.
Kahveci, bugünkü köşe yazısında Nebati’nin şu ifadelerini okurlarıyla paylaştı:
Dövizi düşürmek için yüksek faiz artışı yapabilirdik. Ama o zaman üretim bundan olumsuz etkilenirdi. Biz bir yol ayrımına gittik. Enflasyonla birlikte büyümeyi tercih ettik. Yoksa enflasyonu düşürmek için çok sert tedbirler alabilirdik. Yüksek faiz artışı yapardık. O zaman üretim dururdu. Kur korumalı TL’ye geçerek bir yandan doları frenledik. Diğer yandan üretimi ve büyümeyi tercih ettik. Bu sistemden dar gelirliler hariç üretici firmalar, ihracatçılar kâr ediyorlar. Çarklar dönüyor. Büyümeyi tercih ettiğimiz için büyüme rakamları iyi geliyor, büyüme istihdama da olumlu olarak yansıyor. Ama biz dar gelirli vatandaşlarımıza yönelik gelirlerini arttırıcı düzenlemeler yapıyoruz. Böylece onları enflasyonun karşısında korumaya çalışıyoruz.
fazla oku
Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)
Bu açıklamanın tek gerçek yanının “bu sistemde dar gelirliler hariç herkes kazandı” kısmı olduğunu ifade eden Kahveci, şöyle devam etti:
Bir kere şu notu düşelim: Sayın Bakan belki haberi yoktur ama yine de belirtelim: Merkez Bankası suni şekilde faiz düşürdüğünde piyasa faizleri düşmedi. Kimse faiz düşürdük ve ekonomi canlandı diyemez. Tersine MB’nin suni faiz indirimi kur artışı ve risk artışı ile beraber piyasa kredi faizlerini yükseltmiştir. Hatta devletin borçlanma faizi bile yüzde 17-18’lerden yüzde 25-26’lara çıkmıştır.
Neyse... Gelelim fakirlerin kaybına... Yani ücretlilere. ISO-500 verilerine göre 2021 yılında çalışan başına ücret ve maaş geliri yüzde 26,3 artışla 11,500 lira olmuş. SGK’ya beyan edilen ücretler düzeyi ise 2020 yılında 4.682 liradan 2021 yılında yüzde 20,4 artışla 5.635 liraya yükselmiş. Burada verdiğimiz ücretler brüt ücretlerdir. Bu demektir ki büyük şirketlerde çalışanların maaşları biraz daha fazla artış göstermiştir. SGK verileri bu yılın ilk çeyreğinde ücret artışının geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 45,0 gerçekleştiğini gösteriyor. Enflasyonun yüzde 70’i geçtiği yerde ücret artışı oldukça geride kalmış.
Ben size şöyle bir örnek vereyim: TÜİK GSYH verisinde “Mevsim etkisinden arındırılmış cari fiyatlarla GSYH değeri” üzerinden “İşgücü Ödemeleri”ne bakıyoruz. 2016 yılı ilk çeyreğinde çalışan başına işgücü ödemesi 2.556 liradır. Bu tutar 2022 ilk çeyreğinde 7.487 liraya çıkmıştır. Bundan yaklaşık 6 yıl önce işgücü ödemeleri GSYH’dan yüzde 32,1 pay alıyordu; şimdi bu pay %24,6’ya indi. İşgücü başına alınması gereken tutar bugün 9.780 lira olmalıydı. Yani her bir çalışan ortalama 2.300 lira gelirini kaybetmiş durumdadır. Ya da daha net ifade edelim: Ücretler yüzde 30,6 erimiştir.
Kahveci, yazısının son kısmında da şu yorumu yaptı:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati aslında bir gerçeği ifade etmiş oldu: Türkiye 1970’lerdeki ucuz işçiliğe dayalı ÇİN MODELİNE geri dönmüştür. Ortada Nass var vs hikaye. Ya da enflasyon sebep-faiz sonuç teorileri vs de birer örtü. Hedef ucuz işçiliğe dayalı yeni bir Türkiye yaratmaktı ve bu başarıldı. Artık herkes birer ırgat olarak köle maaşına çalışacaktır. Kimse kalıcı zenginlik ve refah beklemesin. Sadece seçim için bir zam alırsınız, o kadar.
Karar, Independent Türkçe