Soçi'deki Erdoğan-Putin görüşmesi dünya basınına nasıl yansıdı?

Rusya ve Türkiye arasındaki önemli görüşmede Suriye'deki çatışmalardan doğalgaz anlaşmalarına kadar birçok konu ele alındı

Zirve sonrası iki lider de görüşmenin verili geçtiğini söyledi (Reuters)

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında Karadeniz kıyısındaki Soçi'de gerçekleşen görüşme, dünya basınında farklı şekillerde değerlendirildi.

Kovid-19 pandemisinin başından beri ilk defa yüz yüze görüşen Erdoğan ve Putin, çarşamba günü düzenlenen zirvede Suriye ve Kırım'ın yanı sıra S-400 ve doğalgaz tedariki gibi konuları da masaya yatırdı.

Yaklaşık 3 saat süren zirvenin ardından alınan kararlarla ilgili henüz herhangi bir açıklama yapılmadı. Erdoğan, değerlendirmelerinde "Mevkidaşım Putin ile verimli bir görüşme gerçekleştirerek Soçi'den ayrıldık" derken, Putin de "Görüşme çok yararlı ve önemliydi" ifadelerini kullanmıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Biden'la iyi başladık diyemem"

Öte yandan, Erdoğan'ın geçen hafta yaptığı ABD ziyareti sonrası Başkan Biden'la ilgili "Ben, oğul Bush'la iyi çalıştım, Sayın Obama'yla iyi çalıştım, Sayın Trump'la iyi çalıştım ama Sayın Biden'la iyi başladık diyemem" açıklamasında bulunmuş, bununla birlikte Soçi zirvesi ABD-Türkiye-Rusya ilişkileri bağlamında ayrı bir önem kazanmıştı.

Peki Erdoğan-Putin görüşmesi, dünya basınına nasıl yansıdı?

"Yapıcı üslup, Suriye'de ortaklığın sinyali olabilir"

Birleşik Krallık'ın önemli gazetelerinden Guardian'ın haberinde, Putin ve Erdoğan'ın "itidalli ve yapıcı üslubunun iki ülkenin de Suriye'deki tansiyonu azaltmak için en azından kısa bir süre de olsa ortak çalışmaya hazır olabileceği sinyalini verdiği" değerlendirmesinde bulunuldu.

Haberde, Rusya ve Türkiye arasında turizm, enerji ve ticaret alanlarında sıkı bağların bulunduğu ve Batılı ülkelerin Ankara ve Moskova'da yarattığı gerginlikler nedeniyle iki ülkenin son yıllarda ilişkilerini daha da güçlendirdiği ifade edildi.

"Erdoğan ne Doğu'ya ne de Batı'ya güveniyor"

ABD'nin ileri gelen gazetelerinden Washington Post'ta yer alan bir değerlendirme yazısındaysa, "Erdoğan'ın ne Doğu'ya ne de Batı'ya tam olarak güvendiği, büyük bir güç oyununda kendine yer aramaya çalıştığı ve bu doğrultuda uzun zamandır Rusya ve ABD'yi karşı karşıya getirecek stratejik hamleler izlediği" yorumunda bulunuldu.

"Dengeleme siyaseti artık işe yaramıyor"

Bununla birlikte, özellikle pandeminin de yarattığı küresel çaptaki siyasi ve ekonomik krizle söz konusu stratejinin gücünü kaybettiği savunuldu. Yazıda, "Erdoğan'ın geleneksel olarak izlediği dengeleme siyasetinin artık işe yaramadığı, ikili ilişkilerde güçlü tarafın Putin olduğu ve Türkiye'ye hem mali anlamda hem de Suriye'deki durumla ilgili baskı yaptığı" değerlendirmesine yer verildi.

"Rusya diplomasisinin amacı pazarlık"

New York Times'daki (NYT) yazıdaysa görüşmelere yön veren temel unsurun ABD-Türkiye arasındaki ilişkilerin son dönemde ivme kaybetmesi olduğu ifade edildi.
 


NYT'nin haberinde "Erdoğan'ın Rusya'yla yürüttüğü diplomasinin çoğunlukla ABD'ye karşı bir pazarlık pozisyonu olduğu yorumunda bulunulduğunda" değinildi. Öte yandan, Erdoğan'ın S-400 ve Suriye gibi meselelerde NATO, ABD ve Rusya tarafındaki pozisyonunu zaman zaman değiştirdiği, "Putin'e yaklaşarak ABD'yi tehdit ederken, Washington'dan bir şey istediğinde de Putin'le arasına mesafe koyduğu" yorumunda bulunuldu.

NYT'deki yazıda Moskova Üniversitesi'nde Türkiye-Rusya ilişkileri üzerine ders veren akademisyen Kerim Has'ın görüşlerine de yer verildi. Has, Soçi görüşmelerinin "faturasının yüksek olacağını" belirtmiş ve Soçi zirvesinin "19 yıldır Erdoğan'ın Putin karşısında masaya eli ‘en zayıf' halde oturacağı görüşme olarak tarihe geçeceği" değerlendirmesinde bulunmuştu.

"İki tarafın da kaybedecek çok şeyi var"

ABD'deki Wall Street Journal (WSJ) gazetesindeyse görüşmelerde "her iki tarafın da kaybedecek çok şeyi bulunduğu" savunuldu. Bununla birlikte, Putin'in Suriye'deki savaş ve mülteci kriziyle ilgili Erdoğan'ın pozisyonunu rahatlatabilecek doğrudan bir güvence sunup sunmadığının belli olmadığı ifade edildi.

Bloomberg'de yer alan yazıdaysa Türkiye ve Rusya arasındaki görüşmelerin temel konusunun Suriye olduğu, iki ülkenin yaşanan askeri ve siyasi gerginlikte karşıt cephelerde olmasına rağmen Erdoğan'ın Putin'in desteğini kazanmaya çalıştığı savunuldu.

"Putin'le ilişkilerini güçlendirmeye çalışıyor"

Rusya'da devlete ait kanallardan Russia Today'in (RT) haberindeyse iki liderin görüşmesinin olumlu geçtiği, Biden yönetimiyle iyi geçinemeyen Erdoğan'ın Putin'le ilişkisini güçlendirmeye çalıştığı belirtildi. Haberde ayrıca Erdoğan'ın Putin'le daha yakın ilişkiler kurmaya yönelik adımlarının NATO müttefiği Biden'la anlaşmazlığının ardından gelmesinin önemli olduğu da ifade edildi.

"Libya ve Suriye'de işbirliği halindeyiz"

Rusya devlet ajansı TASS'ta da "Putin'in iki ülkenin de Libya'da ve Suriye'de başarılı işbirliği yaptığını ifade ettiği" belirtildi. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı'nın "Dağlık Karabağ bölgesindeki ateşkesi denetlemek için bir gözlem merkezi kurulduğunu vurguladığı ve bunun bölgenin istikrarı açısından 'ciddi bir teminat olduğunu' söylediği" ifade edildi.

"Türkiye'yle Rusya, ABD'ye karşı birlikte hareket ediyor"

İsrail'de sağcı çizgisiyle tanınan The Jerusalem Post gazetesinde yer alan haberdeyse, "Türkiye'nin Suriye'nin doğusundaki ABD güçlerini bölgeden uzaklaştırmak için Rusya'yla ilişkilerini güçlendirmeyi amaçladığı" yorumunda bulunuldu.

Yazıda, "Türkiye'yle Rusya, ABD'ye karşı birlikte hareket ediyor. Soçi'deki görüşmede Suriye'de barışın Ankara ve Moskova ilişkilerine bağlı olduğunu söylenmesi de bunu açıkça gösterdi" ifadelerine yer verildi.
 



Independent Türkçe, New York Times, Wall Street Journal, Guardian, The Jerusalem Post, Bloomberg, RT, Washington Post, TASS

Derleyen: Yasin Sofuoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU