Giresunspor Başkanı Karaahmet: Sonuçlar istediğimiz gibi gelmeyebilir ama futbol oynayacağız, sürekli hoca değişiklikleri Türkiye'nin kronik problemi

Giresunspor Başkanı Hakan Karaahmet, takımın son durumu, Süper Lig'de hakem tartışmalarını, döviz kurlarının kulüplere etkisi gibi konularda Independent Türkçe'nin sorularını yanıtladı

44 yıl aranın ardından Süper Lig'e yükselen Giresunspor, son haftalarda elde ettiği başarılı sonuçlarla adından söz ettiriyor.

Lige Galatasaray, Kasımpaşa, Trabzonspor ve Alanyaspor yenilgisiyle başlayan Giresunspor, ilk puanını Konyaspor'la 0-0 berabere kalarak elde etti.

6. haftada deplasmanda konuk olduğu Fenerbahçe'ye 2-1 yenilen yeşil-beyazlılar, 7. hafta sahasında Kayserispor ile 1-1 berabere kaldı.

Üst üste alınan kötü sonuçlarla ligin dibine demir atan Giresunspor, Süper Lig'in kronik sorunları arasında yer alan kötü sonuçlarda teknik direktör değişikliğine gitmedi ve Hakan Keleş'in arkasında durarak belki de bir ilke imza attı.

Giresunspor yönetimini, bu hamlesiyle takıma güvendiği mesajı vererek belki de başarılı sonuçların önünü açtı.

Karadeniz ekibi Süper Lig'in 8. haftasında deplasmanda Göztepe'yi 1-0, Çaykur Rizespor'u 2-0 yenerek ilk galibiyetlerine ulaştı.

Sonrasında oynadığı 3 maçta iki beraberlik, bir yenilgi alan "Çotanaklar", Yeni Malatyaspor'u 1-0, Beşiktaş'ı 4-0 ve Karagümrük'ü 3-1 mağlup ederek seri galibiyetler elde etti.

Giresunspor, 16. haftada ise Adana Demirspor'a uzatma dakikalarında yediği golle 1-0 mağlup oldu. 

"Ekstra bir motivasyon var ama herhangi bir kibir veya bir şımarıklık asla"

Giresunspor Başkanı Hakan Karaahmet, takımın son durumunu, üst üste alınan kötü sonuçlara rağmen teknik direktör değişimine gitmemesinin nedenlerini, Süper Lig'deki hakem tartışmalarını ve döviz kurlarının kulüplere etkisi ve daha birçok konuda Independent Türkçe'nin sorularını cevapladı. 

Süper Lig'de üst üste puanlar topladınız. Son durumunuzu nasıl değerlendirirsiniz? sıralamadaki yerinizden memnun musunuz?

Son dönemlerde üst üste puanlar alarak takımımız yukarılara tırmanışını devam ettiriyor. İnşallah böyle devam eder. Bunun bize verdiği ekstra bir motivasyon var ama herhangi bir kibir veya bir şımarıklık asla. Ona ne ben müsaade ederim ne de benim takım arkadaşlarım. Bu sene çok ciddi bir takım ruhu oluştu bizde. Arkadaşlarımız ciddiyetini, neler yaptıklarını özellikle bunu en kötü zamanda algıladılar. İlk haftalar çok kötü gittiğini biliyoruz ama şu anda hiçbir şey onların kazanma hissinden alamaz. Hiçbir şey onları bu duygudan geri koyamaz. Havaları da böyle. Bu da beni son derece mutlu ediyor. Çünkü biz de başkanlar olarak ne yaparsak yapalım oraya geçmiyorsa bu olmaz. Yani sahada mücadele eden arkadaşlarımıza geçmesi gerekiyor. Benim arkadaşlarım şu anda hepimizden daha titiz ve hassaslar bu konuda. Hepsine de buradan teşekkür ediyorum. 

Hakan Karaahmet - Giresunspor (2).jpeg
Hakan Karaahmet, Süper Lig'deki kötü sonuçlara rağmen teknik direktör Hakan Keleş ile yola devam etme kararı aldı / Fotoğraf: Giresunspor

 

"Teknik direktör üç maç kaybederse sabrı zorluyor, dört maç olursa gönderiliyor, bu kronik bir problem"

Sezona kötü başladınız ve seri mağlubiyetler aldınız. Süper Lig'de teknik direktör değişimi gibi kronik bir sorun var ve siz bunu yapmadınız. Bu kararın arkasında durdunuz. Nasıl gelişti? 

Süper Lig'de kronik bir problem. Teknik direktör eğer üç maç kaybederse sabrı zorluyor, maksimum dört maç olursa gönderiliyor. Gördüğümüz ortalama bu. Bu kronik bir problem gerçekten. Futbolcu grubunun direktörü çalıştırıcısı, organizatörü, işte taktiği, tekniği, motivasyonunu yükleyen kişi. Eğer teknik direktör çalıştırıyorsan, çalışmasında bir problem yoksa, analizlerinde bir problem yoksa, hepimiz bunu görebiliyoruz. Benim bu kararları vermemdeki en önemli etken bu. Onun ne yapmak istediğini biliyorum ama sahadaki arkadaşlarımız tam anlamıyla bunu o dönem yapamadılar. Eksiklikler vardı, tamamlanması gerekiyordu. Takım geç oluşmuştu falan. Burada sorumluluğu bir kişiye atsaydık, bugün Giresunspor emin olun çok kötü durumda olurdu. Belki de futbolda değişmesi gereken veya tekrar irdelenmesi gereken gerçek burada. Bir teknik direktör iyi çalışıyorsa, bütün mesaisini veriyorsa çünkü benim teknik direktörüm evine bile gitmiyor, kulüpte kalıyor. Mesaisinin çoğunu kulüp için harcayan biri. Böyle bir teknik direktörü bulmuşken onun kıymetini bilmek lazım. Türkiye'de çok kıymet bilmiyoruz. Her konuda bilmiyoruz. Yani sadece bu sporda değil. 

"Taraftarın bazı kesimi çok baskı yaptı ama iyi ki bu kararı vermişim"

Teknik direktörümün çalışmasından memnunum. Çünkü arkada en fazla benim mesai arkadaşım ve sonuna kadar devam edeceğim. Taraftarın bazı kesimi çok baskı yaptı ama işte biz başkanların burada ne olduğunu göstermesi lazım. İyi ki bu kararı vermişim ve bu doğru bir karar olduğu bugünkü sonuçları ortaya getirdiğinde aslında bu bütün camiaya etki edecek. Alt liglerde, bu ligde arkadaşlarım var konuşuyoruz. Onlar da 'yaptığın doğruydu. Biz de böyle yapacağız, yapmalıyız' diyor. Tüm güzellik burada. Yoksa hem ekonomik olarak bir problem hocaların değişikliği hem motivasyon olarak problem. Değiştirmeniz gerekiyorsa, başka bir problem varsa evet elbette ama bir problem yoksa, sadece saha sonuçları istediğiniz gibi gelmiyorsa o zaman değiştirmek çok doğru değilmiş. Bizim uygulamamız onu gösteriyor ama göreceğiz, sezonun hemen hemen yarısına yaklaştık. 

"Kasıtlı olarak bile bile yapmadı, keşke anlayabilseydi ve golü atmasaydı"

Beşiktaş'ı dört golle yendiğiniz sükseli bir maç oldu. Son golde centilmenlikle ilgili tartışmalar oldu eleştiriler geldi. O an neler yaşandı, oyuncunuzla konuştunuz mu?

Golü atan Champness son derece naif, çok düzgün birisi. O an kalecinin sakatlandığını düşünmüyor. Evet kaleci düştü, olabilir futbolda. Zaten düşünce futbol devam ediyor. Devam etti ama canı gönülden atmasaydı çok güzel olurdu. Bunu hepimiz kabul ediyoruz. Hocamız da bununla ilgili açıklama yaptı. Zaten futbolcumuz da sevinmedi durumu öğrenince, bütün takımımız üzüldü. Keşke onu görebilseydi, algılayabilseydi ve atmasaydı. Çünkü Giresunspor camiası herkese buradan minnet duyuyorum sempatiyle karşılanan bir camia. Agresif bir camia değil. Geçen sene de öyleydi. Yaptıklarıyla adından söz ettiren bir camia. Örnek bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bunu da yapabilirdi ama şunu biliyorum: Benim futbolcum kasıtlı olarak bunu bile bile yapmadı. Keşke anlayabilseydi ve golü atmasaydı... Öyle söylüyoruz ama onu görmediğini yani tam anlamıyla kalecinin sakatlandığını düşünmediğini, düştüğünü bu da futbolun içinde var. Öyle hareket ettiğini söyledi. Atmasaydı bizim için daha güzel bir şey olurdu. Futbol içinde oluyor zaman zaman adrenalin yüksek, o anlık bir karar veriyorsunuz ama futbolcumun da aynı üzüntüyü yaşadığını biliyorum. 


Son dönemlerde döviz kurları çok yüksek. Türk kulüplerinin de gelirleri TL ancak giderleri euro ve dolar cinsinde. Dövizdeki bu artıştan Giresunspor ne kadar etkilendi? Kurdan kaynaklı borcunuzda önemli bir artış oldu mu?

"Kulüplere borç gelmeye başlıyor ve geldiğinde kulüpler yok olup gidiyor"

Evet aslında ciddi bir artış oldu. Ama Giresunspor ne kadar etkilendi? Herhalde en az etkilenenlerden bir tanesi. Çünkü Giresunspor kadrosu en ucuzu mu bilmiyorum ama herhalde en düşük maliyetli kurulan üç kadrodan bir tanesi. Futbolcu kalitesi olarak söylemiyorum bunu. Ben hep şunu söylüyorum. 25-30 futbolcu almaya karşıyım. Yani kademeli olarak alıyoruz. Çok iyi on iki oyuncu alıyoruz. Diğerlerini daha düşük, geleceği olacak oyuncular alıyoruz. Planlama ve bütçeyi buna göre yapıyoruz. Bana o zaman da 'Yeni çıktın şunu ver, bunu ver, şöyle yap' dediler. Dedim ki 'Gerçek bu değil'. Çünkü bu rakamları verdiğinizde yarın problemler çıkmaya başlıyor. Diyelim ki hadi biz ödedik ve bıraktık. Sonra bu kulübe borçlar gelmeye başlıyor ve geldiğinde kulüpler yok olup gidiyor. Bugün Türkiye'deki birçok kulübün aynı tablo yaşadığını görürsünüz. Çok büyük borçları var. Bir şekilde yukarılara Süper Lig'e, TFF 1. Lig'e çıkmışlar. Büyük paralar harcamışlar ve ödeyememişler. Sonra kulüp düşmüş, borçlarla beraber işin içinden çıkılmaz hale gelmiş. Ben Giresunspor takımına hiçbir zaman bunu yapmak istemedim. Yapmadım da. 

"Türkiye'de bu döviz kurlarıyla kulüplerin ciddi problem yaşayacağını düşünüyorum"

Ben bu kulübün 100 eurosunu çok önemsiyorum. O yüzden bu sene de takım kurarken çok yüksek maliyetli bir takım kurmadım. Aşağı yukarı benim maliyetlerimde 1-2 takım belki vardır. Onun dışındakilerin hepsi yüzde 100 daha fazladır. Bugün yaşadığımız bu ortam, dövizin yükselmesi evet beni de etkiliyor ama herhalde rakamlara göre en az etkilenenlerden bir tanesi de benimdir başkan yükü açısından. Giresunspor bu süreci daha zor atlatacak ama atlatacak. Çünkü bununla ilgili bir planımız vardı ama bu inanılmaz derecede Türkiye'de bu döviz kurlarıyla kulüplerin ciddi bir problem yaşayacağını düşünüyorum.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Ortada bir yangın var ve müdahale edilmezse bu çok büyük sorun haline gelecek"

Kulüpler Birliği Vakfı nezdinde bu yönde bir çalışmadan bahsedildi mi?

Aslında henüz işin o tarafına çok da geçmedik. Çünkü bu süreç bir aydır çok şiddetli olmaya başladı. Kulüplere yeni yansımaya başladı. Futbolculara haklı olarak diyoruz ki hadi indirim isteyelim ama yabancı futbolcuların ülkesinde euro aynı euro. Adam bizim ülkemizde olan şeyi çok fazla dikkate almıyor. Yani maaşını almak istiyor haklı olarak da. Burada sadece Kulüpler Birliği'nin de değil aslında. Federasyonun bu konuda bir şey yapması lazım. Çünkü ortada bir yangın var ve bu yangına müdahale edilmezse bu çok büyük sorun haline gelecek. Bu büyük sorun artık çözülemez hale gelecek. O yüzden federasyonun da bu konuda taşın altına elini koyması lazım. Sadece federasyon yapsın deyip topu onların üzerine atmamak lazım. Hep beraber bu konunun çözümüyle beraber karar vermemiz lazım. Futbolcularıma 'Hadi biraz indirim yap' demem tek başına bir şey ifade etmiyor. Federasyon ve tüm Kulüpler Birliği hep beraber hareket edersek ki bunun öncüsü TFF olması lazım. Eğer ki bulunmazsa emin olun çok kötü durumlar olacak.

"Türkiye'de klasiktir, 'masaya yumruğunu vurmuyorsun', ne oluyorsa o yumruğu masaya vurunca!"

Son dönemlerde hakem konusundan çok şikayet ediliyor. Bazı kulüpler daha öne çıkıyor, bazıları daha geride. Sizi pek görmüyoruz hakem konusunda konuşurken. Bir takım çalışmalar yapılıyor federasyonda. Çalışmalar ne aşamadadır?

Bir defa beni göremezsiniz çok fazla. Geçen sene şampiyon olurken de şampiyon olmuş takımın bir tane penaltısı vardı. Yani benim bir tane penaltı atarak şampiyon oldum. 'Hiç mi ceza alanında oyuncum düşmedi?' dedim. Mutlaka olmuştur ama... Mesele hakemleri eleştirmek değil aslında. Ben hep şeyden yanayım. Evet konuşacağız, federasyonla, yetkili kurumlarla, MHK'yle sorun olunca ben kulüp başkanı olarak arıyorum. Ama haksızlığa uğradığımızı düşündüğünde taraftar bize, başkanlara 'niye konuşmuyorsun' diyor. Türkiye'de klasiktir, 'masaya yumruğunu vurmuyorsun'... Ne oluyorsa o yumruğu masaya vurunca! Öyle bir beklenti içine sokuyorlar ve size de sosyal medyadan oradan buradan bir sürü baskı yapıyorlar. Kulübü savunmuyorsun falan. Aslında kulübü savunuyoruz. Yani buradaki problem şu: Eğer bir hakemle ilgili şey varsa MHK'ye diyoruz ki yani bu insan sonuçta kasıt yoksa hata yapacaktır.

"Hakemlerimize daha doğru bir ortamda maç yönetme imkanı sağlamak için çaba sarf etmeliyiz, burada kulüp başkanları çok önemli"

'Bu hatalar bitecek' diye beklenti olması çok problem. Bu sadece bizim ülkemizde olmuyor. Birçok ülkede bu hakem hataları var. Ama hata, bakın adı üzerinde eğer kasıt yoksa. Ama kasıt varsa zaten o bariz olarak ayrılabiliyor. Hatayla kastı ayırabilecek teknoloji de yeterli tecrübe de var. Hatayı aza indirmek için birbirimize yardımcı olmamız lazım. Ben çıkayım, yenilmişim hakeme her şeyi söyleyeyim. Attım üzerine hakemin. Bu sefer benim taraftarım hakemi işte bu çok daha ileri şiddetli derecede bir tepki göstermeye başlıyor. Yazık ona da. O da bunu isteyerek yapmıyor. Bazı kararları televizyon programlarında üç yorumcu, 10-15 dakika irdeliyorlar, aynı kararı veremiyorlar. Stüdyo ortamında çok daha rahat bir ortamda, istediğiniz kadar durdurma, oynatma yaparak bile aynı kararı veremeyen bir durumda siz maçın içerisinde hakemden her kararında yüzde yüz doğru karar vermesini bekliyorsunuz. O yönde olacak hatalar. Bize de oldu başka takımlara da olacak. Kasıt olmadığı sürece bunu beraber aşacağız. Hiç hatasız olmayacak gibi bir beklenti içine girmek yanlış olur ama düzeltmek için, daha iyi yapmak için, motivasyonu yükseltmek için, hakemlerimize daha doğru bir ortamda maç yönetme imkanı sağlamak için çaba sarf etmeliyiz. Burada kulüp başkanları çok önemli. Federasyon bu işin bir ayağı, MHK bir ayağı. Biz bu ortamı sağlamalıyız. Yoksa çıkalım hepimiz, konuşalım, hakeme sallayalım ve üzerimden atayım onu. Bu doğru bir şey değil. Sadece bunu yaparsak Türk futboluna bir şey yapmış olmayacağız, üzerimizden atmış olacağız. Ben buna karşıyım.

"En aza indirmek için çaba sarf ediyoruz"

Çünkü şu anda federasyon şunu yapıyor: Gelin beraber düzeltelim... Bu güzel, bir adım var. Gidiyoruz başkanlar olarak konuşuyoruz. Doğruları bulmak için uğraşıyoruz. Toplantılar yapılıyor. Bu iyi bir adım. Bizi dinliyorlar. Başkanların ne düşündüğünü anlamaya çalışıyorlar. Biz de federasyonun ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyoruz. Şu anda bir masa etrafında toplanmış bir ekip var. Bu Türk futbolunda çok fazla olmadı bugüne kadar. Demek ki bir şeyler düzelecek. Bu da görülüyor zaten. İnşallah en aza indireceğiz ama tamamen yok edeceğiz dersek yok öyle bir şey. En aza indirmek için çaba sarf ediyoruz. Burada sonuç alacağını düşünüyorum. 

"Bazen ekonomik katkı sağlayamazsınız ama bu yaptırımlarla Türk futbolunu başka yere götürürsünüz"

Korsan yayınla ilgili birçok kulübün şikayeti var. Bu konuda herhangi bir çalışma var mı? 

Mecliste bir çalışma var. Kulüplerin gelirleri çok problem. Yani şöyle: Daha önce 14 milyon euro olan gelirin bu sene 5 milyon eurolara düştüğü söyleniyor TL karşılığı olarak. 5 milyon euro bazı kulüplerin üç oyuncu parası, çok düşük rakamlar. Yayın ihalesini alan firmalara baktığımızda onların da derdi bu korsan yayın. Hem güzel şeyler olsun isteyip hem korsan yayına müsaade etmemek lazım. Ama ortada da tabii ekonomik olarak ucuzluk var. Yani o yolu seçmek zorunda olanlar var. Burada devletimizin kurumlarının işin içine girmesi lazım. Burada bir problem varsa bir korsan yayıncılık varsa isterlerse bu işi herhalde bir ayda bitirirler. İşte o zaman Türk futboluna büyük katkı vermiş olursunuz. Bazen ekonomik olarak katkı sağlayamazsınız ama bu tip yaptırımlarla Türk futbolunu başka yere götürürsünüz. Çünkü oyunun oynanması için ekonominin ayakları üzerinde durması lazım. 

"Yayın ihalesindeki problemler, kulüplerin yükünü artırdı, onların da derdi korsan yayın" 

Şu anda kulüplerin ekonomisi çok kötü. Bir de bu yayın ihalesindeki problemler, fiyat düşüklükleri kulüplerin yükünü çok fazla artırdı. Onların da derdi korsan yayın. O zaman bunu çözmemiz lazım ama bunu kulüp başkanları çözemez. Biz çağrıda bulunabiliriz ama yetkililer bununla ilgili yaptırımlar yapabilirler. Şu anda bununla ilgili bir çalışma olduğunu biliyorum. Buna ciddi olarak ağırlık vermeleri lazım ve bu korsan yayın işini durdurmamız lazım. Buradan da tüm vatandaşlarımıza 'iyi futbol izlemek istiyorsanız, bu şovu daha iyi yapmak istiyorsanız korsan yayından uzak durun!' demem gerekiyor. Çünkü bu onların izlediği bir şov. Bu şovun ayakta kalması için hep beraber fedakarlık yapmamız lazım. 

 

Hakan Karaahmet - Giresunspor (1).jpeg
Hakan Karaahmet / Fotoğraf: Giresunspor

 

"Giresunspor adından söz ettirecek iyi işler yapacak"

Süper Lig'de bu sezonki hedefleriniz nelerdir?

Bizim gibi Süper Lig'e 44-45 sene sonra çıkmış takımların o sene ligi anlaması, onu sindirmesi için o ligde kalıcı olması gereken puanları alması gerekiyor. Yani birinci önceliğim o. Geçen sene de şampiyon olurken öyle söylemiştim. Ne zaman ligde kalmayı garanti edecek puanı alırsak ikinci bir hedef revize ederiz. Ama şu anda hedefim bu. Takım arkadaşlarımın çabası, motivasyonu çok yüksek. Giresunspor adından söz ettirecek iyi işler yapacak. Bu sene çok sürpriz maçları çok sürpriz şekilde kazanacak bunun sinyalini veriyor. Mücadeleyi ve çalışmayı bırakmayan bir takım arkadaşlığı var. En önemlisi takım oldular, çok iyiler. Birbiriyle ilişkileri çok iyi. Bu da beni son derece mutlu ediyor. Hocamız başarısıyla artık herhalde tartışılmaz. Bu başarıyı yukarıya taşımak için uğraşan bir teknik direktörümüz ve kadrosu var. O yüzden ben Giresunspor'un bu senenin yine sürpriz takımı olacağını düşünüyorum. Geçen sene de aynı şeyi yaşadım ben. Bu da benim artık hoşuma gidiyor. Giresunspor'da başladığımız dönemlerde belki işte ortalarda kalır, küme düşmeyi yaşayabilir diye geçen sene de yaşadım bunları, bu sene de yaşadık. İnşallah doğru şeyleri yaparız ve yürürüz. Tabii ki çıkmak düşmek bunlar da futbolun gerçekleri. Hani o oldu diye dünyanın sonu değil.

"Futbol oynayacaksınız, yerde yatmayacaksınız, hiçbir takımın 1 saniyesini çalmayacaksınız"

Hep takımıma söylüyorum, futbol oynayacaksınız. Yerde yatmayacaksınız. Gereksiz kasıtlı, rakibe kötü davranmayacaksınız. Giresunspor formasını hiçbir zaman yere düşürmeyeceksiniz. Ama bunu yapacağız. Sonuçlar istediğimiz gibi gelmeyebilir ama futbol oynamak için katkı vereceksiniz. Hiçbir takımın bir saniyesini çalmayacağız. Zaten arkadaşlarımız da sahada o mücadeleyi veriyorlar. Bu sempatik tavrı devam ettirmek istiyorum takımımla beraber. İnşallah Giresunspor bu sene iyi bir şeyler yapacağının sinyalini veriyor. Beraber yaşayıp göreceğiz. 

"Futbolun güzelliği tahmin edilemez tarafı, milyonları peşinden koşturmasının sebebi bu"

Süper Lig'deki şampiyonluk yarışını nasıl görüyorsunuz?

Belki de futbolun güzelliği burada. Hepimiz bir tahminde bulunabilirdik. İşte şu oyuncuyu aldı, böyle oldu falan filan bir sürü tahminde bulunabilirdik. Ama olmuyor işte. O oyuncuyu almış olmanız her şeyi düzeltmiyor. Başka bir şey gerekiyor. Bazen de hiçbir şey yokken o takım şampiyon olabiliyor. Yani futbolun güzelliği tahmin edilemez tarafı. Milyonları peşinden koşturmasının sebebi bu. Şimdi ortada bir Trabzonspor gerçeği var. Şu anki tabloya baktığımızda gerçekten başarılı. 2-3 maçına da gittim, biri bizim maçta, diğer maçlarına da gittim. Bir defa camia inanmış. Bu çok önemli. Sokaklar inanmış, tribün inanmış. Bu önemli bir motivasyon aracı ama arkada hala kovalayacak ve arkadan gelecek takımlar var. Trabzonspor'un geçmiş tecrübeleri var. Yine önde gittiği dönemlerde kaybettiği maçlar var. Bu dönem daha tecrübeli bir Trabzonspor var. Zaten hiçbir zaman da şampiyonluğu ağızlarına almıyorlar. Yani şu an için başkan bunları söylemiyor. Sadece öndeyiz diyor.

"Trabzonspor'un bu avantajı vereceğini düşünmüyorum"

Arkada hala ayağa kalkıp gelebilecek "Üç Büyükler" dediğimiz camialar var ki bu sene "Dört Büyükler"in dışında da sürpriz camialar, çok daha iyi futbol oynayarak bir şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ama avantaj kimde? Tabii ki herkesin takdiri Trabzonspor'da. Trabzonspor bu avantajı çok fazla verir mi onu bilmiyorum ama tahmin yapın derseniz çok vereceğini düşünmüyorum. Çünkü daha önceki tecrübesinde kaybettiği bir şampiyonluk var. Kaybedeceğini düşünmüyorum ama arkadan gelecek büyük takımlar da tekrar ayağa kalktığında bence ikinci yarı savaşan ve mücadele eden bir lig haline gelecektir. O yüzden güzel bir lig yaşayacağız. Şu an itibariyle puan tablosu böyle. Ama önümüzde dört maç var. Her şey değişebilir dört maçta. Güzel bir sezon izleyecekler diye düşünüyorum. 
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU