"16 bin gönüllü özgürlüğümüz ve hayatımızı korumak için geliyor" diyen Zelenski'ye "yabancı savaşçı" uyarısı: Kontrol edilmezlerse başa bela olurlar

Emekli albay Işık, "Yüzde 80'i ganimet ve casusluk için gelecek" derken Ateş, "Kontrol edilmezlerse sorun olabilirler" dedi. Suriyeli muhalif siyasetçi Hoca ise içlerinde karşı tarafa veya ülkelerine çalışan ajanların olabileceğini ifade etti

Ukrayna lideri Zelenski, kendileriyle savaşmak üzere 16 bin yabancı gönüllü savaşçının ülkeye geleceğini iddia etti

Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırısı, 9.'uncu gününde. Savaşın ilk günlerinde Ukrayna makamları dünyaya çağrıda bulunarak kendileriyle savaşmak isteyen gönüllü yabancılara davette bulunmuşlardı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu çağrı cevapsız kalmadı. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, dün yaptığı açıklamada Ukrayna'ya yardım için 16 bin yabancı gönüllü savaşçının geleceğini, ilk kafilenin ülkeye ulaşmak üzere olduğunu belirterek, "Onlar bizim özgürlüğümüzü, hayatımızı korumak için geliyor" dedi.

Zelenski'nin bu açıklamasına Rusya Savunma Bakanlığı'ndan cevap geldi. Bakanlık açıklamasında, "Ukrayna'ya savaşmaya gelen tüm batılı paralı askerler savaş esiri olarak muamele görme hakkına sahip olmayacak" ifadelerine yer verdi. 

uluslarasıtugaylar.jpg
İspanya İç Savaşı'nda cumhuriyetçilere yardım için binlerce yabancı, gönüllü savaşçı gitmişti

 

İspanya iç savaşına 53 ülkeden gönüllü geldi ama sonuç değişmedi

Tarih boyunca birçok savaşa dışarıdan gönüllü veya görevli gelen yabancı savaşçılar dahil oldu.

1936-1939 yılları arasında İspanya'da Francisco Franco'nun başını çektiği milliyetçi güçlere karşı cumhuriyetçiler saffında savaşmak üzere 53 ülkeden çoğunluğu sosyalist 32 bin gönüllü gelerek "Uluslararası Tugaylar" adı altında savaştı.

Buna karşın milliyetçiler de "Nazi Almanya'sı" ve "Faşist İtalyan" yönetiminden açık askeri destek aldı.

Cumhuriyetçi hükümet, milliyetçilere yabancı ülkelerin desteğinin kesilmesi için 21 Eylül 1938 yılında "Uluslararası Tugayları" dağıttı.

Ancak bu bile cumhuriyetçileri 1939'da kesin yenilgiden kurtaramazken, yabancı gönüllüler tahminlere göre savaş süresince 10 bine yakın ölü ve esir verdi.

ladin.jpg
Usame Bin Ladin, 1980'lerde Afganistan'a mücahitler saffında savaşmak için giden yabancı gönüllülerden biriydi

 

Afganistan'a gelen gönüllüler El Kaide'yi kurdu

Afganistan, 1979'da Sovyetler Birliği tarafından işgal edildikten sonra başlayan direnişe katılmak üzere 1980'li yıllarda özellikle Arap ülkelerinden binlerce gönüllü savaşçı gelerek Afgan mücahitlere destek verdi.

Bunların bir kısmı Afganistan'ı terk etmeyerek Usame Bin Ladin'in öncülüğünde El Kaide gibi radikal terör örgütlerinin oluşumunu sağladı ve yaptıkları eylemlerle 2003'de bu sefer ABD'nin Afganistan'ı işgal etmesine neden oldu.

Afganistan'daki yabancı savaşçıların 2011'den itibaren Suriye ve Irak'a yönelmesi üzerine Taliban, yabancı savaşçı katılımına daha mesafeli bakmaya başladı.

ırakelkaidesi.jpg
Irak'a giden yabancı savaşçılar sonrada IŞİD adıyla anılacak radikal örgütün oluşmasına katkı sağladı 

 

Yabancı savaşçılar, Irak'ta da radikal akımları güçlendirdi

Irak'ın 2003 yılında ABD tarafından işgalinin ardından da bu ülkeye "cihat" adı altında binlerce yabancı savaşçı gelerek genellikle "El Kaide" çatısı altında örgütlendi.

Çoğunlukla yabancı savaşçılarca gerçekleştirilen intihar saldırıları ABD ve müttefiki Irak ordusuna kayıplar verdirse bile kendi ideolojilerini dayatmaları özellikle yerli aşiretlerle gerilime neden oldu.

Yaşanan gerilimi iyi takip eden ABD istihbaratı direnişçi Sünni aşiretlerin bir kısmını kendi saffına çekerek "Uyanış Konseyleri" adı altında örgütleyince barınmakta zorlanan yabancı savaşçıların çoğu Irak'ı terk etti.

Kalanlar ise Irak İslam Devleti adını alan örgüt çatısında (2014'te IŞİD'e dönüştü) faaliyetlerini sürdürdü.

mepanews.jpg
Suriye'deki gerek muhalif gerekse rejime yakın güçler içerisinde çok sayıda yabancı savaşçı var / Fotoğraf: mepanews

 

Suriye'ye dünyanın dört bir yanından savaşçı akını oldu

2011'de başlayan Suriye iç savaşı yabancı gönüllülerin en çok dahil olduğu ülkeler arasına girdi. 

Dünyanın dört bir yanından "cihat" adı altında gelen savaşçıların büyük bir kısmı özellikle IŞİD, Nusra gibi radikal örgütlere katılarak, bu yapıların ÖSO gibi yerli Suriyeli örgütler karşısında güçlenmesini sağladılar.

Yabancı savaşçılar, muhaliflerin savaş gücünü arttırsa dahi radikal örgütleri güçlendirmeleri gruplar arası bölünmelere ve ülkedeki savaşın da vahşetin de dozajının artmasına sebebiyet verdi.

Yabancı savaşçıların varlığı Beşşar Esad yönetimine "Uluslararası terörle mücadele ediyoruz" propagandası yapma ve Lübnan, Irak ve İran gibi ülkelerden kendi yanında savaşacak güçleri ülkeye getirtme şansı verdi.

ukrayna2.jpg
Yabancı savaşçıların Ukrayna'daki savaşa nasıl bir etkileri olacağı merak ediliyor 

 

Yabancı gönüllü savaşçı kartına bu kez de Ukrayna başvuracak

Peki bütün bu örnekler bir yana yabancı savaşçılar, Ukrayna'ya katkı sağlar mı yoksa sıkıntı mı olur?

Bunu meslekleri sürecinde özel kuvvetler bünyesinde de görev yapan iki emekli albaya Mithat Işık ile Haydar Ateş ve Suriye muhalefetinin Türkiye'deki temsilcilerinden Halid Hoca'ya sorduk.

mithatışık.jpg
Mithat Işık / Fotoğraf: Twitter

 

"Yüzde 80'i ganimet ve casusluk için gelecek"

Muharip Gaziler Derneği Genel Başkanlığı görevini de sürdüren eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı Emekli Albay Mithat Işık, Volodimir Zelenski'nin "16 bin gönüllü yabancı savaşçı gelecek" açıklamasını eleştirerek, "Bu gelecek kişilerin kim olduğunu nereden biliyorsun? Bunların yüzde 80'i ganimet için gelir. Bir kısmı ahlaksızlık veya casusluk için gelecek" iddiasında bulundu.

Işık, bir devlete bağlı yabancı gücün gelmesi halinde bunun anlaşabileceğini ifade ederek, "Diyelim ki Almanya, Ukrayna lehine savaşmak üzere bir tugay gönderdi, başında komutanı belli bu olur. Ama böyle gönüllü adına gelecek başıbozuk kişiler ciddi risk oluşturur" dedi.

Işık, operasyon başlamasının ardından sivillere silah dağıtılmasını da eleştirerek, gayri nizami harbin, yani düzenli, büyük birlikler yerine küçük gruplarla düşmana karşı gerilla tarzında yürütülen mücadelenin savaş anında değil barış sürecinde planlanması gerektiğini söyledi.

siviller.jpg
Işık, sivillere rastgele silah dağıtılmasının risk oluşturacağı iddiasında 

 

"Sivillere rastgele silah dağıtırsan oluşacak kontrolsüz gruplar soygun yapar"

"Gayri nizami harp düzensizlik değildir" diyen Işık, "Mahalle, semt, kasaba, şehir, bölge sorumluları, görev birimleri önceden bellidir. Bunların hepsi bir komutana ve özel kuvvetlere bağlıdır. Savaş anında öncesinde bir planlamaya dayanmadan sivillere rastgele silah dağıtırsan oluşacak kontrolsüz gruplar soygun yaparlar, kendi aralarında çatışırlar veya cephede savaşanların ailelerine zarar verirler" diye konuştu. 

"Gönüllü savaşçılar gayri nizami harp yürütsün" anlayışıyla hareket edilmesi halinde, bunların kontrolsüz silahlandırılan sivillerin hiyerarşisini ve nizami ordunun düzenini de bozabileceğini belirten Işık, şunları kaydetti:

"Bir ülkenin gayri nizami savaşı o ülkenin insanları tarafından yürütülmesi gerekir. Çatışma anında yabancı savaşçıların gelmesi büyük risk oluşturur. Bunların kim olduğunu araştıracak zamanın da yok. Para için seni de satar. Çok ama çok iyi kontrol altında tutulmaları lazım. Bir taraftan da savaş sürerken kısa sürede bu düzeni kurmak güçtür" 

haydarateş.jpg
Haydar Ateş / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Para için savaşan da özel kuvvetlerden ayrılanlar da var"

Bir dönem Afganistan'da NATO'ya bağlı görev yapan Türk birliğinin ilk komutanı Emekli Kurmay Albay Haydar Ateş, yabancı savaşçıların ağırlıklı olarak iki kesimden oluştuğunu aktardı. 

Ateş, "Para için savaşan, kimi zaman Blackwater, Wagner gibi özel askeri şirketlere bağlı kişiler var. Ülkelerindeki özel kuvvetler gibi birimlerden emekli olan ve savaşmayı alışkanlık haline getirmiş, macera arayışındaki kişiler de söz konusudur" ifadelerini kullandı.

"Savaşmayı iyi bilirler, şehir savaşlarında çok etkili olabilirler"

Ateş, her iki gruptaki kişilerin her türlü savaş tekniğini ve teçhizatını gayet iyi bildiklerini ve savaş sırasında 3'erli 5'erli gruplarla hareket ederek özellikle şehir savaşlarında deneyimsiz ordular karşısında çok faydalı olabileceklerini vurguladı. 

keskinnişancı.jpg
Ateş, keskin nişancıların şehir savaşlarında etkili olacakları düşüncesinde 

 

"İyi kontrol edilmezlerse sorun olabilirler"

Ateş, buna karşın yabancı gönüllü savaşçıların çok iyi kontrol edilmesi gerektiğine işaret ederek, "Bunları bir sistem içinde tutmak zorundasın. İyi kontrol edilmezlerse sorun olurlar" dedi

"Savaştıkları için bir süre sonra beklentileri olabilir" diyen Ateş, "Paraları ödendikten, lojistikleri, yemekleri aksatılmadığı sürece sorun olmaz. Ukrayna imkanları olan bir ülke. Dışarıdan da çok yardım geliyor. Dolayısıyla ihtiyaçlarını karşılarlar. Bu nedenle en azından Ukrayna'ya gelenlerle ilgili bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum" değerlendirmesini yaptı.

halidhoca.jpg
Halid Hoca / Fotoğraf: Twitter

 

"Yabancı savaşçıların çağrılması savaşın gayri nizami hal alacağının işareti"

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi yabancı gönüllü savaşçıların en fazla geldiği çatışmalardan biri 2011'de başlayan Suriye iç savaşı oldu.

Bundan dolayı Işık ve Ateş'e sorduğumuz soruları 4 Ocak 2015 - 5 Mart 2016 tarihleri arası Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu Başkanlığı yapan Suriye Türkmenlerinden siyasetçi Halid Hoca'ya da yönelttik.

Türk vatandaşlığına geçtikten sonra Alptekin Hocaoğlu adını alan Hoca, yabancı savaşçıların Ukrayna'ya davet edilmesinin buradaki savaşın özellikle şehirlerde ağırlıklı olmak üzere gayri nizami savaşa dönüşeceğinin işareti olduğunu öne sürdü.

"Yabancı savaşçıların en büyük sıkıntısı tahmin edilemeyen hareket alanları var"

Yabancı savaşçıların bizzat devletler tarafından organize edilmeleri halinde çok sıkıntı olmadığını kaydeden Hoca, ancak kontrol edilmesi mümkün olmayan gruplar halinde gelenlerin işi zorlaştırdığını belirterek, Irak ve Suriye'de bu sıkıntının yaşandığını söyledi ve şöyle devam etti:

"Yabancı savaşçıların en büyük sıkıntısı tahmin edilemeyen hareket alanları var. Ülkeler kullandıktan sonra bunları tasfiye etmek zorundalar. Veya belli kontrol altındaki grupların şemsiyesi altına alınmaları gerekir."

suriyebbc.jpg
Koca, kontrol edilemeyen gruplara bağlı yabancı savaşçıların sorun olabildiğini öne sürdü / Fotoğraf: BBC

 

"Girişlerine izin verildikten sonra iyi kontrol edilmeliler"

Yurtdışından gelen yabancı savaşçıların içinde karşı tarafa veya kendi ülkelerine çalışan casusların da olabildiğini kaydeden Hoca, iyi kontrol edilmemeleri halinde yabancı savaşçıların savaşı tırmandırabileceklerini öne sürdü.

Halid Hoca, bu nedenle yabancı savaşçıların ülkeye girişine izin verildiği andan itibaren bir düzen, disiplin içine alınarak o ülkenin istihbaratı tarafından da denetlenmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU