Bilim insanları, dünya genelinde kıyı bölgelerin sadece yüzde 15,5'inin ekolojik açıdan bozulmadığını ortaya koydu.

Kıyı bölgeleri, mercan resifleri ve deniz yosunu ormanları gibi önemli ekosistemlerden bazılarını barındırıyor.

Pek çok hayvan türü üreme, besin ve koruma için kıyılara bağımlı. İnsanlar da kıyıya ihtiyaç duyuyor. Zira dünya nüfusunun yüzde 74'ü, kıyının 50 kilometre çevresinde yaşıyor.

Ancak bu durum, insanların kıyılara uyguladığı baskıyı ve verdiği zararı artırıyor. Balıkçılık gibi sularda yapılan faaliyetlerin yanı sıra inşaat gibi kıyı şeridinde yürütülen çalışmalar, bu bölgeleri tehdit ediyor.

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yönettiği çalışmada hem karada hem de sulardaki faaliyetlere odaklanıldı.

Bilim insanları, insan faaliyetlerinin kıyı bölgelerini ne ölçüde etkilediğini hesaplamak için 2013'te elde edilen uydu verilerini inceledi.

Conservation Biology adlı hakemli bilimsel dergide 14 Aralık'ta yayımlanan bulgular, bozulmadan kalan yüzde 15,5'lik bölgenin en çok Kanada'da bulunduğunu gösterdi. Kanada'nın ardından Rusya, Grönland, Şili, Avustralya ve ABD geliyor.

Ada ülkelerinde, Avrupa'nın çoğunda; Hindistan ve Singapur gibi ülkelerde kıyıların genellikle fazlasıyla bozulduğu görüldü.

Ekolojist Brooke Williams'a göre çalışma, kıyı bölgelerin acilen korunması gerektiğini gösteriyor. "Bu iyi bir haber değil" diyen makalenin başyazarı Williams, 2013'ten bu yana durumun muhtemelen kötüleştiğini söyledi.

Araştırma ekibinden James Watson ise insanlara uzak kıyı bölgelerinin bozulmadan kalacağının garantisinin olmadığını ifade etti. Watson, madencilik ve balıkçılık faaliyetlerinin buralara zarar verdiğini açıkladı:

Dünyanın dört bir yanındaki ücra köşelerde balıkçılığın etkilerini görüyorsunuz.

Independent Türkçe, The Guardian, The Conversation

Derleyen: Uğurcan Yıldız