Parçalanmış haritalar ve fraksiyonlar devri

Düğümleri koptuktan sonra haritaları yeniden toparlamak ne kadar zor!

Kolaj: Independent Türkçe

Libyalılar seçim tarihi konusunda tartışıyorlar ve dünya onları, ülkenin yakalandığı parçalanma hastalığının tek tedavisinin seçim olduğuna ikna etmeye çalışıyor.

Yolculuk kesinlikle kolay olmayacak ve fraksiyonlar, doktrinler, hizipler, yabancı bayraklar ve paralı askerler arasında parçalanan haritaları restore etmek kolay değil.

Hikaye, öfkeli devrimcilerle başlar ve diğerlerinin oyunlarında kendi çıkarlarını ve rollerini elde etmek için mücadele eden piyonlarla sona erer.

İmajına ve görüntüsüne tutkun bir despotun ülkesini iki kez cezalandırdığını söylemek abartı olmaz; ilki ona hükmettiğinde, ikincisi ise ülkesinin parçaları onun elinden kurtulduğunda.

Bokassa, Idi Amin ve diğerleri hakkında çokça konuşmaya hakkımız yok, onlardan daha sert ve korkunç olanlarını tanıdık.


Abdulmunim el-Huni, yolları ayrılmadan önce Muammer Kaddafi'nin Fatih Devrimi’nde ortağı ve yol arkadaşıydı. Bir gün ona Kaddafi'nin kendisini tarihi bir lider olarak görüp görmediğini sorduğumda, şu cevabı vermişti:

Bundan emin.


Dahası, ilahi inayet tarafından gönderildiğine inanıyor. Abartmıyorum, bunlar gerçek duyguları ve sözleri ondaki bu meyli doğruluyor. Hep çok çarpıcı bir örnek verirdi.

Gemiyi inşa ederken müşriklerin Hz.Nuh ile alay ettiklerini, yaptıklarıyla dalga geçtiğini söylerdi. Tufan yaşandığında gemide Hz. Nuh ile birlikte olanların hayatta kaldığını, ona gülenlerin ise telef olduğunu eklerdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Haritalar parçalandıktan sonra yeniden toparlanması ne kadar zor! Normal bir devletin kurulmasını sağlamak için sandığa gitmek yeterli değil.

Saddam Hüseyin sonrası Irak ip cambazı gibi yaşıyor, adımları yavaş ve endişeli, her an düşme tehlikesi var. Tekrar tekrar sandığa başvurmak, kurumlarının öz güçleriyle zorluklara karşı koyabilecekleri normal bir devletin doğuşunu deklare edemedi.

Amerikan işgalinden sonraki dönemde Irak, kaçırılan milyarlarca doların kayıp olarak sınıflandırılmasına yol açan büyük bir yağma sürecine maruz kaldı.

Yağma sürecine paralel olarak, Irak’ın yapısı kimi zaman sert bir mezhepçi karaktere bürünen, kimi zaman da bölgelerin çehresini değiştirme, bölge sakinlerini yerinden etme, topraklarına el koyma noktasına varan kötü niyetli uygulamalarla parçalandı.


Irak yapısını etkileyen parçalanma, çeşitli uluslararası ve bölgesel müdahalelere zemin hazırladı. İran, Irak’ın kararları üzerindeki vesayet konusunda birinci sırayı korumayı başardı.

Politikaları ve hesapları ile uyuşmayanlara karşı veto hakkını kullanmanın ötesine geçerek, denklemleri ve özellikleri yeniden formüle etme kertesine vardı.

Gerçek şu ki, iç durumun kırılganlığı Irak'ı Washington ve Tahran arasındaki güç testlerinin yankısını yansıtan bir karta dönüştürdü. Bağdat'ın yaşadıklarını takip edenler, Washington'ın "New York ve Washington gazvelerine" (11 Eylül saldırıları) tepki olarak pervasız bir cezalandırma kampanyası başlatmaya karar vererek almış olduğu o aceleci ve düşüncesiz kararın bedelini hala ödediğini anlar.


ABD'nin Irak'ı işgali, uluslararası meşruiyet ilkelerine açık bir saygısızlık oluşturan bir suçtu. İşgalin seyri, müthiş bir istihbarat mekanizmasına, araştırma merkezlerinden oluşan bir orduya sahip olan ABD'nin, işgal ettiği ülkenin özelliklerini ve bileşiminin hassasiyetlerini anlayamadığını gösterdi.

Ayrıca Saddam Devleti’ni dağıtan ABD, alternatif bir devletin kurulmasına katkıda bulunmak bir yana, tam aksini yaptı. Amerikan işgali Saddam Hüseyin rejimini kökünden söküp attı ve onunla birlikte ağır bir hafızanın hakim olduğu İran-Irak-Türkiye üçgenindeki tarihi dengeleri de kökünden söktü.

Irak'ın üçgenin en zayıf tarafı olduğu bir sır değildi. Şah İranı bölgenin jandarması rolünü oynama arzusunu hiç gizlemedi. Humeyni İranı'na gelince, çok daha ileri giderek Irak'ın gelecekteki çehresini çizme hakkına sahip olduğunu varsaydı.

Öyle ki Bağdat'ı Tahran'dan yönetme noktasına geldi. Irak'taki Başbakanlık ofisine girişin anahtarının Tahran'da olduğu bir sır değildi. Saddam'ın devrilmesinden sonra bu ofiste görev yapanların Kasım Süleymani’den geçiş pasaportu aldıkları aşikardı.

Türkiye de imparatorluk geçmişini hatırladığında mevcut haritasını dar bir elbise gibi görüyor. Irak'a müdahale etme arzusuna gelince, kesinlikle PKK’yı takip etme çabasının ötesine geçiyor.

İranlı ve Türk komşularına karşı duyduğu bu endişe, Iraklı Baas rejiminin, savaşa veya güç denemelerine hazırlık temelinde büyük bir ordu kurma arzusunu derinleştirdi.

İran Şahı, Bağdat’ı Saddam'ın Cezayir Anlaşması ile kabul etmek zorunda kaldığı tavizleri vermeye zorlamak için Irak içinde Kürt kartını çekmekten çekinmedi. Bu anlaşma daha sonra Irak-İran savaşının patlak vermesinin sebepleri arasında yer alacaktı.
 


Muammer Kaddafi hastaydı ve dünyayı değiştirebileceğine dair bir yanılsama içindeydi. Ancak tüm trajedilerin kaynağı olarak Kaddafi’yi göstermeye devam etmek mümkün değil.

Aynısı Irak ve Saddam Hüseyin için de geçerli. Mevcut oyuncuların sorumluluğuna da dikkat çekilmeli.

Oy sandığından çok bombalara, hukuk ve yasalardan ziyade güç ve kuvvete inanan fraksiyonların, devleti, güçlülerin hazinelerini acımasızca yağmalama hakkına sahip olduğu bir şölen olarak gören fraksiyonların, desteği olmayan yetimlerin mallarına el koyan fraksiyonların, anayasayı, büyükelçileri ve yabancı ziyaretçileri aldatmak için kullanılabilecek bir incir yaprağından ibaret gören fraksiyonların, değişikliği, mahkemelerin deşifre etmeye cesaret edemediği gizemli cinayetler ve susturucularla hızlı bir şekilde ilgilenilmesi gereken bir komplo olarak gören fraksiyonların sorumluluğu üzerinde durulmalı.


Düğümleri koptuktan sonra haritaları yeniden toparlamak ne kadar zor!

Lübnan, Muammer Kaddafi veya Saddam Hüseyin gibi bir yönetici tanımadı. Tarihten başka dostu olmayan bir liderin kanatları altında yaşamanın zevkini tatmadı.

Ancak yolsuzluk, devlet inşa etmeyi reddetme, dış tarafların oyununda rol alma ve piyonu olma, haritasının parçalanmasına katkıda bulundu ve Lübnanlıları bir cehenneme itti.

Lübnanlılar bu yıl birden fazla kez sandığa gidecekler, ama bu tür ilaçlarla ilgili eski deneyimleri cesaret verici değil.

Fraksiyonlar devrinde haritaları restore etmek ne kadar zor!

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Beyan İshakoğlu

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU