Sığınmacılar konusu son aylarda Türkiye'nin en önemli siyasi polemikleri arasında yer alıyor.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamalarda iktidara gelmeleri halinde Suriyeli sığınmacıları 2 yıl içerinde geri göndereceklerini söylüyor.
Ancak Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına karşın kimi medya kuruluşları, yazarlar ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, CHP'nin 2016 yılında hazırladığı sığınmacı raporunu hatırlatıyor.
CHP, Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu'nun 10 aylık bir çalışmanın sonucunda hazırladığı, "Sınırlar Arasında - İnsanlık Dramından İnsanlık Sınavına" adıyla kitap haline getirilen mülteci raporunu 20 Haziran 2016 yılında açıklamıştı.
Komisyon üyeleri CHP Milletvekilleri Veli Ağbaba, Zeynep Altıok, Mustafa Balbay, Nurettin Demir, Selina Doğan, Muharrem Erkek, Özcan Purçu, Sezgin Tanrıkulu ve Elif Doğan Türkmen'in ortak çalışmasının ürünü olan raporu bizzat Ağbaba, kamuoyuna bir basın açıklamasıyla duyurmuştu.
160 sayfalık raporda sığınmacıların yaşadıkları sorunlar ve çözüm önerileri yer alıyor.
Rapor bugünlerde "Sığınmacılar dönmeli" diyen CHP'ye sıklıkla hatırlatılıyor
Ancak bütün bunlar içerisindeki bir ifade bugünlerde sığınmacıların geri gönderilmesi gerektiğini söylenen CHP'ye sıklıkla hatırlatılıyor.
O da şu: "İlk aşamada misafir olarak kabul edilen Suriyeli mültecilerin ülkemizde kalıcı oldukları kabul edilmelidir."
Bu ifadeden dolayı bugün iktidara gelmesi halinde Suriyeli sığınmacıları geri göndereceğini söyleyen CHP samimiyetsizlikle suçlanıyor.
"Türkiye, AB'nin mülteci kampı durumuna geldi"
Peki bu raporu hazırlayanlar arasında olan ve kamuoyuna duyuran CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, eleştirilere ne diyor?
Ağbaba, sorularımızı cevapladı. "Geldiğimiz noktaya baktığımız zaman Türkiye adeta Avrupa'nın mülteci kampı durumuna geldi" diyen Ağbaba, bunun da iktidarın politikası sonucu yaşandığını söyledi.
"Sığınmacılara değil sorun üreten politikalara karşıyız"
Suriyeli sığınmacılara değil onu yaratan politikalara karşı olduklarını ifade eden Ağbaba, "O raporda aynen böyle yazıyor" dedi.
Göçmen sorunun büyüten politikaların 2011'den beri AK Parti tarafından uygulandığını savunan Ağbaba, "Sığınmacı ve Suriye meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değil. Bu krizi Türkiye tek başına yönetemez, yönetmemeli de. Ortak problemi, dünya üstlenmeli. Ancak bizimkiler hem siyasal hem ekonomik sebeplerden dolayı Türkiye'yi göçmen kampına dönüştürdü" diye konuştu.
"İktidar, göçmen göndermeyerek AB ile pazarlık yapıyor"
"Bu siyasi ve ekonomik sebepler nedir" sorusuna Ağbaba, şu cevabı verdi:
Siyaset sebepleri şöyle: Avrupa Konseyi'nin Avrupa Birliği'nin değerleri var. Örneğin yolsuzluk, insan hakları, kayırmacılık ve rüşvetle alakalı. İktidar mülteci göndermeyerek Avrupa ile pazarlık yapıyor. 'Sen bu konuları gündeme getirme ben senin adına mültecilere ev sahipliği yapacağım' diyor. Diğer bir konu ekonomik sebep. Belli bir para alarak Türkiye'yi adeta para karşılığında satmış oluyor.
"Girişimiz açık çıkışımız kapalı"
Türkiye'nin sınırlarının delik deşik olduğunu iddia eden Ağaoğlu, "Afganistan'dan, Suriye'den Pakistan'dan kalkıp gelen birisi aslında Türkiye'ye yerleşmeye gelmiyor. Avrupa'ya gitmek için geliyor. Bizim girişimiz açık, çıkışımız kapalı. Asıl mesele Türkiye'yi mülteci kampı haline getiren politika. Biz diyoruz ki adam gitmek istiyorsa bırak gitsin" ifadelerini kullandı.
"İktidar göçmen politikasıyla Türkiye'nin başına 100 yıl kurtulamayacağı bir bela açmış durumda"
Avrupa Birliği ile Türkiye arasında 2013'de imzalanıp 2016'da yürürlüğe giren "Geri Kabul Anlaşması"na CHP olarak karşı çıktıklarını, bu anlaşmanın Türkiye'yi zora soktuğunu ileri süren Ağbaba, "Bütün mültecileri ne Türkiye ekonomisi kaldırır ne sosyal ve kültürel yönümüz kaldırır. İktidar mülteci politikasıyla Türkiye'nin başına 100 yıl kurtulamayacağı bir bela açmıştır. Türkiye'nin en temel meselesi olarak önümüzde duruyor" diye konuştu.
"Bu sorunun Suriye ile anlaşılmasından çözülmesi mümkün değil"
Suriyeli sığınmacıların geri gönderilmesi için başından beri Şam yönetimiyle anlaşılması gerektiğini söylediklerini bu amaçla 2012'de Suriye'ye bir heyet gönderdiklerini söyleyen Ağbaba, şunları ifade etti:
"Bu sorunun Suriye ile bir ilişkiye geçmeden çözülmesi mümkün değil. Suriye ile görüş orada barışı sağla. İnsanların can güvenliğini sağla. Burada yapacağın masrafı Suriye'de yap. Bırak Avrupa'da ortak olsun. Çarşısını, camisi baştan kurulsun. Suriyeli göçmenler ülkelerine güle oynaya, elini kolunu sallaya sallaya gitsin diyoruz."
"Bizi suçlayanlar pozisyonlarına baksın, her gün fikir değiştiriyorlar"
Bu sözlerin ardından kendilerini eleştirenlere sert çıkan Ağbaba, "O mülteci raporuna bakarak bizi suçlayanlar kendi pozisyonlarına bir baksınlar. Her gün fikir değiştiriyorlar" yorumunu yaptı.
"Sığınmacılar geri gitmesin demedik"
2016 yılındaki Suriyeli sığınmacıların çoğunun kalıcı olduğu yönündeki ifadeyi hatırlatarak, "Bugünkü söylemlerle ters düşmüyor mu bu ifade" diye sorduğumuz Ağbaba, şu cevabı verdi:
Bu koşullarda ve bu politikalarla Suriyeli sığınmacılar ülkemizde kalıcı gözüküyor. Çünkü bu iktidar sığınmacıları koz olarak kullanarak yanlış bir siyasetle ülkede kalıcı yapmaya çalışıyor. Yoksa bizler kalkıp sığınmacılar kalıcı olsun demedik. Ama diyoruz ki bu koşullarda ve bu politikalarla kalıcı gibi gözüküyor. O nedenle biz diyoruz ki biz bu politikayı değiştireceğiz ve Avrupa'nın mülteci kampı olmayacağız. Sığınmacıların huzur içinde ülkelerine dönmelerini sağlayacağız. Ama bu politikalarla bu insanların ülkelerine dönmesi mümkün değil.
CHP, yeni bir sığınmacı raporu hazırlamayı düşünüyor mu? Ya da bizzat Esad'la görüşmek için Suriye'ye gitmeyi planlıyor mu? sorularına da Ağbaba’nın cevapları şöyle oldu. Şu an gündemimizde yeni bir rapor yok. Gündemimizde olan şey Suriye’de barışı sağlayıp, Suriyelilerin dönmesi. Bu iktidar BAE, Suudi Arabistan, İsrail’le barıştı bir kapı komşumuz Suriye ile barışmıyor. Temel sorun bu. Ben görüşülmesi gerektiğini savunuyorum.
"Tepkiden çekindiklerinden sığınmacı ve vatandaş olanların gerçek sayısını düşük tutmaya çalışıyorlar"
İçişleri Bakanlığı'nın Türkiye'de 5,5 milyon yerleşik yabancı olduğu iddiasına karşın gerçek rakamın daha yüksek olduğunu tahmin ettiklerini aktaran Ağbaba, "Süreç şeffaf yönetilmiyor. Kendileri de verdikleri rakamlara inanmıyor. Sadece kamuoyunun tepkisinden çekildiği için rakamları düşük tutmaya çalışıyorlar. Sayı sürekli artıyor. Böyle giderse 10 milyon sığınmacı olacak" dedi.
"Bu insanların gönderilmesi dışında alternatif düşünmüyoruz"
Veli Ağbaba, sözlerini şöyle noktaladı:
Sığınmacı meselesi hem güvenlik hem de ekonomi açısından ciddi bir problem. Dolayısıyla bu insanların gönderilmesi dışında başka alternatif düşünmüyoruz.
© The Independentturkish
