İstanbul Barosu'nun en genç ve tek kadın başkan adayı Uçar: Ulusalcı, şoven, militarist yaklaşımlara karşı özgürlüklerden yana bir baroya ihtiyaç var

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adına İstanbul Barosu Başkanlığı için yarışa giren Sezin Uçar, Independent Türkçe'ye konuştu

İstanbul Barosu'nda yapılacak seçimlere saatler kaldı. Dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu'nun seçimlerinde, 7 aday yarışacak.

Mevcut Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu'nun da yeniden seçilmek için girdiği yarışta, sadece bir kadın aday İstanbul Barosu Başkanlığı'na talip oldu.

Özgürlükçü Demokrat Avukatlar Grubu adına seçime giren avukat Sezin Uçar, hem mevcut yönetime eleştirilerini yöneltti hem de seçimi kazanırsa el atacağı konuları anlattı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Ulusalcı, cinsiyetçi, militarist ve şoven yaklaşımlara karşı..."

7 aday içinde hem tek kadın aday hem de en genç aday olan Uçar, neden aday olduğunu şu ifadelerle anlattı:

Hem barolara hem de İstanbul Barosu'na sirayet eden ulusalcı, tekçi, cinsiyetçi, militarist ve şoven yaklaşımlara karşı, özgürlüklerden, demokrasiden, cins eşitliğinden yana bir baroya ihtiyaç olduğu için İstanbul Barosu başkanlığına Özgürlükçü Demokrat Avukatlar adına aday oldum.

"Başkan ve yönetim direniyormuş gibi yapalım tavrında"

2020 yılının yaz aylarında Avukatlık Kanunu'nda yapılan değişiklikle getirilen çoklu baro sistemine yönelik eleştirilerini sıralayan Uçar, İstanbul Barosu'nun da yeterli mücadeleyi vermediği kanısında: 

İstanbul Barosu Başkanı ve mevcut yönetimi, dostlar alışverişte görsün, biz direnelim, yürüyelim, direniyormuş gibi yapalım şeklinde bir tavır içinde oldular. 

Siyasal İslamcı ve otoriter rejim, barolara ve avukatlara dönük çok ciddi bir saldırı planlıyor. Bunun bir kısmı da zaten gerçekleşmiş durumda. Rejim yargı üzerinden tesis ediliyor. Bir rejim değişikliği, hukuğun araçsallaştırılması üzerinden gerçekleşmiş durumda. Buna karşı çıkacak güçlü bir baroya ihtiyaç var.

"Meslektaşlarımız, kendi meslektaşları tarafından sömürülüyor"

İstanbul'daki avukatların birçoğunun işçi avukat statüsünde olduğuna dikkati çeken Uçar, "Öncelikle işçi avukatların yaşadığı çok büyük ekonomik sorunlar var. Meslektaşlarımız, çok büyük bir oranda yine kendi meslektaşları tarafından sömürülüyor." ifadelerini kullandı. 

"Listelerimiz, pozitif ayrımcı listeler"

Kadın avukatların yaşadığı sorunların da gündemlerinde olacağını söyleyen Uçar, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'ne yönelik eleştirilerini de sıraladı ve kendi listelerinin pozitif ayrımcı listeler olduğunu, İstanbul Barosu'nun da işçi avukatlar tarafından yönetilmesi gerektiğini savunarak şöyle konuştu:  

Kadın avukatların yaşadığı sorunlar, toplumda kadınların yaşadığı sorunlarla çok büyük benzerlik içinde. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, bürokratik bir işleyiş içerisinde. Hem kadın hem işçi hem de stajyer avukatların sorunlarını çözeceğimiz konusunda iddialıyız. Çünkü bunu tepeden gelen bir bakış açısıyla söylemiyoruz. Bizim listelerimiz, cinsiyet eşitliği ekseninde kurulmuş pozitif ayrımcı listeler. Genç yönetim kurulu adaylarımız var. Mesleğini işçi olarak idame ettiren avukatlar tarafından İstanbul Barosu'nun yönetilmesi gerektiğini düşünüyoruz.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU