Cezayir, Fransa'nın ‘sömürge suçlarını’ resmen tanıması talebini yineledi

Fransa'nın "sömürge suçlarını" resmi olarak tanıması talebini yineleyen Zayan: Seçkinler tarih yazma ve öğretmede doğru ve açık bir metodoloji hazırlamalı ve çabalarını, tarihine ve vatanına inanan bir nesil yaratmak için milli hafıza projesine adamalı

Cezayir Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Abdülbaki bin Zayan

Cezayir Yüksek Öğretim ve Bilimsel Araştırma Bakanı Abdülbaki bin Zayan dün yaptığı açıklamada, Fransa'nın Cezayir'deki sömürge döneminde yaşananlar hususunda bugün kulaklarını tıkadığını ve işlenen suçları kabul etmeyi reddettiğini söyledi.

Fransa'nın "sömürge suçlarını" resmi olarak tanıması talebini yineleyen Zayan, “Seçkinler tarih yazma ve öğretmede doğru ve açık bir metodoloji hazırlamalı ve çabalarını, tarihine ve vatanına inanan bir nesil yaratmak için milli hafıza projesine adamalı. Fransız sömürgeciliği Cezayir halkının insani ve medeniyet temellerini yok etmeye ve kişilik özelliklerini bozmaya çalıştı" dedi.

Cezayir gazetesi Eş-Şuruk'a açıklamalarda bulunan Zayan, “Fransa, Cezayirlilere karşı suç işledi ve bugün insan hakları lehine sloganlar atıyor. Fransız sömürgecileri tarafından gerçekleştirilen nükleer denemelerin yansımalarından etkilenmeye devam eden tek ülkeyiz. Araştırma laboratuvarları, onlarca yıldır halkımıza karşı işlenen suçların çirkinliğini açığa çıkarmalı” ifadesini kullandı.

Öte yandan Ulusal Meclis Başkan Yardımcısı Salih Kocil, dün, yaptığı açıklamada, “Fransız sömürgesi bağımsızlıktan sonra Cezayir’de partiler, dernekler ve lobiler kurdu. Bu, bugün iki ülke arasında tarih yazımını ve uzlaşmayı engelleyen bir durum. Fransız tarihçi Benjamin Stora'nın Cezayir ile Fransa arasındaki hafıza anlaşması üzerine sunduğu şey, sadece Fransız bakış açısını yansıtmaktadır” dedi.

Bu açıklamalar, Cezayir İletişim Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Ammar Bilhaymer’ın, Stora raporunun "beklentilerin altında" olduğunu açıklamasından bir gün sonra geldi.

Belhimer, "Cezayir El-Ân (Cezayir Şimdi)" internet sitesine verdiği bir röportajda şunları söyledi: “Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un aldığı rapor, kurban ile celladı eşit tuttuğu ve tüm tarihsel gerçekleri yalanladığı için objektif değil. Bu rapor Cezayir'in meşru taleplerini görmezden geldi. En önemlisi de Fransa'nın Cezayir'i işgal ettiği sırada işlediği savaş suçlarını ve insanlığa karşı suçları resmen kabul etmesi gibi meşru talepler görmezden gelindi.”

AFP’nin aktardığına göre Belhimer, uzmanlar, akademisyenler, ulusal figürler ve hatta bazı dürüst Fransızların, Stora raporunu reddetme konusunda hemfikir olduğunu ileri sürdü.

Bakan, Fransa’nın sömürge suçlarını tanımasına ve bunun için resmi özür dilemesine dayalı olarak, Cezayir’in taleplerinin tavizsiz olduğunu belirtti.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun ve Ulusal Arşiv Müdürü Abdulmecid Şeyhi konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadı. Ancak, Cezayir'deki en büyük gazi kuruluşu olan "Mücahitler Ulusal Örgütü" Fransız devleti ve Fransızların kendilerinin de kabul ettiği birden fazla suçun tartışılmasını görmezden geldiği için raporu reddetti.

Geçtiğimiz Temmuz ayında Macron, modern Cezayir tarihinde uzmanlaşan en önemli uzmanlardan biri olan tarihçi Stora'yı "Fransa'nın sömürgecilik ve Cezayir savaşı anısına yaptıklarıyla ilgili doğru ve adil bir rapor hazırlaması" için görevlendirdi. 1962'de sona eren bu savaş hala milyonlarca Fransız ve Cezayirli aileye acı veriyor.

Fransız tarihçinin 20 Ocak'ta Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'a sunduğu rapor, medyada ve Fransa ile Cezayir'deki tarihçiler arasında sert eleştirilere neden oldu.

Cezayir'in 132 yıldır (1830-1962) sömürgeleştirilmesi hususunda Fransa'ya "özür dilememe" çağrısı yapmakla suçlanan Stora, “İşlenen katliamlardan dolayı Fransa'nın Cezayir'den özür dilemesine bir mani görmediğimi söyledim ve raporumda yazdım” açıklamasında bulundu.

Macron daha önce iki ülkeyi uzlaştırmaya çalışmak için "sembolik adımlar" atmaya söz vermiş, ancak Cezayir'in beklediği "özürleri" sunmayı reddetmişti.

Fransa’nın Cezayir Büyükelçisi Francois Goyette'in son haftalarda Cezayir’de üst düzey yetkililer, politikacılar ve parti genel başkanları ile temas kurmuş ve bu durum sert eleştirileri beraberinde getirmişti. Goyette geçtiğimiz haftalarda Ulusal Kurtuluş Cephesi (UKC) Genel Sekreteri Ebul Fazl Baci, Barış Toplumu Hareketi Başkanı Abdurrazık Mukri, İşçi Partisi Genel Başkanı Louise Hanoune ve başka siyasiler ile bir araya gelmişti. Öte yandan Savunma Bakanlığı ‘Ordu Dergisi'nde, Cezayir'i istikrarsızlaştırmayı amaçlayan bazı diplomatik tarafların "şüpheli" hareketlerinden bahsetti.

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

DAHA FAZLA HABER OKU