CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında partililere hitap etti. Kılıçdaroğlu, 'Elektrik zamlarının sorumlusu CHP'dir' diyen AK Parti Milletvekili Ahmet Hamdi Çamlı ve 'Zamları devlet yapmadı' diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcı Mahir Ünal'a yanıt verdi.

CHP grup toplantısına katılan Yemeksepeti işçileri partililerden yoğun alkış aldı. Kılıçdaroğlu, konuşmasından önce CHP'ye kayılan Kemer Belediye Başkanı Necati Topaloğlu ile belediye meclis üyelerine parti rozetlerini taktı. Kılıçdaroğlu, "Cumhuriyet Halk Partisi kararlı şekilde büyüyerek topluma umut olmayı sürdürüyor. Bunu devam ettireceğiz" dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Dünya Sağlık Örgütü İhsan Doğramacı Aile Sağlığı Vakfı Ödülü'ne layık görülen Prof. Dr. Mehmet Haberal'ı da tebrik etti.

"Herkesin bir derdi var, beşli çete hariç"

"Türkiye bir dert küpüne dönmüş halde. Herkesin bir derdi var, beşli çete hariç. Onların derdi de 'CHP iktidar olursa başımıza ne gelir' diye. Tek dertleri de o. Ama onun dışında herkesin bir derdi var, bir çıkış arıyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Buradan bütün vatandaşlarımıza açıkça ifade etmek isterim. Şunu sakın unutmayın. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur ve bu sorunun çözümünde de marka olan parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Herkes bunu böyle bilsin" diye konuştu.

Gazetecilerin de sorunları olduğunu belirten CHP lideri, "Tüm dünyada medya halkın sorunlarını gündeme getirir. Ama maalesef bizdeki medya sesini çıkarmayıp iktidarı savunuyorsa her türlü imkanın sağlandığı bir organa dönüşmüş durumda. Oysa gazeteci doğruları yazmak, onurunu korumak zorundadır" dedi.

"Son 3 yılda 119 gazete kapandı"

Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu'nun kendilerine sunduğu rapora göre, kağıt ve diğer bazı maliyet kalemelerinde yüzde 400'ün üzerine artış olduğunu, son 3 yılda 119 gazetenin kapandığını ve devlet desteği beklediklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, Basın İlan Kurumu'nun ilan fiyatlarının güncellenmesi gerektiğini ve Basın İlan Kurumu'nun 1 yıldır toplanamadığı için de tarifelerin değiştirilemediğini belirtti.

Yeni Asya gazetesine 750 gündür ilan verilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "İnsaf ya! Yarın iktidarı destekleyen manşetler atsalar ardı ardına gelecektir ilanlar. Ama gazete çalışanları ve sahipleri 'biz onurlu insanlarız' diyorlar. Onurlu gazetecileri yürekten alkışlıyorum. Onlara her zaman ihtiyacımız vardır" dedi.

Evrensel gazetesinin 2019 yılından bu yana BİK'ten ilan almadığını ve cezalandırıldığını belirten Kılıçdaroğlu, kamu bankaları başta olmak üzere tüm kamu ilanlarının 'havuz medyasına' aktarıldığını söyledi.

Gazetecilik Meslek Yasası'nın çıkması gerektiğini kaydeden CHP lideri, yasa olmadığı için çarpık bir basın-iktidar-mafya ilişkisi oluştuğunu söyledi.

"Eğer özgürce yazmak istiyorsanız, ittifakı yakından izleyeceksiniz"

Rapora göre doğru haberlere erişim engeli geldiğini, gerçek gazetecilerin basın kartı almakta zorladığını belirten ve Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı'nın bu konudaki davada yaptığı savunmanın ibretlik olduğunu dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, basın kartı olmayan gazetecilerin bir  çok haktan mahrum olduğunu ve mesleklerini yaparken zorluklar yaşadıklarını belirterek, "Bütün gazeteci arkadaşlarıma ifade edeyim. Eğer özgürce yazmak istiyorsanız, ittifakı yakından izleyeceksiniz. Destekleyeceksiniz demiyorum. Millet İttifakı'nı yakından izleyeceksiniz. Medya özgürlüğüne ne kadar önem verdiğimizi yakından göreceksiniz" dedi.

Çamlı'nın elektrik zammı açıklaması: AK Parti adına bile ciddi bir ayıptır

Geçtiğimiz hafta Ispart'da günlerce elektrik kesintisi yaşandığını hatırlatan CHP Genel Başkanı, bakanın 4 gün sonra Isparta'ya sorunu çözmek için değil 'helallik istemek için' gittiğini söyledi. "Bunun bir sorumlusu var" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

Yeliz dediğimiz arkadaş bunun sorumlusunu buldu. 'Bunun sorumlusu CHP'dir' dedi. Allah bunlara akıl fikir versin. Akıllarını oynatmışlar. Ne söyleceklerini bilmiyorlar. Sadece bir şeyi öğrenmişler. Ne olursa olsun CHP'yi kötüleyeceksin. Bunu yaptığı zaman siyaset yaptığını sanıyor. Burada bulunması bile ciddi bir ayıptır. AK Parti adına bile ciddi bir ayıptır. O kadar akıldan yoksun insanlar parlamentodaysa, bu parlamentonun itibarı her yerde tartışılır

Ispartalılara seslendi: Tazminat davası açın

Ispartalı vatadanaşlara seslenen Kemal Kılıçdaroğlu, yönetmeliğe göre konutlarda 48 saatten fazla; otel, fabrika, AVM gibi insanların yoğun olarak bulunduğu yerlerde ise 24 saatten fazla elektrik kesintisi olursa tazminat ödenmesi gerektiğini belirterek, "Arkadaşlarıma söyledim. Isparta Baro Başkanı ile konuştular. Bütün vatandaşların tamzinat alma hakları var. Dolayısıyla bu haklarını kullansınlar. Baro'ya mürcaat etsinler. Her biriniz tazminatınızı alırsınız. Aslında dava açılmadan bu tazminatın ödenmesi lazım. Ama bunlar ödemezler biliyorum. Ödemezlerse hakkınızı arayacaksınız. Avukat tutamıyorsanız avukat masraflarınızı da karşılayacağız. Biz halkın partisiyiz. Sizin hakkınızı teslim edeceğiz" dedi.

İstanbul'da da kesintiler nedeniyle tamzinat ödendiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Kimse mücbir nedenin arkasına sığınamaz" dedi.

"O aileyi hangi yüzle oraya getirdin?

Istparta'da Ramazan Nazlı isimli vatandaşın soğuktan donarak yaşamını yitirdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, Nazlı'nın acılı ailesinin evlerinden alınarak kaymakamlığa getirildiğini ve Ramazan Nazlı'nın kalp krizi sonucu hayatını kaybettiği şeklinde açıklama yaptırıldığını belirterek, "Bunlar doktor değil ki. Adli Tıp raporu, ölümün donmaya bağlı kalp krizi olduğunu tespit etti. O kaymakama sormak isterim: O aileyi hangi yüzle oraya getirdin? Hangi yüzle o açıklamayı yaptırdın? O açıklama yapılırken yanında bir doktor var mıydı? Bir insanın hayatıyla, bir ailenin geleceği ile nasıl bu kadar acımasızca oynarsınız? Herksin hakkını ve hukukunu sonuna kadar arayacağız" dedi.

"Zamlar yağmur gibi yağıyor"

Türkiye'nin yönetilemediğini ve yönetilemeyen Türkiye'de zamların yağmur gibi yağdığını söyleyen CHP lideri, 'iğneden ipliğe zam geldi' sözünün tam anlamıyla yaşandığını belirterek, "İğnede de, iplikte de, domateste de, zeytin yağında da, bebek bezinde de... Her şeye zammın geldiğini görüyoruz. Bu Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, Türkiye'nin savrulduğunu gösteriyor" dedi.

"Mahir Ünal'ın aslında söylediği doğru"

Kış ortasınaa elektriğe yüzde 127 zam yapılmasının akıl alır bir şey olmadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, zamlar geri alınana kadar elektrik faturasını ödemeyeceğini açıkladığını hatırlatarak, şöyle konuştu:

'Ödeyemeyeceğim' demiyorum. 'Ödemeyeceğim' diyorum. Hemen bir trol ordusu ve AK Parti'nin belli kişileri çıktılar; vay efendim biz devlete başkaldırı yapıyormuşuz. Mahir Ünal, 'Bu devlete başkadılırıdır' diyor. Arkasından da 'Elektrik zamlarını devlet yapmadı' diyor. Çok önemli bir saptama. Yeliz'in benzeri bir saptama bu da. Aslında söylediği doğru. Devlet değil, devleti yöneten iktidar yaptı zamları. Yani AK Parti yaptı? Ama en büyük vurgunu yapan beşli çeteye karşı çıkmıyor. Beşli çeteye tek kelime bile etmiyor. Bunları siz özelleştirdiniz, siz verdiniz. Vatandaşları inim inim inleten siz, suçlanan Kılıçdaroğlu

"Sizin feriştahınız glese ben donmam"

Bunun bir parti kararı olmadığını ve elektrik faturasını ödeyemeyen ailelerin acısını geniş kitlelere duyurmak için bu kararı aldığını söyleyen Kılıçdaroğlu, "Ödemeyeceğim. Fakir elektrik faturasını ödeyemiyor. Kim bunların sesini duyuracak. 'Hemen elektriğini kesin Kılıçdaroğlu donsun...' Siz beni donmakla mı korkutuyorsunuz. Sizin feriştahınız gelse ben donmam, Feriştahınız gelse mücadele ederim" dedi.

Elektrik zamları konusunda dağıtım şirketleri ile toplantı yapıldığını ve zamların indirilmesi ile ilgili ön çalışma yapıldığının açıklandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a bir 'numara alanı' bırakıldığını savunarak, "Tamamını indireceksin kardeşim. Tamamını indireceksin" dedi.

Bahçeli'ye 'kandil' yanıtı

MHP lideri Devlet Bahçeli'nin parti teşkilatına 'Kılıçdaroğlu'na kandil gönderin' talimatı verdiğini söylemesine yanıt veren Kemal Kılıçdaroğlu, "Çok güzel kandiller gelmiş teşekkür ederim. Onları partinin müzesine koyacağım. 'Elektrik zamlarını savunan Devlet Bahçeli'nin bana gönderdiği kandiller' diye sergileyceğim orada" dedi.

Erdoğan'a seslenen Klıçdaroğlu, "Zamları parti sözcülerinden daha fazla savunan Bahçeli. Artık 1100 odalı sarayda Bahçeli'ye bir yer ver. Ayıp oluyor artık.  Ver de otursun orada" diye konuştu.

"Devlet yönetilmiyor"

Ülkenin yönetilemediği söylediğini ve bunun unutulmaması için örneklerinin hatırlanması gerektiği belirten Kılıçdaroğlu, örnekleri şöyle sıraladı:

• Doları düşürmek için 128 milyar doları sattılar. Kime, kaça sattıklarını biliyor muyuz? Hayır. Dolar düştü mü? Hayır. Değeri düşen Türk parası oldu
• Merkez Bankası faizi indirince bütün faizler düşer, faiz düşünce enflasyon da düşer dediler. Merkez Bankası'nın politika faizi düştü, onun dışında hiçbir faiz düşmedi. O da iflas etti.
• Baktılar dolar yine yükseliyor. 'Biz bunu bilinçli olarak yapıyoruz' dediler. 'Kur yükselirse ihracat artacak, sorunlar çözülecek' dediler. O da tutmadı. Çünkü Türkiye ucuza satıp, pahalıya almaya başladı. Dövizin yüksek olması beklentileri yine karşılamadı, fatura yine garibana çıktı. Bir de elektrikleri kestiler, fatura sanayiciye çıktı.
• O da olmayınca bu sefer 'doları sabit tutmamız lazım' diyerek 'Kur Korumalı TL Mevduat Hesabı' açtılar. Dolar 18'den 13'lere kadar düştü. Ama mazotun, benzinin fiyatı hiç düşmedi. Hatta sürekli arttı. Bankada parası olana, faiz, kur garantisi ve vergi muafiyeti getirdi. Yani fakirden alıp, zengine verdi.

"68 milyon lira kimin sırtından çıkacak?"

Borsada işlem gören Natural Enerji isimli firmanın 6 aylık vadeyle yüzde 21 faizle 650 milyonu Türk Lirası'na çevirdiğini ve bu işlemle 68 milyon lira da vergi istisnasından yaralandığını belirten Kılıçdaroğlu, "Yüzde 21 faiz ve 68 milyonluk vergi avantajı sağlanıyor. Soru şu; 68 milyon lira kimin sırtından çıkacak? Esnafın, çiftçinin, işçinin sırtından çıkacak. 68 milyon liralık vergiyle 42 bin 500 ailenin ocak-şubat-mart ve nisan aylarına ait tüm elektrik faturaları ödenebilirdi. 42 bin 500 aileye sağlayacağınız imkanı bir kişiye sağlıyorsunuz" dedi.

"Esnafın sırtından verdi indirimi yapıyorlar"

Atılan tüm adımlara rağmen doların belli bir istikrar içinde oynamaya devam ettiğini kaydeden CHP Genel Başkanı, son olarak temel gıda ürünlerinde KDV'nin yüzde 8'den yüzde 1'e indirildiğini belirterek şöyle konuştu:

Güzel. Esnafa diyorlar ki, indirim yap. Ben esnafım. Temel gıda ürününü yüzde 8 KDV ile almışım. 'Yüzde 1'le satacaksın' diyorlar. İyi de ben bunu yüzde 8'le almışım. Bu parayı geri veriyor musun? Hayır. Esnafın sırtından vergi indirimi yapıyorlar

Esnafın kapısına enflasyona mücadele timi gönderilmeye başlandığını dile getiren Kemal Kılıçdaroğlu, "Erdoğan hadi ekonomiyi bilmez ama ticareti bileceğini düşünürdüm. Vallahi ticareti de bilmiyor. Yüzde 8'den almış bu, 'yüzde 1'den satacaksın' diyor. Nasıl olacak bu?" diye sordu.

"Devlet zırvalıklarla, saçmalıklarla yönetilemez"

Merkez Bankası'nın 'Fiyat istikrarını sağlama' yetkisinin elinden alındığı için bunun sağlanamadığını ve enflasyonun düşürülemediğini söyleyen Kılıçdaroğlu, ticari kredi faizleri ile borçlanma faizinin düşmediğin, cari açığın azalmadığını, akaryakıt fiyatlarının düşmediğini, Merkez Bankası'nın döviz rezervinin artıya geçmediğini belirterek, "Devlet zırvalıklarla, saçmalıklarla yönetilemez. Bunu özellikle geçmişte AK Parti'ye oy vermiş vatandaşlarımıza söylüyorum. Devlet bir laboratuvar değil ki. Dünya nasıl yönetiyorsa öyle yöneteceksin. Akılla, bilgiyle, bilimle yöneteceksin. Son 3 yılda 3 Hazine ve Maliye Bakanı, 5 Merkez Bankası başkanı, 4 TÜİK başkanı değişiyorsa senin yönetemediğin çıkıyor ortaya" dedi.

"Türkiye'nin onurunu zedelediler. Sağda solda para dileniyorlar"

6 partinin genel başkanı olarak buluştuklarını hatırlatan Kılıçdaroğlu, asla yana yana gelemeyeceklerinin söylendiğini belirterek şöyle konuştu:

Bizi yana getiren şey neydi? Çünkü Türkiye'nin bir felakete sürüklendiğini 6 partinin genel başkanı da görüyor. Yaşanamaz bir Türkiye'nin ortaya çıktığını, bu ülkenin bugünü ve geleceği olan gençlerin umudu yurt dışında aradığını 6 partinin genel başkanı da biliyor ve görüyor. 6 siyasi partinin genel başkanı Türk siyasi tarihinde önemli bir başarıya imza attı ve bir araya geldi

İktidarın Türkiye'nin sorunlarını çözemediğini ve ülkeyi batırdığını savunan Kılıçdaroğlu, "Türkiye'yi dilenci durumuna getirdiler. Türkiye'nin onurunu zedelediler. Sağda solda para dileniyorlar. Oysa biz Kurtuluş Savaşı'nı verirken hiç kimseden dilenmedik. Ama bütün fabrikaları, savunma sanayiini, uçak fabrikalarını kurduk. ‘Düne kadar ‘Şerefsiz' dedikleri kişilere (Bunu kullandığım için özür diliyorum onların ifadesi) şimdi el ayak öpmeye gidiyorlar. Düne kadar Londra borsalarına dünyanın lafını söylediler şimdi acaba biraz para bulabilir miyiz' diye oralara gidiyorlar. 6 partinin genel başkanı bu tabloyu düzeltmeye kararlı. Ve biz bu kararlılıkla bir araya geldik" şeklinde konuştu.

"28 Şubat'ta buluşacağız, demokrasiyi inşa edeceğiz"

"Ülkemizin kalkınmasını istiyoruz, özgürlük, adalet istiyoruz. Din ve vicdan özgürlüğü istiyoruz. Birlikte yaşamak istiyoruz. Biz onurlu bir ülke olmak istiyoruz. Hızla büyüyen, gelişen ülke olmak istiyoruz. Gazetecilerin, aydınların tutuklandığı bir ülke olmak istemiyoruz. Barış istedi diye insanların görevlerinden atılmasını istemiyoruz. Bizi bir araya getiren bu düşüncedir" diyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

28 Şubat günü buluşacağız, demokrasiyi inşa edeceğiz. Sonra devletin kurumlarını düzelteceğiz. Devlette liyakati getireceğiz. Ekonomiyi ayağa kaldıracağız, sosyal politikalarımız güçlenecek. Adil düzeni getireceğiz. Adaleti sağlayacağız. 6 lider olarak ahdettik. Dünya siyaset tarihinde imzalı o belge önemli bir belgedir

Independent Türkçe