Ertuğrul Özkök: Altında bu kadar acı varken üstte canlı hayat olur mu?

"Altında ıstırap, acı, adaletsizlik olan yerlerin üzerinde hayat olmaz dersek, nerede yaşayacağız?"

Fotoğraf: Hürriyet 

Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, sanatçı Ahmet Güneştekin’in “Hafıza Odası” isimli sergisinin açıldığı Diyarbakır Keçi Burcu hakkında yazdı. Özkök, “Altında bu kadar acı varken üstte canlı hayat olur mu?” şeklindeki eleştirilere “Altında ıstırap, acı, adaletsizlik olan yerlerin üzerinde hayat olmaz dersek, nerede yaşayacağız?” diyerek yanıt verdi.

Özkök, bugünkü köşe yazısında ilk olarak Güneştekin’in sergisi hakkındaki görüşlerini dile getirdi.

2015 yılındaki hendek operasyonlarından sonra kapatılan tarihi Diyarbakır Surları’ndaki Keçi Burcu’ndaki yeni yapılaşmaya değinen Özkök, “Mimari olarak dışarıdan bakıldığında, yöre mimarisine dikkat edilmiş. Dar sokaklar, küçük meydanlar, evlerin birbiriyle ilişkileri güzel bir doku oluşturuyor” yorumunu yaptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bu bölgenin 10 yıl sonra Diyarbakır’ın en canlı yeri olacağı görüşünü dile getiren Özkök, şunları yazdı:

Şöyle düşünen epey insan var ve ben onları çok iyi anlıyorum, saygı duyuyorum: “Altında bunca ıstırap, bunca kavga ve acı bulunan bir toprağın üzerine canlı hayat kurulabilir mi?”

Ben de şöyle düşünüyorum: Altında ıstırap, acı, adaletsizlik olan yerlerin üzerinde hayat olmaz dersek, nerede yaşayacağız? Bu ülke engin bir acılar topoğrafyasına sahip. Çanakkale’de binlerce şehidin kemikleri üzerinde hayat kuramayacak mıyız, o köprüleri yapamayacak mıyız...

İzmir’de Hasan Tahsin’in vurulduğu Konak’ta gençlerimiz gülmeyecek mi; Kurtuluş Savaşı şehitlerinin belli ve meçhul mezarları üzerine sadece meçhul asker anıtları mı dikeceğiz? Dersim’in gençleri o yeşil topraklarda trekking yapamayacak mı... Soma madeninin mahallelerinde gençler artık el ele gezemeyecek mi...

"Onları anmanın en güzel yolu inadına yaşamaktır"

Bence Sur’da veya bu ülkenin herhangi bir yerinde herkesin bir kendi acısı varsa, önce bunu ortak acı haline getirip sonra o toprakların üzerine barış içinde güzel bir hayat kurmak gerek... Şuna samimi olarak inanıyorum. Onları anmanın en güzel yolu inadına yaşamaktır. Bu acıları hafıza odamızda tutalım... Ama gelecek nesillere bu odadan sadece hiç bitmeyecek yaslar bırakma hakkımız yok... Belki de neşe, bizleri daha güzel birleştirir... Ve Allah inşallah bana ömür verir, yaşayan bir Suriçi’nde mutlu ve güler yüzlü bir kalabalığa karışırım...

 

Hürriyet, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU