Futbolcuların eski takımlarına başarı dilemesi doğru mu?... Gökçe: Futbolcular düşüncelerini dile getirmeli ancak kendisini bağlayan sportif koşulları da dikkate almalı

Emre Çolak'ın Galatasaray sözleri akıllara Podolski ve Boyd'u getirerek, "Futbolcunun veya teknik direktörün eski kulübüyle ilgili konuşması doğru mu" sorusunu getirdi. Spor yazarı Attila Gökçe, yaşanan tartışmaları Independent Türkçe'ye değerlendirdi

Tyler Boyd, Emre Çolak ve Lukas Podolski, eski takımlarıyla ilgili açıklamaları ve paylaşımları nedeniyle tepki görmüştü / Fotoğraf: AA-Pixabay

Türkiye Süper Ligi'nde Fatih Karagümrük forması giyen Emre Çolak, verdiği bir röportajda altyapısından yetişerek uzun süre formasını da giydiği Galatasaray ile ilgili yaptığı sözler ve sonrasındaki Twitter paylaşımı nedeniyle kadro dışı bırakıldı.

Fatih Karagümrük Kulübü'nden yapılan açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:

Futbolcumuz Emre Çolak'ın bir röportaj sırasında yaptığı açıklamalar kulübümüzce dikkatle incelenmiş ve her ne kadar anılan futbolcumuzun açıklamalarının kötü niyet içermediği ve kamuoyunda yankı uyandırdığı şekilde futbolcumuzun olası bir görevlendirme halinde gönül verdiğini belirttiği kulüp lehine herhangi bir girişimde bulunmayacağı kanısına varılmış olmakla birlikte, bahsi geçen açıklamaların köklü bir tarihe sahip kulübümüzün değerleri ve ilkeleri ile bağdaşmadığı da izahtan varestedir. Bu sebeple anılan futbolcumuzun konu hakkında savunması talep edilmiş ve kulüp içi disiplin sürecinin sonlanmasına kadar geçici olarak kadro dışı bırakılmasına karar verilmiştir

 

 

Çolak, kendisine yöneltilen eleştirilerin ardından özür dilese de kadro dışı kalmaktan kurtulamadı.

Sosyal medya hesabından bir özür mesajı yayınlayan Çolak, şunları kaydetti:

Kulübüm Fatih Karagümrük ile Antalya'da sürdürdüğümüz kamp esnasında yaptığım bir röportajda, Süper Lig'deki şampiyonluk yarışı ile alakalı olarak yöneltilen soruya vermiş olduğum cevabın ve sonrasında sosyal medya hesabımdan yapmış olduğum paylaşımın, maksadını aştığını üzülerek fark ettim. 

Röportaj sırasında şampiyonluk yarışında gönlümün, 11 yaşında kapısından içeri girdiğim ve profesyonel yaşantıma başladığım Galatasaray'dan yana olduğumu belirtmem üzerine gösterilen tepkiler sonrası, duygusal bir reaksiyon vererek sosyal medya hesabımdan yaptığım paylaşımla profesyonellik ve duygusallık arasındaki ince çizgiyi aştığımın, kulübüme olan sorumluluğa uygun davranmadığımın farkındayım. Yaşanan bu talihsiz olaydan dolayı Fatih Karagümrük camiasından ve büyük taraftarımızdan özür dilerim.

 

 

Podolski: Mayıslar bizimdir

Farklı takımlardaki futbolcuların, eski kulüpleriyle ilgili yaptığı paylaşımlar yeni değil.

Daha önce yine Galatasaray forması giyen Alman futbolcu Lukas Podolski, geçen sezon sarı-kırmızılıların Fenerbahçe'yi deplasmanda yendiği maç sonrası eski kulübüyle ilgili bir paylaşım yaptı.

Ezeli rakibini 20 yıl aradan sonra deplasmanda mağlup eden Galatasaray'ı tebrik eden Podolski, "Mayıslar bizimdir" yazarak lig sonunda eski kulübünün şampiyon olacağını ileri sürdü.

 

 

Bu paylaşım, diğer kulüpleri destekleyen taraftarların Podolski’ye tepki göstermesine neden oldu.

Gelen eleştirilerin ardından bir açıklama daha yapan Podolski, şu ifadeleri kullandı:

Bundan önce formasını giydiğim her kulüp gibi Galatasaray'ın da başarısı beni mutlu etti. Ancak bu durum benim Antalyaspor formasına hizmet ettiğim ve bundan büyük gurur duyduğum gerçeğini değiştirmez. Tam gaz yola devam!

 

 

Boyd: Beşiktaş'a yardım ettiğim için çok mutluyum

Son olarak Beşiktaş'ın Demir Grup Sivasspor'a kiraladığı Tyler Boyd ise sarı-kırmızılı takımla deplasmanda 2-2 berabere kaldıkları maç sonrası siyah-beyazlı ekiple ilgili açıklamalarda bulunmuştu.

Boyd, karşılaşma sonrası Galatasaray'a karşı iyi mücadele ettiklerini ve deplasmandan 1 puan almanın çok önemli olduğunu dile getirerek, şu ifadeleri kullanmıştı:

Bugün çok önemli bir maçtı, Beşiktaş için de önemliydi. Sivasspor'a puan kazandırdık. Gol attığım için mutluyum. Hem Sivasspor'a hem de Beşiktaş'a yardım ettiğim için çok mutluyum. 

Süper Lig'de lider durumda olan, Galatasaray ve Fenerbahçe ile şampiyonluk mücadelesi veren Boyd'un açıklamaları tepki toplamış ve Sivasspor Teknik Direktörü Rıza Çalımbay da oyuncusunu söylemleri nedeniyle eleştirmişti:

Boyd'un açıklamasını yeni öğrendim. Öyle söylemesi doğru değil. Ben de Beşiktaşlıyım, hiçbir zaman gizlemedim. Ancak profesyoneliz. Sorumluluklarımız var.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Sporcuların geçmişte forma giydiği kulüplerle ilgili yaptığı açıklamaların pek hoş karşılanmadığı aşikar.

Oyuncuların eski kulüpleriyle açıklamalar yapmasını spor yazarı Attila Gökçe, Independent Türkçe için değerlendirdi.

Gökçe: Türkiye'de pek dile getirilmiyor ama olimpizm kuralları karşılıklı saygıyı gerektirir

Tartışmaların odağındaki Emre Çolak'ın bir dönem Galatasaray'da oynadığını ve Galatasaraylı olarak kamuoyunda bilindiğini; Buna karşılık yıldız oyuncunun sarı-kırmızılı kulübün rakibi olan Karagümrük'te forma giydiğini hatırlatan Gökçe, şu ifadeleri kullandı:

Bahsi geçen diğer oyuncular için de aynı şeyi söyleyebilirim. Galatasaray'ın şampiyonluğunu bekliyor veya destekliyor olabilir ama seçeceği kelimeler çok önemli. Twitter'da kullandığı yadırganabilecek, keskin bir ifade. Bunun toplum tarafından hoş karşılanması lazım ama ne var ki yadırganıyor. Burak Yılmaz da Trabzonspor'da oynadığı dönemde 'Ben Beşiktaşlıyım' dedi. O dönem tepkiler olsa da anlayışla karşılandı. Burada da anlayış gösterilebilir. Emre Çolak kadro dışı bırakılacağına sevgili başkan Süleyman Hurma, para cezası verse daha iyi olurdu.

 

Attila Gökçe-Twitter.jpg
Attila Gökçe / Fotoğraf:Twitter

 

"Oyuncuların bu tarz açıklamaları iletişim kusurudur"

Oyuncuların bu tarz açıklamalarının bir iletişim kusuru olarak nitelendirilebileceğini belirten Gökçe, Emre Çolak'ın paylaştıktan sonra sildiği Twitter gönderisine de atıfta bulunarak, şu değerlendirmeyi yaptı:

Futbolcular kimin şampiyon olmasını istediklerini daha önce de söylediler. 'Ben yöneticilere kırgınım ama orada oynayan arkadaşlarım var. Onlar için şampiyon olmasını isterim' gibi söylemlerle dile getirdiler. Burada Twitter'ın bir sözcük tuzağı var. Sınırlı sayıda karakter olduğu için kendimizi ifade ederken çok dikkatli sözcükler seçmeli ve bunu kısa yoldan ifade etmelisiniz. Siyasette de bunun örnekleri görülüyor. Sonra kazalar çıkıyor. Bence Emre'ninki böyle bir kaza. Biraz daha dikkatli olup daha saygılı bir ifade kullansaydı daha doğru olurdu. Burada bir iletişim kusuru var. Çok da büyütmemek lazım.

"Futbolcunun önünü görerek adım atması şart"

Kulüplerin bu konularda sezon başlarında ya da oyuncularla sözleşme imzalarken birtakım kararlar alarak bu tarz durumların önüne geçebileceğini aktaran Gökçe, şöyle konuştu:

Mesela oyuncuyla sözleşme imzalarken ligdeki tüm rakiplerle ilgili onların rahatsız olacağı, aleyhinde etki yaratacağı demeç ve açıklamalardan kaçınılmalıdır gibi veya kendi maç ilişkilerinin dışında başka takımlar hakkında övücü ya da yerici ifadeler kullanamazlar gibi bir madde konulabilir. Bu tarz eylemler olması halinde kadro dışı kalır veya para cezası verilir gibi bir madde de konulabilir. Tüm bunları kapsayacak genel bir maddeye dayandırdıkları bir anlaşma metni yapılmalı. Futbolcunun önünü görerek adım atması şart. 

Her futbolcunun kendi hayat görüşü, sportif yaklaşımı, şahsi değerlendirmeleri olabileceğini, toplumun da bu duruma saygı göstermesi gerektiğini kaydeden Gökçe, sözlerini şöyle noktaladı:

'Futbolcu demeç vermemeli, yasak olmalı, kadro dışı kalmalı' dersem, her şeyden önce düşünce ve vicdan özgürlüğüne saygısızlık etmiş olurum. Bu hakkın dikkatli kullanılması gerekiyor. Futbolcular da özgürce düşüncelerini, dileklerini dile getirmeli ancak kendilerini bağlayan sportif koşulları da dikkate almalı. Türkiye'de pek dile getirilmiyor ama olimpizm kuralları karşılıklı saygıyı gerektirir. Bütün spor dallarında içeride önce kulüplere sonra federasyona; Dışarıda uluslararası federasyonlara bağlı. Şırnak'ta, Edirne'de, Kars'ta, Antalya'da, İstanbul'da spor yapılan neresi olursa olsun yöneticisinden sporcusuna bütün unsurlar olimpizmin temel ilkelerine uymak zorunda. Birçok yabancı sporcunun buna uyduğunu görüyorum ancak Türkiye'de zaman zaman ihlal edildiğini görüyoruz. 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU