Kazakistan Orta Asya'nın en zengin ülkesi.
Devasa bozkırlardan oluşan ülkenin 2 milyon 725 bin kilometrekare toprağı, 19 milyon nüfusu var.
Kısaca toprakları Türkiye'nin 3 katından fazla, nüfusu ise dörtte birinden bile az.
Devasa bir coğrafyaya göre oldukça az bir nüfus.
Bu nüfusun da yaklaşık yüzde 70'i Kazaklardan, yüzde 20'si Ruslardan, geri kalanı ise diğer halklardan oluşuyor.
Çok önemli petrol, doğalgaz ve maden yatakları var.
Ülke kaynakları en az Kuveyt, Katar, BAE kadar zengin.
Kısaca başlarına dökseler bitmeyecek kadar.
Ama her ne hikmetse! diğer Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Tacikistan gibi Orta Asya devletlerinde olduğu gibi halk yoksul ve mutsuz.
Bu ülkelerin tamamı tıpkı Ortadoğu ülkeleri gibi diktatörlüklerle yönetiliyorlar.
Emperyalizmin Rus modeli de, Amerikan modeli de halklara baskı ve yoksulluktan başka bir şey vermiyor.
Al birini vur diğerine.
Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve ahlaksızlık diz boyu.
Yine tıpkı Arap şeyhleri gibi bu ülkelerin yöneticilerinin de yurt dışında milyarlarca dolarları var.
Çalan, parayı emin ellere götürüyor.
Kazakistan'ın bir diğer özelliği de saray içi entrika ve skandalların mide bulandırıcı bir hale gelmiş olması.
Rezaletleri arşı alaya çıkmış Nursultan Nazarbayev'in iki kızı da yurt dışında. Eşi Dariga'dan ayrılan ve konuşmaya başlayan damadı Avusturya'da tutuklu bulunduğu cezaevinde 2021'in Kasım ayında hücresinde ölü bulundu.
Ayrıntılı bir otopsi raporu açıklanmadan intihar ettiği söylendi.
Nazarbayev'in torunu Aysultan Nazarbayev ise 16 Kasım 2020'de Londra'daki evinde ölü bulunmuştu.
Onun da ölüm nedeni kalp yetmezliği olarak açıklandı.
Ölmeden kısa bir müddet önce annesi Dariga'nın annesi, babasının da babası olmadığını; gerçek babasının dedesi olarak bilinen Nursultan Nazarbayev olduğunu ileri sürdü. DNA testleri açıklanmadı.
Kazakistan'ın mevcut yönetimi dünya siyasetinde İngiltere-Rusya-Çin-Türkiye ekseninde yer alıyor.
Bunlara karşı da Biden ABD'si (Trump ABD'si ayrı bir hatta) ve Avrupa Birliği bulunuyor.
Kazakistan halkı mevcut rezaletlere karşı patlayınca ABD-AB hattı devreye girdi.
Birçoklarına göre ise bu patlamanın fitilini bizzat onlar ateşledi, örgütledi.
Sizin anlayacağınız tam bir koyun can derdinde, kasap et derdinde meselesi.
Halkın derdi başka, bu dert üzerinden nemalanmak isteyenlerin hesabı başka.
Tabii ki tüm bu gibi alçak diktatörlüklerde olduğu gibi mevcut yönetim de hemen;
'İç düşman, dış düşman,
uluslararası komplolar,
ajan faaliyetleri' söylemine sarıldı.
'Yerlilik ve millilik' naraları atmaya başladı.
Çal, çırp, soy, ez, hapset, öldür,
Halkın anasını ağlat!
Yeter ki 'yerli ve milli' ol!
'Yerli ve milli' olursan;
Her yol meşru, her şey mubah!
Maalesef Orta Asya'nın da Ortadoğu ve Kafkasların da kaderi aynı.
Baskı ve yoksulluk en az 100 yıldır egemen.
Kazakistan ile ilgili medyada yüzlerce yorum yayımlandı.
Herkes ABD-AB ile İngiltere-Çin-Rusya rekabetini;
Dünyadaki bloklar arası çatışmayı anlatmaya çalışıyor.
Çoğu da yarım yamalak bilgilerle anlatamıyor.
Blokların da canı cehenneme, 'mlokların' da canı cehenneme!
Siz bir zamanların anlı şanlı dünyaya adalet dağıtma iddiasındaki İslamcıları;
Reel-politik ve iktidar aşkına zalimlere arka çıkmayın.
Kardeşim!
Ne yapıyorsanız, yapın;
Hangi blokta yer alıyorsanız alın.
Sadece halkınızı soymayın ve dövmeyin yeter.
*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.
© The Independentturkish
