Pandeminin "ağır yaralı"sı sinema ve tiyatro salonları ayakta kalmaya çalışıyor

Kültür Bakanlığı'nın verdiği sözü yerine getirmesini beklediklerini kaydeden tiyatrocu Hasan Tanay, tiyatroların devlet desteğine ihtiyaç duyduğunu vurguluyor. Yönetmen Damla Kırkalı ise "Setler yoğun ama sinema salonlarında işler parlak değil" diyor

6 Eylül 2021 Pazartesi gününden itibaren koronavirüs aşısı yaptırmayan kişilerin sinema, tiyatro ve diğer kültürel etkinliklere katılabilmeleri için azami 48 saat önce yapılmış PCR negatif testi beyan etmesi zorunlu olacak / Fotoğraf: Twitter / @LaleElmacioglu

Yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) en çok etkilediği alanlardan biri kültür sanat oldu.

Sinema ve tiyatro salonları salgın nedeniyle aylarca kapalı kaldı.

Normalleşme adımlarının atıldığı süreçte ise sinemalarda vizyona girecek film bulunamadığından salonlar, bu kez de sektörün talebiyle 1 Temmuz'a kadar açılmadı.

Tiyatrolar da sokağa çıkma yasağı saatleri nedeniyle aylarca perdelerini açamadı.

film projektör dizi film set sinema Pixabay.jpg
Sinema salonları ve yapımcılar arasında 2 yıl önce meydana gelen anlaşmazlık, kamuoyuna "mısır krizi" olarak yansımıştı / Fotoğraf: Pixabay

 

TÜİK: Sinema seyircisi yaklaşık yüzde 70, tiyatro seyircisi yüzde 43 azaldı

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2020 yılına ait "Sinema, Tiyatro, Opera, Bale, Orkestra, Koro ve Topluluk İstatistikleri" de salgın nedeniyle hayata geçirilen kısıtlamaların kültür ve sanat alanındaki etkisini ortaya koydu.

Verilere göre 2020 yılında sinema salonu sayısı bir önceki yıla göre yüzde 4,5, tiyatro salonu koltuk sayısı ise yüzde 24,5 azaldı.

Sinema ve tiyatro salonları haftalardır açık ancak hem yaz sezonu olması hem vakaların yüksek seyretmesi hem de ekonomik tedirginliğin sürmesi nedeniyle gözler sonbahar dönemine çevrildi.

Independent Türkçe, tüm bu gelişmeler ışığında sektör emekçilerinden son durumu dinleyip, sinema ve tiyatroların durumuna ayna tutmaya çalıştı.

 

sinema salonu.jpg

Sinema ve tiyatro izleyici sayısının düşmesinde dijital platformların etkisi de tartışılıyor. Bazı bireylerin izleme alışkanlıklarının değiştiğini düşünenler de dijital platformların hiçbir zaman sinema ve tiyatro salonlarının yerini tutmayacağını savunanlar da var / Fotoğraf: Pixabay

 

"Tiyatro izleyicisi oyunları çok özlemiş"

Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği Başkanı Hasan Tanay, seyircilerin tiyatroyu çok özlediğinin görüldüğünü ve ilginin yoğun olduğunu söyledi.

Tiyatroların kamusal hizmet yaptığı gerekçesiyle topluma hizmet ettiğini ifade eden Tanay, bu işin ticari algıdan çıkartılıp kamusal mantıkla yeniden yapılandırılacak özel bir statüye kavuşturulması gerektiğini savundu.

"Tiyatrolar topluma hizmet ediyor, lüks değil ihtiyaç"

Tiyatronun bir lüks değil, ihtiyaç olduğu gerekçesiyle kısıtlamaların kaldırılmasıyla sosyalleşmeye başlayan bireylerin tiyatroya ihtiyaç duyduklarını savunan Tanay, sözlerini "Tiyatrolara yapılacak yatırım, toplumsal gelişime katkı sunar. Tiyatro oyunları, salt eğlenceden ibaret değildir, tiyatro aracılığıyla sorunlarla ilgili topluma ayna tutulur. Biz sahneye çıkmaktan, sanatımızı icra etmekten vazgeçmiyoruz" ifadeleriyle sürdürdü. 

Hasan Tanay, kendilerine salgın sürecinin çeşitli tedbirlerle yürütüleceğinin aktarılması nedeniyle gerek sinema gerek ise tiyatro salonlarının yeniden kapanmayacağı beklentisinin bulunduğunu ifade etti.

Bu durumun sektöre olumlu yansıdığını ve bir enerjinin hakim olduğunu ifade eden Tanay, bir yandan yaz döneminde festivaller başta olmak üzere belediyeler ve özel sektörün yer verdiği işlerin devam ettiğini, diğer yandan da sezon hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.

İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere tiyatro izleyicilerinin yoğun talebinin bulunduğunu belirten Tanay, "Tiyatro izleyicisi oyunları çok özlemiş, bizler de seyirciyle buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

 

Hasan Tanay Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği.jpg
Hasan Tanay: Tiyatrolar hala devlet desteğine ihtiyaç duyuyor / Fotoğraf: Tiyatro Üreticileri ve Yapımcıları Derneği

 

"Tiyatrolar devlet desteğine ihtiyaç duyuyor"

Son 1,5 yıldır çok zor dönemlerden geçtiklerini ifade ederek, sonbaharda "yeni" ve "gerçek sezon"la birlikte henüz perdesini açmamış tiyatroların da seyircisiyle buluşacağını aktaran Hasan Tanay, devlet desteğine ihtiyacın sürdüğünü savunarak "Devlet destek vermezse, bundan sonra Türkiye'de sanat darbe alır ve başkalarının eline geçer" diye konuştu. 

Bir tarafta hareketlenme olurken diğer taraftan tiyatroların sırtındaki ekonomik yükün yeniden gün yüzüne çıkacağını da öne süren Hasan Tanay, net sayı vermedi ama şunları söyledi: 

"Deposunu, atölyesini kapatan da oldu, çoğu da zaten borçlarla devam ediyor. Butik tiyatro diyebileceğimiz 10 civarında işletme kapandı. Ankara Sanat Tiyatrosu ve Garaj 1112 yerini kaybetti. Sahnesi olan, kira sözleşmesi olan, masraf yapan, teknik donanımını, oturma düzenini oturtup, tam bir tiyatro izlenirliği hale getirenler arasından da 10 civarı kapatan var. Oyun atölyesi, Moda Sahnesi gibi tiyatrolar, Çankaya Sahne gibi başka tiyatrolara da kiraya veren özel tiyatro salonları, kendi birikimleri ve özel başka projelerle hayatta kalmayı başarsa da borçlar var."

"Kültür Bakanlığı'nın verdiği sözü yerine getirmesini bekliyoruz"

Kültür ve Turizm Bakanlığı'na çağrı yapan Hasan Tanay, verginin yüzde 1'e çekilmesi ve sigorta masraflarının düşürülmesi gibi önerilerde bulundu. Bakanlığın özel tiyatrolara devlet desteği verilerek eylül başında ödemelerin yapılacağı sözünü de hatırlatan Tanay, şu ifadeleri kullandı:

Sezon açılacak, zaten pandemi nedeniyle uzun süre faaliyet verilemedi. 1 Eylül tarihi, kültür sanat sezonun başlangıcı ise destekler gelmeden nasıl oyun çıkartacağız? Kültür Bakanlığı'nın verdiği sözü yerine getirmesini bekliyoruz. Tiyatroların üretim yapması ve yok olmaması için devletin bir sigorta görevi üstlenmesi şart. Ekonomik açıdan güvencemiz olan devletin, kökleşmiş sorunlara dair acil önlem alması gerekli.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"Sinema gişeleri parlak gitmiyor"

Sinema Televizyon Sendikası Genel Sekreteri Damla Kırkalı da sektörün salgın öncesinde de ekonomik sıkıntılarla boğuştuğunu ve bu durumun pandemiyle birlikte tavan yaptığını dile getirdi. 

Kırkalı, vaka sayılardaki artış, ekonomik sebepler ve tüketici tedirginliği gibi nedenlerle belirsizliğin sürmesinin de sektörü olumsuz etkilediği görüşünde.

Yönetmen Kırkalı, son 1,5 yılın çoğunu kapalı geçiren, açıldığında ise vizyona girecek film bulmakta zorlanan sinema salonlarının seyircileriyle buluşmasını "olumlu bir gelişme" olarak nitelendirse de yaz döneminde vizyon bakımından işlerin "parlak gitmediğini" vurguladı.

 

Damla Kırkalı Sinema Televizyon Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi.jpeg
Damla Kırkalı / Fotoğraf: Sinema Televizyon Sendikası 

 

"Yazın sinema filmlerinde artış var, setler yoğun"

Hem ana akım hem de bağımsız tarafta hazırda yeni içerik eksikliğinin olumsuz etkilerine de değinen Damla Kırkalı, üretim tarafında ise hareketlenme olduğunu söyledi:

Setler yoğun şekilde sürüyor, ilkbahar aylarından beri prodüksiyon (yapım) sirkülasyonu var. Ekip de ekipman da bulmak zorlaşıyor. Yazın setler genel anlamda yoğun olur ama bu yıl dijital platformlar da çok daha fazla yapım çekmeye başladı. Ülkede aşılanma oranı daha da yükselirse, o zaman sektörel rahatlamanın da artacağı söylenebilir.

"İzleyici alışkanlıkları da değişmeye başladı"

Pandemi sürecinde dijital platformlara ilginin arttığını da belirten Damla Kırkalı, izleyici alışkanlıklarının değişmeye başladığı gerekçesiyle sinema alışkanlığının geri kazanılmasının zor olabileceğini de dile getirdi.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU