Erbaş: Ne kadar çok minare görürsek, o kadar çok kalbimiz coşuyor

“Bir köyden bir köye, bir şehirden bir şehire geçerken ne kadar çok minare görürsek, o kadar çok gönlümüz, kalbimiz coşuyor. İşte o minarelerin sayısını artırmamız lazım"

TBMM Başkanı Mustafa Şentop ve Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfınca Üsküdar'daki Cemile Sultan Korusu'nda düzenlenen TDV Bağışçıları ve Balkan STK'ları İftar Programı'na katıldı / Fotoğraf: AA

Aynı zamanda TDV Mütevelli Heyeti Başkanı da olan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TDV Bağışçıları ve Balkan STK'ları İftar Programı'nda yaptığı konuşmada, vakfın İslam medeniyetinin en önemli unsurlarından biri olduğunu söyledi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Hazreti Peygamber'den bugüne kadar İslam medeniyetinin geçirdiği her aşamada vakıf anlayışının ne büyük hizmetlere vesile olduğunun, tarihin altın sayfalarına ne kadar faydalı faaliyetler bıraktığının kitaplardan okunduğunu aktaran Erbaş, TDV'nin 1975'den bu yana Hazreti Peygamber'in bıraktığı bir büyük emaneti omuzlarına aldığını, bugüne kadar hem yurt içinde hem yurt dışında çok büyük hizmetler yaptığını dile getirdi.

"Priştine'de 10 bin kişilik büyük bir cami yapıyoruz"

Geçen yıl Balkanlar'ı ziyaret ettiğini hatırlatan Erbaş, gittikleri her yerde Türkiye'den çeşitli vakıfların ve özellikle TDV'nin destekleriyle mezun olmuş gençleri gördükleri zaman Türkiye adına iftihar ettiklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

Balkanlar'da hem eğitim faaliyetlerimiz hem de cami inşaatlarımız devam ediyor. Şu anda bitmiş olan pek çok camimiz var, bitmek üzere olanlar var, yeni başladıklarımız var. Bitmek üzere olan Tiran Namazgah Camimiz... İnşallah ya Kadir Gecesi'nde ya da Kadir Gecesi'nden hemen iki gün sonraya denk gelen cuma namazında Tiran Namazgah Camimizin açılışını gerçekleştirmek nasip olacak. Üsküp Camimiz, şu anda kubbesi atılma durumunda. İnşallah en kısa zamanda Üsküp Camisi'ni de bitirmeye gayret edeceğiz. Ama şimdi öyle büyük bir hayır var ki önümüzde o da Kosova Priştine Camisi. Kosova Priştine'de, içi 7 bin kişi alacak, 3 bin kişi de avlusunda namaz kılabilecek durumda 10 bin kişilik büyük bir cami yapıyoruz. Niye bu kadar büyük başladık camiyi? Kosova'nın yüzde yüzde 95'i Müslüman, yüzde 2 Katolik var, işte yüzde 1,5-2 kadar Ortodoks var. Demek ki yüzde 4-5 ancak gayrimüslim var. Katoliklerin yaptığı kiliseye sadece Katolikler girer biliyorsunuz. Ortodokslar Katolik kilisesine, Katolikler Ortodoks kilisesine girmez. Onların ibadethaneleri farklıdır. Buna rağmen Vatikan'daki katedral gibi bir katedral yapmışlar Kosova'ya. Neden yapmışlar bu kadar büyük bir kiliseyi, bu kadar büyük bir katedrali? Bunun arka planında tamamen misyonerlik faaliyeti var. Ama biz Müslümanız elhamdülillah, Müslümanlar olarak Priştine'ye, Kosova'ya mührümüzü öyle vuralım ki çünkü Priştineli, Kosovalı kardeşlerimiz bunu istiyorlar bizden

"İhtiyaç olan pek çok yerde bizim mutlaka birlikte çalışmamız gerekiyor"

Diyanet İşleri Başkanı olduğu günden beri kendisine bu taleplerin geldiğini dile getiren Erbaş, "Biz de imkanlarımızı tabii bir araya getirmeye çalışıyoruz ama çok zor, sizlerin desteği olmadan bu camileri yapmamız zor. Karadağ'da, Akova'da geçen yıl yine ziyaretimizde sembolik bir cami temeli attık, sadece 1 metrekare çukur kazdık, oraya harç döktük, sembolik olarak caminin yerini belirledik. Ama geçen seneden bu yana 1 metre dahi bunu ilerletemedik. Neden? İmkanlarımız kısıtlı" ifadelerini kullandı.

TDV'nin desteğiyle Balkanlar'da 10 kadar okul yürütmeye çalıştıklarını vurgulayan Erbaş, şunları kaydetti:

İmam hatip liseleri, liseler, Yüksek İslam Enstitüsü var, ilahiyat fakülteleri var. Bu bizim en önemli görevlerimizden birisi. İslam topraklarında ezanların kıyamete kadar okunmasını arzu ediyoruz. Yine şehirden şehire giderken inanır mısınız? Hepinizin de o duyguyu yaşadığınıza inanıyorum. İnsanın gözü minare arıyor. Yani bir köyden bir köye, bir şehirden bir şehire geçerken ne kadar çok minare görürsek, o kadar çok gönlümüz, kalbimiz coşuyor. İşte o minarelerin sayısını artırmamız lazım. Arnavutluk'a deprem konutlarını açmak için gittiğimizde Arnavutluk'taki Müslüman kardeşlerimizin komünizm döneminde 1700 kadar caminin yıkıldığını, o 1700 camiden ancak şu an 1000 kadarının yapıldığı bilgisini öğrendik. Henüz yıkılan 800 cami daha yapılmamış. Kosova, Makedonya öyle. Pek çok yerde yıkılan camileri bile henüz yapamadık. İhtiyaç olan pek çok yerde bizim mutlaka birlikte çalışmamız gerekiyor

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU