Gezi Parkı eylemleri davasının 2. gününde savunma yapan Can Atalay: "Gezi"yi finanse etmek haddimiz değil

Savunma yapan Avukat Can Atalay “En sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim. Bu iddianame esas olarak Türkiye tarihinin, topraklarının en onurlu toplumsal olaylarından birini karalama çabasının en güncel örneği” dedi

Gezi eylemleriyle ilgili Osman Kavala ve yiğit Aksakoğlu'nun tutuklu yargılandığı davada savunmalar devam ediyor / Fotoğraf: Twitter

Silivri Cezaevi'nde görülen Gezi Parkı eylemleri davasında 2. gün savunmalarla devam ediyor.

Dün tutuklu sanıklar Osman Kavala ve Yiğit Aksakoğlu ile tutuksuz sanıklar Mücella Yapıcı, Ali Hakan Altınay, Çiğdem Mater'den sonra bugünkü duruşma Taksim Dayanışması üyesi avukat Can Atalay'ın savunmasıyla başladı.

“İddianame yamalı bohça”

İddianameye “yamalı bohça” benzetmesi yapan sanık Atalay, "İddianameyi okuduk, Anayasal düzeni yıkmakla suçlanıyoruz ama İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ‘anayasal düzenden’ ne anladığını anlamadık. Anayasal düzenden bahsedeceksek, herkesin düşünce ve kanaatlerini yayma özgürlüğünü, örgütlenme özgürlüğünü konuşmayacak mıyız?" dedi.

Atalay “Savcı Türkiye'nin dört bir yanında kırılan camı çerçeveyi, öldürülen hayvanları bizim hanemize yazıyor. Bize bu cebir ve şiddet unsurunu oluşturmak için sıraladıklarından ortaya karışık 30-50 verseniz, kimimiz çok yaşlılıkta cezaevinden çıkarız ya da hiç çıkamayız” diye konuştu.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Fethullahçı çetenin topladığı deliller yeniden kıymetlendirildi”

“Savcılık dedi ki, 'biz Fethullahçı çetenin topladığı delilleri yeniden kıymetlendirdik. CMK’da yeniden kıymetlendirme diye bir şey var mıdır?

Bu iddianame 6 yıldır hiçbir şekilde karalanamamış bir toplumsal hareketi, uluslararası bir komplo olarak göstermek isteyen AKP-Fethullahçı ortaklığının bir ürünüdür. 

Sizin (heyet) dünkü yumuşak tavrınız, bu iddianamenin ağırlığını ortadan kaldırmıyor. Burada toplumsal hayata müdahale için yargının araçlaştırılmasını izliyoruz. Bunu Fethullahçı çetenin AKP ile nasıl yaptığını biliyorum. Karşı karşıya kaldığımız tehlikenin farkındayım.

Ağırlaştırılmış müebbet isteyen bir savcı, hukuk fakültesi mezunuysa TMK 7/2'nin unsurları oluşmamışken bize, Taksim Dayanışmasına ağırlaştırılmış müebbet isteyemez. Mücella Yapıcı beraat etti. 2911'den beraat etti. Ama sizin şunu tartışmanız gerek: nasıl başladı? 27 Mayıs'ta, 31 Mayıs'ta nasıl başladı? O günden beri 2911 ihlal edildi mi? Suçun nitelikli halleri oluştu mu? Oluşmadı!

Çünkü yapılan inşaat yasak! İmar planına aykırı! Yayalaştırma projesi diyorlar, yaya kaldırımı yapmayı unutuyorlar. Bir gece ağaçları sökmeye çalışıyorlar. 28 Mayıs sabahı, kim olduğu belli olmayan 50 erkek, herkesin üzerine hücum ediyor, insanlar onlara itiraz ediyor. Elektrik tesisatı kopuyor, Bunların hiçbirinden bahis yok. Taşeron işçilerin ardından insanların üzerine taarruz eden kolluk kuvvetlerinden bahis yok ama bize 2911'den ceza istiyor. Bugün Haydarpaşa halen gar olarak kaldıysa, bu mücadele sayesindedir."

“İddianamenin özeti, imzasız Fethullahçı çete ve AKP işbirliği ile hazırlanmış bir rapordur”

Bu dosyadaki ilk işlem İstanbul'da başlamıyor. İçişleri Bakanlığı EGM Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı 1. Sınıf Emniyet Müdürü Mehmet Yeşilkaya’nın İstanbul İEM Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’ne yazdığı 15 Haziran 2013’te ‘Gezi Parkı Olayları’ konulu bir yazı yazıyor. Yazı İEM’de Nazmi Ardıç tarafından karşılanıyor. Bu Fethullahçı çetenin en örgütlü olduğu iki yerden biri.

İddianamenin özeti, imzasız Fethullahçı çete ve AKP işbirliği ile hazırlanmış bir rapordur. Gezi direnişini anlayamadığınız, anlamazdan geldiğiniz gibi, tıpkı AKP ve Fethullahçı çete gibi Taksim Dayanışması'nı da anlayamazdınız. Taksim Dayanışması bir bütündür.

 

can atalay.jpeg
Av. Can Atalay / Fotoğraf: Twitter

 

"2010 referandumuyla yargı Fethullahçılara teslim edildi"

“Gezi direnişinde sokağa çıkan milyonlarca insanı dışarıdan fonlanan, finanse edilen garibanlar olarak göstermek kimsenin haddine değildir. Ben anayasal düzeni beğenmeyebilirim, eşitlikçi özgürlükçü bir anayasal düzen isteyebilirim. Ama mevcut anayasal düzen, "Şehir Plancıları Odası neyse Beyoğlu Belediyesi de odur" diyor. Bu Anayasal kuruluşların itirazları, devlet yönetimine katılma biçimleri suçlulaştırılamaz. 2010 tarihli Anayasa referandumuyla yargının kritik tüm noktaları tamamıyla Fethullahçılara teslim edildi. 2010'da ceza yargılamasına Fethullahçı çetenin önündeki son engel kaldırıldıktan sonra gözümüzün önünde idari yargı çöküyor.

Nükleere karşı çıkmak bir suç olarak nitelendirilebilir mi Hakim Bey? Sağlık hakkımızın gaspına, su kaynaklarının ticarileştirilmesine, tarım hakkımızın elimizden alınmasına kulp takma çabası beyhudedir. Biz bunların hepsini yaptık.  

Özcesi, Mimarlar Odası Ve Şehir Plancıları Odası kamu yararını korumak için tüm yurttaşlara ve yurttaşların meşru örgütlerine çağrıda bulunmuştur: ‘Gelin İstanbul’un kent merkezindeki son müşterek kamusal yeşil alana, son afet sonrası toplanma alanına sahip çıkalım’ demiştir.

Savcılığın esas motivasyonu gezi direnişinin karalanmasıdır. Milyonlarca insanın ortak kararının, bu ülkenin geleceğine ilişkin sözünü karalamak istiyor savcı. Bakanlıklar, çeşitli fonlar kullanmasına rağmen fon kullanımını suçlaştırıyor. Fon kullanımı suç değildir. Ama diyor ki savcı; Gezi fonlarla finanse edilmiştir. Yalan! Tek bir kör kuruşun benim ya da Tayfun Kahraman'ın ya da Mücella Yapıcı'nın cebine girdiğinin delili yok.

Mimarlar odası TMMOB'a bağlıdır, tek kuruş fon kullanmaz. Gezi direnişinde sokağa çıkanları, fon kullanan garibanlar olarak resmetmek hiç kimsenin haddi değildir. Biz bilmiyor muyduk, Geziden sonra bize yönelineceğini? Fısıldamıyorlar mıydı kulağımıza? Taksim Dayanışması bir ilk miydi?

Örneğin Tekel Dayanışması. Tekel arazisinin hükümete yakın sermaye grubuna verilmesi karşısında Mimarlar Odası ayağa kalktı. Olmaz bu, dedi. Tekel Dayanışması böyle kuruldu. Haydarpaşa Dayanışması ha keza. Kuzey Ormanları'na sahip çıkmamız suç olabilir mi? İstanbul'un Anayasası olarak adlandıran İstanbul Çevre Düzeni Planı kuzeye doğru genişleyen her şeyi ihanet olarak tanımlar.

“Hükümet istifa sloganı, her yurttaşın anasının ak sütü gibi hakkıdır"

Gezi direnişi esas olarak iki ana kavramla özetlenebilir. Gezi direnişi kurucu bir iradedir. Demokrasinin yeniden kurulmasının, nasıl olması gerektiğinin bir iradesidir. Gezi direnişi bir itiraz hareketidir. Anayasal hakkı kullanarak itiraz hareketidir. Taksim neden önemlidir? Taksim, İstanbul'un daha doğrusu Türkiye'nin meydanıdır. Emek ve Cumhuriyet Meydanı'dır. Resmi adı önemlidir.

İnsanlar sevinçlerini, üzüntülerini Türkiye'nin meydanında yapmak isterler. Yasaklanana kadar Polis Günü de futbol şampiyonluğu da burada kutlanırdı. Artık polis gününde serbest, diğer herkese şiddet serbest. Taksim Gezi'si, kent merkezindeki son yeşil kamusal alan, afet sonrası toplanma alanı, tek boş alan, kent merkezinde farklı sınıfların karşılaşmasını mümkün kılan, evsizlere ev alan, canınız sıkıldığında para harcamaksızın vakit geçirebileceğiniz bir alan.

Savcılığa teşekkür ederim bizi bu kadar mahir gördüğü için. İştirakçısı olmaktan mutluyum. 28'inde taşeron işçi ve kollukla üzerimize saldıran, 30'undaki şafak baskınında, 31 Mayıs-31 Mayıs'tan ölü çıkmaması şanstır. 31 Mayıs akşamı itibariyle her bir kent yurttaşı kent meydanına itiraza geldi. Türkiye tarihinde bu kadar farklı toplumsal kesimin yan yana gelip kardeşleştiği başka bir örnek yoktur.

O kadar ilgi çekicidir ki Türkiye'de son 10 yılda sendika hakkı ortadan kaldırıldığı için o kadar çok işçi direnişi gerçekleşti. Kadın kurtuluş hareketini bu kadar güçlendiren şey bu son 10 yıllık durumdur Kadınların, Benim bedenim benim kararım sözü. Benim bedenimle ilgili konuşmak hiçbir kimsenin haddi değildir. Onur Yürüyüşü, LGBTİ bireylerin artarak gerçekleştirdikleri onur yürüyüşü, hayvan hakları eylemi, internet yasağına karşı eylemler... O kadar büyük bir tepki vardı ki...

AKP iktidarı neoliberal iktidarların biricik örneği değil. Hepsi kendi yurttaşlarına ve insanların ortak kazanımlarına zarar veriyorlar. AKP bunun özel bir örneği çünkü dinbaz. Kapitalizmin değersizliğini dinbazlığın içinden geçirmeye çalışan neoliberal bir otoriteryenlik. Geziye Komün denmesi boşuna değildir. Sandviç göndermişler, öyle diyor iddianame. Ben hayatımda yediğim en güzel börekleri, en güzel dolmaları gezide yedim. O el yapımı börekleri Osman Kavala fonlamadı.

"Geziyi finanse etmek Kavala'nın, Mücella Yapıcı'nın ya da Can Atalay'ın haddi değildir!"

Gezinin 1. gününde kafa travması ne kadar biliyor musunuz? Kimse bilmiyor TTB'nin erken tarihli açıklamasına göre 1500'ün üstünde. Ense köklerine, kafaya atılan atışların sonucu. İnsanlar bunu göze alarak geldiler. Göz kayıplarının çoğu ilk iki günde oldu İnsanlar bunu göze alarak geldi. Adalet ve Kalkınma Partisi diliyle konuşuyorum ama: Böyle bir şey olabilir mi? Gezi'nin altına bostan kurdular, fide ekiyorlardı insanlar. Gezi'den sonra kaç tane kent bostanı kuruldu biliyor musunuz?

Emperyalizmin göbeğinde itirazını yükselten Occupy hakkında kimsenin aklına anayasal düzeni cebirle değiştirme suçlaması gelmedi. Vietnam Savaşı sırasında asker olmayacağız diyen gençler, İsrail'in Filistin'i işgalini protesto edenler... Suç mu bunlar? Arap Baharı'ndan bahsediliyor. AKP iktidarı Arap Baharı'nın en büyük destekleyicisi değil miydi? Tunus'ta, Mısır'da ilk desteği AKP yapmadı mı? Libya'da "Fransa'ya ne oluyor? Biz ordumuzu göndereceğiz" diyen Erdoğan değil miydi?

Gezi direnişi sırasında biz buradaydık. Erdoğan ise o tarihte Tunus'taydı. Aklımızla dalga mı geçiyorlar Biz kamu yararı için gücümüz yettiğini yapmaya devam ettik. Abdülhamit tarafından tüm İstanbullulara tahsis edilmiş olan bir yeşil alana Gökkafes’in dikilmesine itiraz suç olabilir mi? Köprüler... 1/25 ölçekli 2. köprü planında Birinci Köprü'nün İstanbul için hayırlı olmadığı söylenmiştir. Üçünü Köprü'de "Şehircilik bilimi çok ilerledi, 3. köprüde aynı olmayacaktır." dediler. Ben ne olursa olsun Zap'a Köprü diyenlerin haklı olduğunu düşünüyorum.

Atalay Gezi direnişi bu ülkenin en önemli toplumsal deneyimidir. Gezi, Türkiye'de biriken gerilimin fayının kırılmasıdır. Biz kırmadık o fayı. Gerilime karşı her şeyi yaptık. 

 

Independent Türkçe, Ajanslar

DAHA FAZLA HABER OKU