Struma trajedisinde hayatını kaybeden 103'ü çocuk 768 kişi Sarayburnu'nda anıldı

Türk Yahudi Toplumu Genel Koordinatörü Deniz Baler Saporta, "Bunları anlamaktan öte artık yaşananlardan ders almış olmalı ve gerçekleşmesine izin vermemeliyiz" dedi

Türkiye Musevileri Hahambaşı Haleva'nın hayatını kaybedenler için dua etmesinin ardından Struma gemisinde yaşamını yitirenlerin anısına denize çelenk bırakıldı / Fotoğraf: AA

İkinci Dünya Savaşı sırasında Romanya'nın Köstence Limanı'ndan "Struma" isimli gemiyle yola çıkan, 24 Şubat 1942'de Rus denizaltısınca batırılan gemide hayatını kaybeden 103'ü çocuk 768 kişi için anma töreni düzenlendi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

İstanbul Valiliği koordinasyonunda Türkiye Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürlüğü Sarayburnu Limanı'nda düzenlenen anmaya, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, Dışişleri Bakanlığı İstanbul Temsilciliğinden Sinem Bölükbaşı, Türkiye Musevileri Hahambaşı İsak Haleva, Türk Yahudi Toplumu Genel Koordinatörü Deniz Baler Saporta ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Hüseyin Aksu’nun yanı sıra diplomatik misyon temsilcileri ile Türk Yahudi cemaati temsilcileri katıldı.

Programda konuşan İstanbul Vali Yardımcısı Can, İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazi zulmünden kaçmaya çalışan yüzlerce insanın umudunun Struma olduğunu söyledi.

Güvenli topraklarda yeni bir hayat kurmak için Yahudi mültecilerin Köstence'den yola çıktığını ifade eden Can, harap durumdaki geminin motorlarının seyir sırasında iki kez arızalandığını ve ikinci sefer arızalandığında İstanbul’a yaklaşan geminin Sarayburnu açıklarına demirlediğini kaydetti.

Gemide mahsur kalan yolcuların akıbeti ve sığınmacıların gideceği ülkelerden gerekli izinlerin temin edilmesi için dönemin hükümetinin haftalar süren müzakerelerinin olumlu neticelendirilemediğini anlatan Can, şöyle devam etti:

İkinci Dünya Savaşı ve seferberlik şartlarının kısıtlı imkanları el verdiğince Türk Kızılayı ve Türk Yahudi Toplumu tarafından yiyecek yardımı ve sağlık hizmeti sağlanan Struma'daki mültecilerin kaderi, bir kez daha Avrupa ülkelerinin insafına terk edilmişti. Geminin geri dönmesi halinde kabul edilmeyeceğine yönelik açıklamalar ve Filistin’e seyahat izni alınamaması üzerine Struma, 23 Şubat 1942 tarihinde Sarayburnu'nu terk etmek ve Karadeniz'e yönelmek zorunda kaldı. Ve ne yazık ki 24 Şubat 1942 tarihinde bir Sovyet denizaltısı tarafından torpillenerek batırıldı, 768 masum insanın umut dolu yolculukları böylece Karadeniz'de faciayla son bulmuş oldu

"Amacımız bu acı olayı anlamak, ders çıkarmak"

Bu törenin düzenlenmesindeki amacın herhangi bir ülkeyi parmakla gösterip suçlamak olmadığını dile getiren Can, "Amacımız yaşanan bu acı olayı anlamak, ders çıkarmak, unutulmasını ve dolayısıyla tekrarlanmasını önlemektir. 768 masum insanın faili ve bu elim hadisenin müsebbibi, Holokost’ta yaşamını yitiren 6 milyon Yahudi de dahil milyonlarca masum insanın failiyle aynıdır" dedi.

Yakın tarihin elim olaylarından biri olan hadiseden gerekli dersin çıkarılmadığını üzülerek müşahede ettiklerini anlatan Can, İkinci Dünya Savaşı sırasında Struma gemisindeki mültecileri kaderlerine terk eden ülkelerin, bugün de dünyanın dört bir yanında zulümden kaçan insanlara aynı muameleyi reva gördüğünü anlattı.

Can, "Çatışma, şiddet ve zulüm sebebiyle zorla yerinden edilen kişilerin sayısı küresel çapta rekor düzeylere ulaşırken Türkiye dünyada en fazla sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke olmayı da sürdürmektedir" diye konuştu.

kadin.jpg
Türk Yahudi Toplumu Genel Koordinatörü Deniz Baler Saporta anma programında konuşma yaptı / Fotoğraf: AA

 

"Yaşananlardan ders almış olmalı ve gerçekleşmesine izin vermemeliyiz"

Türk Yahudi Toplumu Genel Koordinatörü Saporta ise 2015 yılından beri Sarayburnu’nda yapılan Struma faciası anma töreninin bugün 8 kez gerçekleştirdiklerini söyledi.

Toplam 771 kişinin kaderlerine terk edilip Karadeniz’in soğuk sularında can vermelerinin üzerinden 80 sene geçtiğini ifade eden Saporta, "Birçok gün okuduğumuz hatta okumaktan kaçtığımız haberler, maalesef yerlerinden yurtlarından olan, çaresizce kaçmak zorunda kalan insanların berbat ötesi insani koşulların çok dışında birtakım yollarla yaşadıkları ve çok trajik sonları ile dolu, üstelik de görmeye bile dayanamadığımız resimlerle birlikte... İşte 'Bunu anlayamıyoruz' diyemeyiz, bunları anlamaktan öte artık yaşananlardan ders almış olmalı ve gerçekleşmesine izin vermemeliyiz" dedi.

Saporta, bu facianın hiçbir zaman unutulmaması için Türk Yahudi toplumu olarak Sarayburnu’nda bir anıt yapılmasını talep etti

Türkiye Musevileri Hahambaşı Haleva'nın hayatını kaybedenler için dua etmesinin ardından Struma gemisinde yaşamını yitirenlerin anısına denize çelenk bırakıldı.

 

AA

DAHA FAZLA HABER OKU