Akit yazarı: Terör, bölücülük, ihanet vurgusu yapılarak toplum ikna edilemedi

“Resmi söylem yanlıştı, sonuçları da siyaset açısından faydasız oldu”

Fotoğraf: AA

Akit gazetesi yazarı Kenanl Alpay, iktidarın Boğaziçi Üniversitesi’ndeki eylemlere yönelik “terör, bölücülük, ihanet” vurgularının toplumda karşılığı olmadığını dile getirdi.

Alpay, bugünkü köşe yazısında 147 edebiyat yazarının Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine yönelik verdiği desteği eleştirdi. Alpay’ın yazarları eleştirme sebebi bildiri metnindeki “Aşağı bakmayacağız” ifadeleri oldu.

Alpay, şunları yazdı:

Bakın mesela Ece Temelkuran ve Oya Baydar’dan Murathan Mungan, Ferhan Şensoy, Zülfü Livaneli, Yekta Kopan ve Atilla Dorsay’a kadar 147 aydın ve sanatçı bir araya gelip Boğaziçi eylemlerine destek için bir bildiri kaleme alıp imzalamışlar. Çok güzel bir aydın duyarlılığı, yerinde bir sanatçı tavrı diyerek tebrik etmek için kolları sıvarken doğal olarak önce şu bildiriye bir bakalım diyorsunuz. İlk cümlede mi ofsayta düşer bu kadar aydın ve sanatçı diye hayıflanmadan da edemiyorsunuz, ne yazık ki. Öğrencilerin terörist olarak yaftalanmasını şu kadarının gözaltına alınmasını kınamak tamam da “Demokratik haklarını kullanan öğrencilere polisin yönelttiği “aşağı bak” komutu…” işi nereden çıktı. “Aşağı bak” söyleminin görüntülere giydirildiği ortaya çıkmışken neden inatla “polisin aşağı bak komutu” yalanı üzerinden ajitasyon ve propaganda yapma yönünde bu kadar insan irade beyan ediyor? Bu basit bir ayrıntı, ihmalden kaynaklanan bir yanılsama değil. Aksine Kemalist-sol kültürün pek sevdiği ve kesin sonuç vereceğine inandığı bir ajitasyon ve propaganda yöntemi olduğu için “aşağı bak” parolasına bu kadar heyecanla sarılıyorlar maalesef.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Alpay, iktidara yönelik eleştirisini de şöyle dile getirdi:

İktidar kanadından eylemlere yönelik ilk etapta sarf edilen niteleme ve ithamlar da benzer bir sıkıntıyla maluldü ne yazık ki. Sürekli bir biçimde eylemleri PKK ve radikal-silahlı sol örgütlerle iltisaklı ve irtibatlı ilan eden resmi beyanlar aynı hastalıklı geleneğin tezahüründen başka bir şey değildi aslında. Sürekli terör, bölücülük, ihanet vurgusu yapılarak ne toplum ikna edilebildi ne de eylemlerin büyümesi engellenebildi. Resmi söylem yanlıştı, sonuçları da siyaset açısından faydasız oldu. 

Asıl sapma ajitasyon ve propaganda yarışına girmekle başlıyor. Adalet ve kuşatıcılık açısından esaslı bir rekabet yaşanması gerekirken basit ve geçici kazanımlara odaklanan siyaset ülkeyi anlamsız ve faydasız birtakım hırslara angaje ediyor. Ehliyet, liyakat, toplumsal talepleri karşılama, sosyal adalet, kuşatıcı söylem gibi alanlarda uzun erimli, sabırlı ve azimli işler üretmeye aday olmak icap ediyor. Herkes kendi defosunu, çelişkisini gizlemenin fakat rakiplerininkini hiç gündemden düşürmemenin peşinde. İyi ama sürekli rakiplerin açıklarını arayıp afişe ederek hangi iyilik, güzellik ve de hayır inşa edilebilir ki!? Bir an önce bu çarpık ve fasit işleyişin dışına çıkmak gerekiyor.

 

Akit, Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU