Genç Türkler İrlanda'da: "Ev sahibim 'Neden Türkler bu kadar gelmek istiyor? Orada bir felaket mi oldu?' diye sordu"

Türkiye'den İrlanda'ya gitmek için başvuran gençlerin sayısı son altı ay içinde en yüksek seviyeye ulaştı. Peki, İrlanda neden cazip? Nasıl gidiyorlar? İrlanda'daki Türkler anlatıyor

Kolaj: Independent Türkçe

Marmara Hukuk'tan mezun olup Dublin'de kuryelik yapan kadın: 15 bin maaşla dahi Türkiye'ye dönmem".


Bundan yaklaşık 20 gün önce sosyal medyanın gündeminde Tuğçe'nin bu sözleri vardı.

"Dönmesin, zaten bu ülkenin onun gibilere ihtiyacı yok" diyen de oldu, "Keşke biz de gidebilsek, kendini kurtarmış" diyen de... 
 

 

Tuğçe Tenbel son senelerde Türkiye'den İrlanda'ya göç eden binlerce gençten sadece biri.

Türkiye'den İrlanda'ya gitmek için başvuran gençlerin sayısı son altı ay içinde en yüksek seviyeye ulaştı.

Öyle ki, vize başvuruları ilk zamanlarda belge eksikliği ya da diğer teknik sebeplerden tek tük reddedilirken bu sayı şimdilerde yüzde 50'lere kadar yükseldi. Yani artık İrlanda daha seçici davranıyor.

İrlanda'nın başta Dublin olmak üzere birçok şehrinde yaşı 20 ve 35 arasında değişen ciddi bir Türk genç popülasyonu oluştu. 


İrlanda neden cazip? Nasıl gidiyorlar?

Tuğçe de diğer binlerce genç gibi bir dil okulu aracılığı ile İrlanda'ya gitti. İrlanda'da İngilizce dil eğitimi veren dil okulları büyük bir pazar oluşturuyor.

Dublin başta olmak üzere Cork, Drogheda, Limerick gibi şehirlerde bulunan dil okulları dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen binlerce öğrenciye hizmet veriyor. 

İrlanda'daki dil okulları Birleşik Krallık gibi ülkelere göre kıyaslanamayacak kadar daha ucuz fiyatlara hizmet veriyor.

Aynı kalitede hizmet veren 6 aylık bir dil okulu için Birleşik Krallık'ı tercih ettiğinizde kayıt tutarı 10 bin euroya yaklaşırken aynı tutar İrlanda'da fiyat 3 bin euroya kadar inebiliyor.

Türkiye gibi ülkelerden giden öğrencilere en cazip gelen taraflardan biri İrlanda'nın öğrencilere verdiği part time çalışma hakkı.

Genellikle hizmet sektöründe çalışan öğrenciler part time saat ücreti ile aylık 1000 euro civarında bir gelir elde edebiliyorlar.

Yasalar izin vermese de çoğu iş yeri öğrencilerin tam zamanlı çalışmasına göz yumuyor.

Hafta içi günde 3 saatini dil okulu eğitimine ayıran bir öğrencinin kalan sürede tam zamanlı çalıştığında aylık geliri 1800 euroya kadar çıkabiliyor. 

Part time çalışma hakkı kazanmak için İrlanda'ya giden öğrencilerin en az 6 ay süreli dil okullarını tercih etmesi gerekiyor.

Bu durumda İrlanda devleti öğrencilere 2 ay da tatil hakkı veriyor. Yani 8 ay boyunca İrlanda'da çalışma ve oturum hakkı kazanıyorlar.

Bu süre bittiğinde İrlanda'da kalmak isteyenler 8 ayın sonunda neredeyse üçte biri fiyatına yeniden kayıt yenilebiliyor.

Üçüncü hakları da var; yani İrlanda'ya dil okulu ile giden bir öğrenci 2 kez daha dil okuluna kayıt olarak toplamda 2 sene İrlanda'da hem çalışıp hem okuyarak yaşayabiliyor. 

Bu sürecin sonunda toplamda 1 sene aralıksız çalışan öğrenciler kalıcı çalışma ve oturum izni için vize başvurusu yapma hakkı kazanıyorlar.

Kabul almaları durumunda İrlanda Vatandaşlığı'na kadar giden sürecin önü açılıyor. Bu şekilde İrlanda'da kalıcı olan bir çok Türk genci var ama süreç yeni gelenler için giderek zorlaşıyor.


Tuğçe'nin hikayesi: Türkiye'de hayalini kuramayacağım şeyleri yapabileceğimi gördüm

Independent Türkçe'ye konuşan Tuğçe Tenbel'in aklına İrlanda'ya dil okulu aracılığıyla gitme fikri ilk olarak 2018 yılında Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdiğinde giriyor.

Yurt dışında yüksek lisans yapmak için arayışa giren Tuğçe, İrlanda'ya dil okula ile gitmenin bir başlangıç olabileceğini düşünüyor.

Sonrasında hızlıca karar vererek avukatlık stajını dahi yapmadan dil okuluna kayıt yaptırıyor ve vizeye başvuruyor. Ve 2019 senesinin 24 Eylül gününde Dublin'e ayak basıyor. 

Tuğçe İrlanda'ya uyum sürecinde yaşadığı zorlukları, çalıştığı işleri, İrlanda'daki Türkleri, neden kalmak istediğini ve sosyal medyada tartışılan o sözlerini anlattı.


- İrlanda'ya ilk gittiğinde hangi zorlukları yaşadın? 

En başta her şey çok zordu. Buraya geldikten sonra AB vatandaşı olmadığımızdan dolayı biz Türkler için işlemler çok uzun sürüyor. İş izni ve vize izni için her 8 ayda bir bunlarla uğraşmak gerekiyor.

Sonrasında ilk başta bulunan işler İngilizcemiz genelde iyi olmadığı için Türkiye'de burun kıvıracağınız işler oluyor.

Ben ilk olarak okul temizliğine gittim. Günde 3 saat, haftada 15 saat çalışıyordum. Elime 600 euro civarı geçiyordu.

Sonrasında Burger King'te çalıştım. Orası benim için çok zordu. Hayatım boyunca beni o kadar tüketen bir işte çalışmadım. 
 

2.jpg
Tuğçe Tenbel / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Şu an büyük bir market zincirinde çalışıyorum. Elime haftalık 400 euro kadar bir para geçiyor, bu da beni rahat geçindiriyor.

Şu an Cork şehrindeyim. O röportajın yapıldığı sırada Dublin'de bisiklet ile yemek dağıtıyordum. Yağmurun altında çalıştığım da oldu, kaza da geçirdim.

Irkçılar tarafından saldırıya uğradığım da oldu. Burada bisiklet ile yemek dağıtanlar dışarıdan gelen öğrenciler olur. Irkçı gruplar en çok onları hedef alıyor. 


"Kuzenim Yıldız Teknik Üniversitesi mezunu harita mühendisi, mayısta o da geliyor"

Bir yıl Deliveroo yapmıştım ama o videoyu geçen sene çekmiştik. (Editör notu: Deliveroo 2013 yılında Londra'da kurulan bir yemek dağıtım şirketi. Mobil bir uygulama aracılığı ile yemek dağıtımı yapıyor. Dağıtan kuryelere de da sipariş başı komisyon vererek çalışıyor.)

Karantina başlayınca ne yapacağımı düşündüm. Pandemi süresince İrlanda devleti bize yıl boyunca haftalık 350 euro destek verdi.

Devletten destek alıyorduk ama boş durmak istemedim. Burada öğrenciler yüksek lisans eğitim için gereken parayı bu tip işlerle çıkarır. O yüzden de çalışmak istedim, bisiklet sürmeyi de zaten seviyordum. 

Sonra arkadaşım böyle bir video çekmek istedi. O zaman bu kadar yayılacağını düşünmedim. Geçenlerde arkadaşım videonun o kısmını tekrar paylaştı.

Sanırım artık böyle konular çok tepki çektiği için bu sefer çok dikkat çekti. Marmara Hukuk mezunu avukat kuryelik yapıyor, şeklinde yayıldı. Hikaye bu...


- Tepkiler daha çok olumlu yönde miydi yoksa olumsuz mu?

Üzülerek söylüyorum genelde olumlu tepkiler geldi. Şu yüzden üzülerek söylüyorum; insanlar o kadar bıkmış ki, insanların mutsuzluğun bir şekilde aktarabilmişim oraya... Bu yüzden bana teşekkür ettiler. 

Tek tek yorumlara baktım. Herkes ne demek istediğimi açmaya çalışmış. Kimse mutlu değil, insanlar bana hak vermiş.

Olumsuz tepki de geldi, linç de oldu ama keşke birileri çıkıp 'ülkemiz aslında güzel, şöyle fırsatlar var' deseydi.

Ama böyle olmadı. Karşıt düşünceli insanlar "Savaş çıkarsa dönme, geneleve düşeceksin" gibi tepkiler verdi. Kimisi çıkmış "Lise arkadaşım benim, PKK broşürü dağıtırdı" demiş. Kim mesela tanımıyorum, lise arkadaşım değil...


- Peki, senin gibi yurt dışına çıkmak ya da İrlanda'ya gitmek isteyenlerden sana mesaj atan, yol yordam soran oldu mu?

Çok fazla soran oldu, hala soran var. Her yerden mesaj alıyorum. Twitter ve Instagram'dan mesaj aldım. Avukatlardan çok yazan oldu, başka mesleklerden de yazan oldu.

"Avukat arkadaşlarım dönerci olmak istiyor" demek istemezdim ama durum bu. Her gün bir avukat arkadaşımla konuşuyorum, hep gözyaşı döküyoruz.

Kimsenin adalete inancı kalmamış, ekonomik olarak da batık durumdalar. Kabullenmek zorunda oldukları çalışma şartları çok kötü, her konuşmamız çok kötü geçiyor.

Benim kuzenim Yıldız Teknik Üniversitesi'nden mezun olmuş bir harita mühendisi, 10 senedir çalışıyor. O da mutlu değil... O da geliyor, vizesi çıktı. Mayısta geliyor.

Kendi işini yapacak imkanı bulana kadar burada her işi yapmayı kafaya koydu. Başka bir kuzenim uçak mühendisi. O da gelecek, başvuru yapmaya hazırlanıyor. 

5 yıldır öğretmenlik yapan bir arkadaşım var. O da geliyor. Bana hukuk bitirip buraya geldiğim için vizyonsuz falan dediler ama bu insanların hepsi mi vizyonsuz?


"Geceleri arkama bakmadan yürüyorum, bunun parasal bir karşılığı yok"

- 'Aylık 15 bin lira maaş alsam da Türkiye'ye dönmem' sözün çok tepki çekmişti. Yanlış mı anlaşıldı?

Ben herhangi bir para karşılığı Türkiye'ye dönmem. Bu 'iğrenç hayatımı kurtaracağım' gibi bir şey değil aslında; içimi rahatlatacak bir noktaya gelmem lazım.

O kadar emek verdim, burada yüksek lisans yapmam lazım. Onun dışında 'Türkiye ne olursa olsun, banane' de demiyorum. Ayrıca buranın da kendine göre sorunları var. 

Orada demek istediğim şuydu. Henüz İngilizceyi tam olarak öğrenemedim. Şu an daha yeni yüksek lisans başvurumu yaptım. Sonrasında belki dönerim, bilmiyorum. Ama zor duruyor.

Ayrıca İrlanda'da bir kadın olarak var olmak da beni cezbediyor. Sokakta geceleri arkama bakmadan rahatça yürüyebiliyorum. Bunun herhangi bir parasal karşılığı yok. O yüzden Türkiye'de birisi bana ayda 50 bin lira da verse dönmem. 


- Oraya gelen senin gibi Türk gençlerinin sayısının arttığını sen de görüyor musun?

Evet, benim yaşadığım şehir Cork'ta en fazla 10 tane Türk öğrenci vardı. Onun dışında da çalışmaya gelen tek tük insan vardı.

Şu an bırakın Dublin'i Cork'ta bile en az 500 Türk öğrenci var. Bana yazanlardan nasıl gelebileceğini soranlardan bile bunu fark ediyorum.


- Avukatlıktan, mesleğinden vazgeçmek zor oldu mu?

Evet, burada mesleğimi yapamıyorum. Tekrardan burada okul okumam ve ruhsat almam gerekiyor. Tabii ki zoruma gidiyor.

Dönüp stajımı yapıp avukatlık yapmayı ve bir mücadele içinde olmayı halen istediğim oluyor. Ama Türkiye'de hayalini bile kuramayacağım şeyleri burada yapabileceğimi gördüm. O çatışmayı yaşadığım oluyor. 
 

3.jpg
Yasir Baba / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Tuğçe gibi İrlanda'ya dil okulu ile gelen gençlerden birisi de Türkiye'de yaşadığı sırada gazetecilik yapan Yasir Baba olmuş.

Yasir bundan 2,5 sene önce 29 yaşındayken Dublin'e yerleşmiş. Kalıcı olmaya çalışıyor, gazetecilik dalında yüksek lisans yapmak istiyor.

Şu an ise bir markette çalışıyor. Türkiye'yi çok sevdiğini söylemesine rağmen dönme fikri aklına geldiğinde bile ansksiyete yaşadığını söylüyor.

İrlanda'ya gelmesinde Türkiye'de maruz kaldığı kötü çalışma kötü koşulları ve geleceğe dair yaşadığı umutsuzluk etkili olmuş.

Sorduğumda ailesinin bir yerden sonra 'İşsizken ne kadar acı çektiğini gördük, git oğlum' dediğini söyledi.

Şimdi ise yüzünün güldüğünü ve ailesinin de bu yüzden mutlu olduğunu belirtiyor.


"Ev sahibim 'Neden Türkler bu kadar gelmek istiyor? Orada bir felaket mi oldu?' diye sordu"

Yasir, pandemiden sonra Türkiye'den İrlanda'ya olan ilginin kat kar arttığını ve Türklerin artık çok daha fazla görünür olduğunu diğer yandan yeni gelenler için işlerin zorlaştığını anlattı:

Pandemiden sonra gelen insan sayısı genel olarak arttı. Çünkü pandemi sırasındaki kapanmada vizeler donmuştu ve birikme olmuştu. Ama gelen Türklerin sayısında daha fazla bir artış oldu. Markette bir müşterim bana Türklerin sayısının neden bu kadar arttığını sormuştu. Ayrıca ev sahibim kendisini kiralık ev için kendisini çok fazla Türk'ün aradığını söyledi, 'Neden Türkler bu kadar çok gelmek istiyor? Orada bir felaket mi oldu?' diye sordu. Bizim sorunlarımıza dair çok bilgileri olmadığı için şaşkınlık içindeler...

 

Pandemiden önce kariyer için gelenler de oluyordu ama pandemiden sonra insanlar daha çok ekonomik kaygılarla Türkiye'den kaçıp buraya yerleşmek istiyorlar. Tabii toplumsal baskılar da gelme sebeplerinden, zaten burada konuştuğum Türkler kendilerini artık çok rahat hissettiklerini söylüyor.
Kendi çalıştığım marketten örnek vereyim. Ortalama 25 kişinin çalıştığı bir yer; biz pandemiden önce 2 kişiydik şu an 9 Türk olduk. Başka başvurular da hala geliyor. Artık sadece Türkçe konuşarak mesai bitirdiğim oluyor.


- Gelenler çoğunlukla sizin gibi genç insanlar mı?

"Evet, büyük oranda genç insanlar geliyor. Ama pandemiden sonra gelenlerin yaşı küçülmeye başladı. Artık daha genç insanlar gelmeye başladı.

Z kuşağından gençler de görüyorum. Hatta lise mezunu, üniversiteyi yarım bırakıp gelmiş insanlar görüyorum. Yani insanlar Türkiye'yi tamamen kafalarında bitirip geliyorlar.

Bununla beraber eğitim seviyesi de düşüyor. Eskiden kariyer yapmak isteyen üniversite mezunları geliyor, şimdi direk olarak ekonomik kaygılarla gelen insan sayısı artıyor. 

Bu insanlar direk olarak bisiklet ile yemek dağıtmaya başlıyor. Ya da o tip nitelik gerektirmeyen işleri yapıyor.

Mesela bisiklet ile yemek dağıtma işinde saat başı kazanç düşmeye başladı. Brezilyalılar zaten yoğun olarak bisiklet ile yemek dağıtıyordu, artık Türkler de var.


"Türk Hava Yolları, İrlanda'ya artık boş uçak indirmiyor"

Bunların dışında İrlandalı bir arkadaşımın THY yolları kullanması gerekti. THY'nin buraya İrlanda'ya boş uçak indirmediğini öğrendik, yer bulamadı.

Öğrenciler buraya Pazartesi günleri gelir, her hafta başı yeni kurslar başlar. Artık uçaklarda yer bulmak bile zor...

Buraya bir anda fazla yığılma olunca sorunlar da görünür oldu. Mesela burada büyük bir konaklama sorunu var. Artık daha büyük bir sorun haline geldi.

Kısacası ilk geldiğimizde bizim karşılaştığımız İrlanda ile yeni gelecek Türk gençlerinin karışılacağı İrlanda arasında büyük farklar var. Artık şartlar onlar için zorlaştı.

Bizim hayatımızın belli rutinleri oldu. Aşağı yukarı yerleşik bir düzenimiz oturdu. Yeni gelenler daha fazla kira ödüyor, biz kiralar gelen zam dalgasından eski olduğumuz için çok etkilenmedik.

İş yerinde yeni gelen bir arkadaşım paylaşımlı bir odaya 650 euro aylık kira ödüyor, ben geldiğimde 380 euro ödüyordum.

Ben geri kalan ile çok rahat yaşıyordum ama yeni gelen arkadaşlarımız artık geçinmekte zorlanıyor, ilave iş yapmaya çalışıyor.

Hiç ev bulamayanlar oluyor. Mesela buraya gelen bir Türk arkadaşımızın ev bulamadığı için en başta hava limanında kaldığını duyduk.

Buraya gelip ev bulamayan kişilerden bazıları geçici süreliğinde dil okulu acentelerinde yatıp kalkıyor, buna da gördük.
 

4.jpg
Yasir Baba / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Türklerin mekanları oluşmaya başladı"

Türkler sokaklarda da görünür olmaya başladı. Belli mekanlar var, Türklerin mekanları oluşmaya başladı. Bilinen belli mekanlar var. Geçen bir kafeye gittim.

Kasadaki çocuktan oturanlara kadar neredeyse herkes Türk'tü. Ben geldiğimde böyle bir şey yoktu. Dublin'de bir Türk'e rastlamak çok zordu.

Artık Instagram hikayelerine baktığımda bile kendi sokağımdan hikaye paylaşan Türkler görüyorum.

Onun dışında dil okuluna giden Türk arkadaşlarımla konuşuyorum. 15 kişilik okullarda en az yedi, sekiz Türk öğrenci olduğunu söylüyorlar.


- İrlandalılar size nasıl bakıyor?

Her yerde ırkçılar vardır ama İrlandalıların genel olarak göçmenlere karşı bir sempatisi var. Sonuçta kendileri de çok göç etmiş bir halk.

Hatta çalıştığım yerde bizimle daha rahat iletişim kurmak için tek tük Türkçe kelime öğrenen insanlar bile oldu.


"İrlanda hükümeti seçici olmaya başladı"

İrlanda hükümeti açık olarak politikasını deklare etmese de işleri zorlaştırmaya başladı, artık daha seçici davranmaya başladı.

Burada çok fazla göçmen yığılması oldu. AB ülkelerinden gelenlere bir şey demiyorlar. Latin Amerika ülkelerinden gelen öğrencilerinden vizesiz 3 ay oturma izinleri var.

Türkiye'den gelenlere bu yüzden katı vize kuralları uyguluyorlar. 

Vize süreleri uzamaya başladı. Benim zamanıma göre vize başvuruları neredeyse 10 kat arttı. Binlerce kişiden oluşan Telegram grupları oluşmaya başladı. Vize redlerinin sayısı da arttı. Bunları duyuyoruz."
 

5.jpg
Alican Fincan / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Gelenlerin çoğu geri dönmek istemiyor" 

Pandemiden sonra İrlanda'ya gelen Türklerin sayısındaki ciddi artışı doğrulayanlardan birisi de 2019'da İrlanda'ya gelen Alican Fincan.

Geldikten sonra bir sene boyunca Türkiye'den dil okullu ile gelmek isteyenlere gönüllü olarak yardımcı olmuş.

Şimdi kendisi gibi İrlanda'ya gelen 3 arkadaşı ile beraber kurdukları Yonca Danışmanlık Şirketi aracılığı ile bu işi daha profesyonel olarak yapıyorlar.

Belli dil okulları ile anlaşmaları bulunan şirket öğrencilere birçok seçenek sunuyor, vize işlemlerinde yardımcı oluyor.

Alican da İrlanda'daki Türklerin sayısında ciddi artış olduğunu söyledi.

Biz buraya kariyer yapmak için gelmiştik. Biz geldikten sonra Türkiye'deki malum koşullardan sonra buraya gelip kalıcı olmak isteyen Türklerin sayısı arttı. Dil eğitimi almak isteyen de var ama çoğunluk burada iyi bir iş bulup kalıcı olmak istiyor.

Çoğu kişi buraya gelme şartlarını bilmiyordu. Youtube üzerinden videolar çekmeye başladık, yüzlerce soru alıyorduk. 1 sene boyunca böyle gönüllü şekilde yardımcı olduk. Türkiye'den hiç tanımadığım bir sürü insanla saatlerce telefonda konuştum.


- Bu işi sizin gibi profesyonel olarak yapan Türkler var mı?

İlk geldiğimizde yoktu, gönüllü olarak yapanlar vardı. Talep fazla olmaya başlayınca bizim gibi profesyonelleşmeye başlayanlar oldu.

Şu an bu işi bizim gibi profesyonel olarak yapan İrlanda'da en az 5 Türk daha olduğunu tahmin ediyorum.


- Pandemiden sonra gelen Türk sayısının artışını siz de gözlemliyor musunuz?

Evet, kesinlikle arttı. Zaten pandemi döneminde vizeler kapalıydı. Başvuru alınıyordu, ama sonuçlanmıyordu.

Geçtiğimiz eylülde kapanma bitince hızlı şekilde vizeler sonuçlanmaya başladı. Ve bir yığılma oldu.

Bunun dışında da İrlanda'da Türkler yoğunlaşmaya başladı. Ben pandemiden önce burada sokaklarda Türk pek göremiyordum.

Şimdi öyle değil; sadece Dublin değil Cork, Limerick gibi şehirlerde de Türklerin sayısı artıyor.


- İnsanlar daha çok hangi sebeplerle İrlanda'ya gelmek istiyorlar?

Ekonomik anlamda Türkiye'de sıkıntı çekmeyen ama fakat kendini yeterince özgür hissetmediği için İrlanda'ya gelmek isteyen belli bir kesim var.

Mesele sadece ekonomi değil. Onun dışında ekonomik sebeplerden ötürü buraya gelmek isteyen ciddi sayıda insan var.

Sadece dil öğrenmek için buraya gelen de var, ama söylediğim diğer sebeplerden gelen insan sayısı çok daha fazla. Buraya gelenlerin çoğunluğu geri dönmek istemiyor.

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU