Uğur Dündar: İsmail İsa’ya da yaranamayacak Musa’ya da yaranamayacak

İstanbul adayları İmamoğlu ve Yıldırım’ın birlikte katılması planlanan programı yönetmek için adı geçen Uğur Dündar moderatörlüğü neden kabul etmediğini açıkladı: Teklifi kabul etmemem için her türlü linç gerçekleştirildi

Fotoğraf: AA

Gazeteci Uğur Dündar Ahmet Hakan’ın CNN Türk’teki Tarafsız Bölge programına telefonla katıldı.

Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım’ın birlikte çıkması planlanan programın yönetimini neden kabul etmediğini açıkladı. Dündar “Bana teklif resmen yapılmadı, ben de kabul ettiğimi hiçbir şekilde açıklamadım, ortada vazgeçeme durumu yok” dedi.

“Daha benim ismim telaffuz edildiğinde, toplumda öylesine büyük bir kutuplaşma olmuş ki hemen bir linç girişimi başladı. Akla hayale gelmedik bir takım manipülasyonlar, spekülasyonlar yapılmaya başlandı. Bunu görüp de benim gibi deneyimli, tecrübeli bir yayıncının, o yayın sırasında neler yapılabileceğini anlamaması mümkün değil. Benim bu süreçte bu topluma yapabileceğim en büyük katkı bu kutuplaşmaya dikkat çekmek ve normalleşmenin ne kadar zorunlu bir hale geldiğini işaret ederek tarihi bir uyarı yapma zorunluluğunu hissetmemdir. Toplumumuz şimdiye kadar hiç görmediğimiz, hiç hissetmediğimiz çok vahim şekilde kutuplaşmış durumda.”

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Dündar programı İsmail Küçükkaya’nın yönetecek olmasını da değerlendirdi, sosyal medya üzerinden kendisine ve Küçükkaya’ya yapılan eleştirilere dikkat çekti:

“Bugün İsmail Küçükkaya adı telaffuz edildikten sonra şöyle bir sosyal medyaya bakın Allah aşkınıza; öylesine acımasız bir linç başlatıldı ki insanın psikolojisinin etkilenmemesi mümkün değil. Şimdi İsmail İsa’ya da yaranamayacak Musa’ya da yaranamayacak. O gece kim bilir nasıl bir algı operasyonu yapılacak? Bunların ortaya çıkarttığı vahim tablolar üzerine konuşmalı Türkiye”

Uğur Dündar teklife olumsuz bakmasının nedenini şu sözlerle açıkladı:

“Uğur Dündar’a resmen teklif yapıldı, Uğur Dündar kabul etti de vazgeçti değil. Uğur Dündar’ın bu teklifi kabul etmemesi için her türlü linç gerçekleştirildi… Eğer ben bu açık oturumu yönetmiş olsaydım, bu kutuplaşmanın geldiği noktaya dikkat çekmekten daha büyük bir hizmet yapamazdım bu topluma… Muhalif olabilirim, Ekrem Bey’i desteklemiş olabilirim ki destekliyorum da. Ama bana canlı yayında sayın Binali Yıldırım kendisini emanet ettiğinde ben onu en az onun kadar savunurum onun haklarını korurum. Artık Uğur Dündar’ın adaleti ve dürüstlüğünün 50 yıl sonra tartışılmaması gerekir. Uğur Dündar’ın korkak olmadığı, ölüm tehditleriyle nasıl bugünlere geldiği havada uçan kuşların bile malumu.”

Dündar, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini arayıp bant kaydı talebinde bulunduğunun da doğru olmadığını söyledi:

“Sayın Cumhurbaşkanı’nın bana telefon ettiği, banttan yapılmasını istediği benim de bunu kabul etmediğim şeklinde bir spekülasyon dolaşıyor. Kesinlikle söz konusu değildir. Bana kimse telefon etmedi. Bunun gibi daha bir yığın algı yaratılıyor. Benim CHP’nin neferi olduğum şeklinde, benim tarafsızlığıma dürüst yayıncılığıma gölge düşürecek çok garip spekülasyonlar yapılıyor.”

Programın konuğu olan AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler’in “Eleştirilebilirsiniz de, sosyal medyada linç de edilebilirsiniz. Siz 82 milyona şikayetten fazlasını yapabilirdiniz, linci göze almalıydınız” sözlerine Dündar tepki gösterdi: 

"Ben 82 milyon için, çetelerin, mafyanın., uyuşturucu baronlarının aklınıza gelebilecek tehlikeli güç odaklarını hedefi oldum, kaç kez ölümün eşiğinden döndüm. Benim başıma gelenler pişmiş tavuğun başına gelmemiştir. Neden? Sırf toplumun öğrenme hakkına hizmet ettiğim için oldu bütün bunlar. Ben bundan usanmış olsam mesleğimi bırakırdım, ben korkmuş olsam gazetecliğe veda ederdim... Diyorsunuz ki linç edilin, neden linç edileyim ben? Bu hak kime verilmiş, beni linç etme hakkı? Ben hangi hatayı yaptım da linç girişimine uğrayayım? Ben ülkedeki kutuplaşmayı gözler önüne sererek bu topluma son görevimi yaptım.”


Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU