Galatasaray, gençleşerek bir proje sunuyor mu?

Okan Can Independent Türkçe için yazdı

Kolaj: Independent Türkçe

Paranın egemenliği altında oynanan futbolda, bazı kulüpler parayı, parası olan kulüplerden alarak, rekabetin içinde var oluyorlar.

Ve bu kulüpler, ortaya çıkan adil olmayan koşulları, bir model ve sistemle kendi lehlerine çevirebiliyorlar. Fransa'da Lille'nin, futbolun sonradan görmesi Paris St Germain'i bozguna uğratıp şampiyon olması, bir sistem ve model başarısı aslında.

Örneğin Lille, şampiyon olduktan sonra, ön liberosunu 20 milyon euroya Premier Lig'e gönderip, yerine 6 milyon euroya oyuncu alabiliyor. 

Bu yıl transferler ile yaklaşık 53 milyon gelir elde eden Lille, transfer gideri olarak da sadece 13 milyon euro harcadı. Yani Lille, Şampiyonlar Ligine katılma heyecanı ile büyük bütçelerle, havalı transferler yapmadı.

İtalya Seri A'nın güzel hikayesi Atalanta ise oyuncularını yüksek fiyatlara satarak, İtalya'nın en sağlıklı işleyen yapısını oluşturdu.

Gençlik akademisi ve sattıkları oyuncular ile Avrupa'nın özel kulüplerinden biri olan Atalanta, bu süreçte rekabetçi kalmayı da başardı.

Spor direktörü Gabriele Zamagna, teknik direktör Gian Piero Gasperini ile birlikte, Atalanta'nın kadro değerini, 5 yıl içinde 80 milyon eurodan, 400 milyon euroya kadar çıkardı.

İtalya dışından, parlamaya fırsat bulamamış oyuncuları bulan ikili, bu oyuncuları oldukça düşük maliyetlerle, kulübe kazandırlar.

Kadro planlama ve oyun felsefesi ile oyuncu değeri yarattılar ve birçok kulübe de ilham verdiler. Jurgen Kloop'un, Atalanta için söylediği gibi herkese heyecan verici bir proje olduklarını gösterdiler.


Son 10 yılda transfere en çok parayı Galatasaray harcadı

Sporun her branşında öncelikle, seyirciye heyecan ve ilham vermek gerekiyor.

Fakat futbol topu bu topraklara girdiğinde, aradığı heyecanı ve ilhamı, maalesef bulamıyor.

Mesela bu yıl, gençleştirme planı ve bir proje iddiasında sezona başlayan Galatasaray, gerçekten gençleşerek bir proje sunuyor mu?

Bakıldığında Galatasaray'ın genç transferlerinin, bir proje olduğunu söylemek zor. Çünkü genç oyuncu transfer etmek, tek başına bir model ya da bir proje olamıyor.

Ya da bir takımın yaş ortalamasını düşürmek, heyecan yaratmaya yetmiyor.

Bu yıl Galatasaray'ın transferlerine bakıldığında, 11 oyuncu transfer etti ve özellikle beklentisi olan genç oyunculara yaklaşık, 23 milyon euro harcadı. Bu transferlerin yaş ortalaması ise 22,2 civarında.

Fatih Terim yönetiminde Galatasaray, son 2 yıldır şampiyonluktan uzak ve bu yıl da liderin oldukça gerisinde.

Bununla beraber Galatasaray, son 10 yılda transferde yaklaşık 290 milyon euro ile en çok para harcayan kulüp oldu. Ve bu 10 yılda toplamda, en uzun süre görev yapan teknik adam Fatih Terim olmuş.

Yani rakiplerine göre, yönetimlerin değişmesine rağmen, teknik direktör görev devamlılığında başarılı olmuş Galatasaray. Fakat bu 10 yıla bakıldığında, genç oyuncuların dönüşümüne katkı sağlayacak bir yapı görünmüyor.

Kurumsal bir sistemden çok, Fatih Terim'in kişisel başarısına bırakılmış, genç transferler. Dolayısıyla 5 genç transfer yaparak, bir projeden bahsedilmesi pek gerçekçi durmuyor.

Avrupa'da kulüplerin model ve projeleri, kulüplerin geçmişte yarattıkları kültürü gösteriyor. Bu kulüplerin birçoğu, geleceği şekillendirmek için yatırımlarını yapıyorlar. Zenginlikleri, akademiler, altyapılar ve kültürlerinde yatıyor.

Rekabet güçleri, şampiyonluk motivasyonundan değil, verdikleri heyecandan geçiyor. Bu heyecan, bazen kümede kalmak, bazen genç oyuncuların gelişimini görmek, bazen büyük kulüplere kafa tutmak, bazen de skordan bağımsız, oynadıkları oyundan geliyor.

Bu yüzden, sadece gelecek vadeden bir oyuncuyu almak, bir gelecek yaratmayabilir. Zaten futbol, kaybolup giden potansiyelli gençlerin, hikayesi ile dolu.


Ruhu yaşlı Türk futbolu sadece gençlerle gençleşemez

Geçmişe bakıldığında, gençleşme ya da genç oyuncu yatırımı, Türk kulüplerinin vicdanı rahatlatması ya da yapmış olmak için yapmaktan öteye, gidemiyor.

Mesela Fenerbahçe'nin Muhammed Gümüşkaya, Arda Güler, Burak Kapacak ile yaşadığı durum da benzer.

Bu oyuncuların, sahadaki oyundan ve kültürden pay almadan gelişmesi, zor. Zaten Süper Lig'in kaotik rekabet ortamı, bu oyuncuların oynamasına fırsat vermiyor.

Genç oyuncuları almaktan öte, onların oynamasını sağlayacak ve kişisel gelişimlerine katkıda bulunacak ki zengin içeriklere ihtiyacı var kulüplerin. 

Yoksa ruhu yaşlı Türk futbolu, düzinelerce genç oyuncu alsa da gençleşemez.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU