Tunus demokrasisi tehdit altında: Otoriterliğe doğru yeni bir kaymaya izin veremeyiz

Şimdi özgürlüğü destekleyen herkes için Tunus'un yanında durma zamanı

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, Tunus'ta Burgiba Bulvarı boyunca yürürken etraftakilere yumruğunu kaldırarak selam verdi (AP)

6 yıl önce Nobel Barış Ödülü, siyasi güçlerle işbirliği içinde Tunus'ta çoğulcu bir demokrasi inşa etmeye yönelik çabalarından dolayı Tunus Ulusal Diyalog Dörtlüsü'ne verilmişti.

Grup, bunu diyalog ve tüm Tunusluların gurur duyabileceği öncü bir anayasanın kabul edilmesine ön ayak olan kapsayıcı, barışçıl bir siyasi sürecin kurulması yoluyla yapmıştı. Özgürlük, hesap verebilirlik ve şeffaflık ortamında seçimler ve siyasi çoğulculuk, 10 yıldır Tunus'ta norm haline geldi.

Bugün, bu miras ciddi tehlike altında. İki hafta önce, Arap Baharı'nın doğduğu yer olan Tunus'ta Cumhurbaşkanı Kays Said'in açıkladığı önlemler demokrasiye doğru daha başında olduğumuz, kırılgan yolculuğumuzu tehdit altına soktu. 10 yıl önce Tunus halkı ayaklanmış ve diktatörlük rejimi devirerek yeni bir özgürlük ve demokrasi çağının kapısını aralamıştı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Ne var ki Cumhurbaşkanı Said, parlamentoyu bir aylığına askıya almak, başbakanı görevden almak, tüm yürütme yetkilerini üstlenmek ve kendisini başsavcı olarak atamak için harekete geçti. Ordunun tank ve askerlerini parlamento binasının çevresine konuşlandırmasını emretti ve meslektaşlarım ve ben (hepimiz demokratik yollarla seçilmiş milletvekilleriyiz) parlamento binasına girmeye çalıştığımızda askerlerden bizi durdurmaya yönelik emir aldıklarını öğrendik.

Şimdi özgürlüğü destekleyen herkes için Tunus demokrasisinin yanında durma zamanı. Bu tür iktidarı ele geçirmelerin genellikle nasıl sona erdiğini biliyoruz. Medya ofislerinin basılmasına, gazetecilerin haber yapmasının engellenmesine, bakanların ve bölge valilerinin görevden alınmasına, yargıçların ve siyasi liderlerin ev hapsine alınmasına ve yargıçlara, avukatlara, politikacılara, iş insanlarına ve sivil toplum aktivistlerine toplu seyahat yasakları getirilmesine halihazırda tanıklık ettik.

Neyse ki şimdiye kadar kan dökmekten kaçınıldı. Cumhurbaşkanı Said'in açıklamasının ardından pazartesi günü meclis binası önünde oturma eyleminin başlaması ve meclise destek verenlerin toplanmasıyla, can kaybına yol açabilecek olası çatışmalarla ilgili korkular nedeniyle herkese dağılmalarını önerdim. Tunus'un boğucu krizini sona erdirmek için tüm siyasi ve sosyal aktörleri bir araya getiren kapsayıcı, koşulsuz bir diyalog oluşturmaya odaklanarak, sükunet ve teyakkuz çağrısında bulunduk.

Diyalog daha önce çok ciddi bir siyasi krizin üstesinden geldiğimiz 2013'te işimize yaramıştı. Cumhurbaşkanı bugüne kadar diyalog çağrılarını reddetti fakat sonunda aklın galip geleceğini umuyoruz.

Diyalog yoluyla, krizden çıkmanın bir yolu üzerinde, şunları içermesi gereken bir anlaşmaya varabiliriz: Meclisin 30 günlük askıya alınmasının yenilenmemesi, cumhurbaşkanı tarafından bir başbakanın aday gösterilmesi ve meclis tarafından oylanacak bir hükümet oluşturulması. Bunun yanı sıra, ülkenin ihtiyaç duyduğu ve gelecekteki hükümetin üzerinde çalışması gereken ekonomik ve siyasi reformların kabul edilmesi.

Meşru bir hükümete sahip olmak için meclisin askıya alınmasının kaldırılması ve meclisin yeni hükümeti oylamak üzere yeniden toplanması gerek. Bu şekilde Tunusluların demokratik iradesi iade edilebilir ve anayasaya yönelik bu tehlikeli ihlal emsaline son verilebilir.
 


Tunuslular kızmakta haklı: Tunus devriminin vaadi 10 yıllık geçiş sürecinden sonra hâlâ gerçekleşmiş değil. Ekonomimiz bir dizi şokla zayıfladı ve Kovid-19'un etkileriyle daha da harap oldu. Halk güvensizlik, geçim kaynakları ve sağlığı konusunda haklı olarak endişe duyuyor ve bu zorluklarla mücadele etmeye odaklanması gereken liderler arasındaki iç çatışmalar üzerine hüsrana uğruyor.

Fakat bu zorlukların başka bir diktatörlüğe yol açmasına izin veremeyiz. Sayısız Tunuslu özgürlükleri koruyabilecek, sosyal adaleti ve haysiyeti sağlayabilecek demokratik bir sistem inşa etmek için hayatlarını verdi ve fedakarlıklarda bulundu.

10 yıl boyunca, 2011'de diktatörlük karşısında hak talebiyle cesaretle ayağa kalkan Tunus halkına layık demokratik, müreffeh bir ülke inşa etmeye çalıştık. Ekonomiler dalgalanır ve düzenlenebilir fakat bir kez askıya alınan özgürlüklerin geri kazanılması çok zordur. İnşa ettiklerimiz mükemmel değil ama daha iyi bir Tunus için en iyi şansı sunuyor.

Şimdi, tüm inançlara mensup Tunuslulardan demokrasilerini savunmalarını bekliyor, Cumhurbaşkanı Kays Said'i uçurumun eşiğinden geri çekilmeye ve gerçek, kapsayıcı siyasi diyalog ve müzakerelere katılmaya çağırıyoruz.

Arap dünyası için bir umut ışığı olan Tunus demokrasisi, uluslararası toplumun gözleri önünde çok tanıdık bir olay örgüsü tarafından söndürülüyor. Bunun olmasına izin veremeyiz.

Raşid Gannuşi, Tunus Meclis Başkanı ve Ennahda Partisi'nin lideridir



https://www.independent.co.uk/voices

Independent Türkçe için çeviren: Noyan Öztürk

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU