Gökerman: Kazanmak zorunda olan üst düzey bir Avrupa takımı maç sonuna kadar farkındalığını korur

A Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde G Grubu'nun en kritik maçına çıkıyor. Hollanda ile liderlik mücadelesine çıkacak ay-yıldızlıların son durumunu spor yazarı Uzay Gökerman, Independent Türkçe için değerlendirdi

Türkiye, 2022 Dünya Kupası Elemeleri'nde Hollanda'ya konuk oluyor / Fotoğraf: Reuters

Türkiye A Milli Futbol Takımı, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde G Grubu'nun 6. haftasında Hollanda karşısında çıkıyor.

7 Eylül'de Amsterdam'daki Johan Cruijff Arena'da saat 21:45'te başlayacak karşılaşmayı İtalyan hakem Daniele Orsato yönetecek. Orsato'nun yardımcılıklarını ise Fabiano Preti ile Alessandro Giallatini yapacak.

Ev sahibi ekipte Owen Wijndal, Türkiye'de ise İrfan Can Kahveci ile Umut Meraş sakatlıkları nedeniyle karşılaşmada forma giyemeyecek.

Öte yandan kart cezasını Cebelitarık maçında dolduran Burak Yılmaz ile kampa yeni katılan Ozan Tufan, teknik direktör Şenol Güneş'in şans verrmesi halinde takımdaki yerlerini alabilecek.

İki takım arasında oynanan grubun ilk maçını Türkiye 4-2 kazanmıştı.

 

 

Türkiye, Cebelitarık galibiyetiyle moral buldu

EURO 2020 Elemeleri'nde sergilediği performansla beğeni toplayan Türkiye'de son dönemde işler yolunda gitmiyor. 

2022 Dünya Kupası Elemeleri G Grubu'ndaki ilk maçında Hollanda'yı 4-2 mağlup eden ay-yıldızlılar, ikinci haftada Norveç'i 3-0 mağlup ederek turnuvaya iyibir başlangıç yaptı.

Elemelerin üçüncü haftasında Letonya'yı konuk eden A Milli Takım, önde götürdüğü müsabakadan 3-3'lük beraberlikle ayrılarak G Grubu'ndaki ilk puan kaybını yaşadı.

Geçen haziran ayında EURO 2020 finallerine katılan Türkiye, İtalya'ya 3-0, Galler'e 2-0 ve İsviçre'ye 3-1 yenilerek turnuvaya puansız veda etti.

EURO 2020 sonrasındaki ilk resmi maçında Karadağ'ı konuk eden ay-yıldızlılar, 2-0 önde olduğu müsabakayı 2-2 tamamladı ve oynadığı son beş resmi maçta galibiyet elde edemedi. 

Karadağ maçının ardından grubun zayıf takımlarından Cebelitarık'a konuk olan Türkiye, rakibini 3-0 mağlup ederek kötü gidişe dur dedi.

Topladığı 11 puanla G Grubu'nda liderliğini sürdüren Şenol Güneş'in öğrencileri, favorilerden Hollanda karşısında puan ya da puanlar alarak zirvedeki yerini korumak istiyor. 

Hollanda ise Milli Takım'ı yenerek grubu ilk sırada bitirmenin hesaplarını yapıyor.

 

Uzay Gökerman-Independent Türkçe.jpg
Uzay Gökerman / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Gökerman: Hollanda ve Norveç karşısında kazanılan gösterişli ve bol gollü galibiyetler hepimizi umutlandırmıştı

Spor yazarı Uzay Gökerman, Karadağ'a iki puan kaptıran, Cebelitarık'ı ise ikinci yarıda bulduğu gollerle mağlup eden Türkiye'nin son durumunu, Hollanda karşısındaki şansını ve gruptan çıkma hesaplarını Independent Türkçe için değerlendirdi.

Türkiye'nin mart ayında başlayan grup maçlarına çok iyi bir giriş yaptığını hatırlatan Gökerman, "Hollanda ve Norveç karşısında kazanılan gösterişli ve bol gollü galibiyetler hepimizi umutlandırmıştı. Çok da iyi bir jenerasyon yakaladığımızı, genç bir ekibe sahip olduğumuzu burada hemen belirtmek gerekiyor" dedi. 

Milli Takım forması giyen futbolcuların Avrupa'nın önemli liglerinde forma giydiğini dile getiren Gökerman, şunları kaydetti:
 

Bu ekibin önemli bir kısmının Avrupa'nın üst seviye takımlarında forma giyiyor oluşu da çok önemli bir avantaj. Ancak Haziran ayındaki Avrupa Şampiyonası'nda hiç de iyi sonuçlar alamadık. Neden alamadık? Çünkü bir oyun planı göremedik. Daha kötüsü mücadele etmeyen bir takım vardı sahada ve maalesef bunun etkilerini bu son iki karşılaşmada da izledik. 


"Oyun planı olan ve bunu kimlerle oynayacağını bilen teknik direktör zorunda kalmadıkça bu kadar çok oyuncu değiştirmez"
 
Gökerman, medyada teknik direktör Şenol Güneş’e yöneltilen eleştirilere değindi.

"Değişim" vurgusu yapan Gökerman, şöyle konuştu:
 

Jenerasyonlar değişiyor ancak teknik ekipteki kadrolar bir türlü yerinden oynamıyor. Bir teknik direktör havuzu var bu bir kısır döngüye dönüşmüş şekilde biri gidip, diğeri geliyor. Bu döngüyü ortadan kaldırmadan teknik taktik de konuşamayız.

Mesele oyuncu tercihlerinden önce hangi oyununu kiminle oynuyor oluşunun cevabını aramaktır öncelikle. Cebelitarık karşısına neden rotasyona uğramış takım ile çıktık ve bu takım ne oynadı?

Neden oyuncularla bu kadar çok oynama ihtiyacı duyuyor teknik direktör? Bir oyun planı olmadığı için tıkanıklığı açmak için o gün sahaya sürdüğü 11 oyuncunun gününde olmasına mı bel bağlanıyor? Sorarak düşünmeye çalışıyorum ancak bunların hepsinin cevabı bende var. 


"Güneş'in ne oynatmak istediğinin cevabını Türkiye'de herhangi bir kişinin cevaplandıracağını sanmıyorum" 

Eski dönemlerde A Milli Takım'a oyuncu seçerken "Milli Takımlar Genel Seçicisi" diye bir kullanım olduğunu aktaran Gökerman, gelinen süreçte yaşanan değişimi özetleyerek, şu eleştiriyi getirdi:

Bizim çocukluğumuzda Coşkun Özarı'yı hatırlıyorum. Piontek ile Milli Takım bir teknik direktöre kavuştu. Sonraki jenerasyonları da belirledi. Tüm dünyada teknik direktör etkisi artık futbolun 'ana fikri' haline gelmiştir.

Bir oyun planı olan ve bunu kimlerle oynayacağını bilen teknik direktör zorunda kalmadıkça, sakatlık ve cezalı oyuncu olmadıkça bu kadar çok oyuncu değiştirmez. Değiştirmemelidir. Şenol Güneş'in ne oynatmak istediğinin cevabını Türkiye'de herhangi bir kişinin cevaplandıracağını hiç sanmıyorum. 

 

Kenan Karaman-Reuters.jpg
Kenan Karaman, Cebelitarık karşısında A Milli Takım'ın üçüncü golünü kaydetti / Fotoğraf: Reuters


"İstikrarımız bulunmuyor, bunun baş sorumlusu da bu jenerasyonu iyi kullanamayan teknik ekip" 
 
Türkiye'nin grup liderliğini korumak için konuk olacağı Hollanda maçını da yorumlayan Gökerman, ilk maçta elde edilen galibiyete atıfta bulunarak müsabakayla ilgili şu yorumu yaptı:
 

Hollanda ile oynadığımız ilk maç çok sansasyoneldi. O günkü oyuncu grubu sahaya futbol oynamak için çıkmıştı. Kadrodaki birçok oyuncunun da form seviyesinin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz.

Bizim Milli Takım'ın ne oynadığı konusunda bir fikrimiz olmadığından geriye o gün sahaya çıkacak oyuncu grubunun kimler olacağı ve gerçekten gününde olup olmayacağı sorusunun cevabı önemli hale geliyor.

Standardımız ve istikrarımız bulunmuyor. Bunun baş sorumlusu da kuşkusuz bu jenerasyonu ve potansiyellerini iyi kullanamayan teknik ekiptir. Üç günde sihirli dokunuşla her şeyi değiştiremeyeceklerine göre geriye sahada forma giyecek oyuncu grubunun iyi mücadele etmesi kalıyor. 


"Hollanda liderlik için sahaya çıktığının farkında" diyen Gökerman, "Kazanmak zorunda olan üst düzey bir Avrupa takımı maçın sonuna kadar o farkındalığını korur. Dikkatli olmak gerekiyor. Türkiye Hollanda'yı yenebileceğini daha önce gösterdi. En başta söylediğim Avrupa'nın üst düzey liglerinde mücadele etme tecrübesine sahip bir oyuncu grubumuz var. İşte bunu avantaja dönüştürüp kullanabilmeliyiz ki yıllardır en iyi yapabildiğimiz şey de sanırım bu oluyor" şeklinde görüş belirtti. 

"Sonraki süreci biliyoruz, birçok ihtimalin gerçekleşmesi için hesap yapmaya başlayacağız" 

Türkiye'nin gruptan çıkma şansını da değerlendiren Gökerman, Karadağ beraberliği ile büyük fırsatın kaçtığını hatırlatarak, ay-yıldızlıların üçüncü sıraya gerileyebileceğine değinerek, şu yorumu yaptı:
 

Türkiye Hollanda'ya kaybeder, Norveç de zaten beklendiği Cebelitarık'ı yenerse bir anda 3. sıraya ineceğiz. Bir ay sonra karşılaşacağımız Norveç maçı da bir anlamda finale dönüşü verecek. Oysa sadece Karadağ'ı yenmiş olmamız bile bize büyük bir avantaj sağlıyordu, olmadı.

Sonraki süreci zaten biliyoruz, birçok ihtimalin gerçekleşmesi için hesap yapmaya başlayacağız. Oysa bundan daha iyi bir grup ve başlangıç olamazdı. Kullanamadık. Bu gruptan çıkamazsak çok yazık olur gerçekten. 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU