HDP Grup Başkanvekili Oluç: Temennimiz Bilgen'in fikirleri iktidara payanda olmasın

HDP Grup Başkanvekili Oluç, eski Kars Belediye Başkanı Bilgen’in yeni parti iması olarak yorumlanan sözlerini “Temennimiz odur ki Bilgen’in ifade ettiği fikirler bu iktidara payanda olmasın ve iktidar tarafından kullanılmasın” diye değerlendirdi

Fotoğraf: AA

HDP Grup Başkanvekili Oluç, eski Kars Belediye Başkanı Bilgen’in yeni parti iması olarak yorumlanan sözlerini “Temennimiz odur ki Bilgen’in ifade ettiği fikirler bu iktidara payanda olmasın ve iktidar tarafından kullanılmasın” diye değerlendirdi

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Sözlerine 14 yıl önce katledilen Hrant Dink’i anarak başlayan Oluç, şunları söyledi:

İlk iddianamede cinayeti işleyenler sözde hassas ve milliyetçi gençlerdi. İkinci iddianamede Ergenekon bağlantısı ortaya çıkarıldı. 3’üncü iddianamede FETÖ bağlantısı ortaya çıkarıldı. Yani her iddianame iktidarın ihtiyaçlarına uygun olarak yeniden şekillendirildi. Ama 14 yıldır adalet arayışı sürüyor ve bir sonuç alınamadı.Asker ve sivil bürokrasisi ile devlet bürokrasisinin, kimi siyasetçilerin içinde yer aldığı büyük bir komplo sonucu Hrant Dink katledildi.

Kamu görevlileri 9 yıllık süreçte davaya dahil edilmedi. Neden dahil edilmedikleri sorusunun cevabı da ortaya çıkarılmadı. "9 yıldır kamu görevlilerinin davaya dahil edilmesini kimler engelledi, neden onlar hakkında soruşturma yapılmadı" sorularının bir cevabı yok. 124’üncü duruşma da bugün yapılıyor. Şu çok açık; bu dava Türkiye açısından bir utanç davasına haline gelmiştir.

12 Eylül öncesi yaşanıyordu

Son günlerde siyasetçi ve gazetecilere dönük saldırıları da değerlendiren Oluç, “12 Eylül öncesinde de böyle şeyler yaşanıyordu. Siyasetçi, gazeteci ve aydınların katledildiği ya da linç edildiği günleri biz atlatmıştık. Şimdi ne yazık ki tekrardan benzer gelişmelerle karşı karşıya kalıyoruz. Bu vesile ile Sayın Selçuk Özdağ’a, Orhan Uğurlu’ya, Afşin Hatipoğlu’na yaşadıkları saldırılardan dolayı geçmiş olsun diyorum. Elbette ki hedef gösterilen Karar Gazetesi yazarları ile dayanışmamızı da ifade etmek istiyorum” dedi 

Basın ciddi baskılarla karşı karşıya

“Her ne kadar İletişim Başkanlığı basın özgürlüğünün en güzel döneminin yaşandığını söylese de sadece kendi basınları için geçerlidir bu. Muhalif basın için geçerli bir durum değildir” diyen Oluç, “Muhalif  basın Türkiye’de, tarihinin belki de en ağır saldırılarının olduğu dönemi yaşamaktadır. En ciddi baskılarla karşı karşıyadır. Belki de tarihin en karanlık dönemini yaşamadıktadırlar” ifadelerini kullandı.

Türkiye enflasyonda ilk 5’te

TÜİK’e göre yüzde 14 olan enflasyonun gerçekte yüzde 30-35 bandında olduğunu savunanan Oluç şunları söyledi:

Türkiye yüksek enflasyon ve faizde dünyada ilk 5 ülke arasında girmiş durumda. Bu vahim bir durum. İyi değil, kötü bir şeyde Türkiye ilk 5’e girmeyi başarıyor. İşsizlik TÜİK’e göre 4 milyon ve gene bağımsız araştırmacılara, sendikalara göre işsizlik 10 milyon civarındadır. Dolarizasyon almış başını gitmiş; Aralık sonunda mevduatını, tasarrufunu dolarda tutanlar azalmamış, artmıştır. 235 milyar dolar düzeyine ulaşmış bu mevduat. Bütçe açığı 172,7 milyar TL'ye, cari açık 40 milyar dolara yakın ve milli gelirin yüzde 5,6'sına ulaşmış. Yüzde 5 kritik eşik, dünyanın her yerinde bu rakam ülkede kriz olduğunu gösterir. Bizde yüzde 5.6'da. Devalüasyon, 2020 yılına bakarsak dolar karşısında TL yüzde 29 üzerinde, Euro karşısında yüzde 40 üzerinde değer kaybetmiş. Böyle bir durumla karşıyayız ekonomide. Kapanan şirket sayısı artıyor, batık krediler nedeniyle iflaslar artıyor, icra dosyalarının sayısı artıyor. Takibe düşen kredi miktarı artıyor. 151 milyar TL’ye ulaşmış takibe düşen kredi miktarı. Esnaf özellikle pandemi döneminde bas bas bağırıyor “borç ödemelerimi erteleyin ve faizsiz kredi verin” diye ama bu iktidar esnafı duymuyor. 

Yolsuzluğu kayyum açıkladı

Seçilmiş HDP’li belediye başkanlarının yerine atanan kayyumların yolsuzluk yaptığını ileri süren Oluç şu ifadeleri kullandı:  

Bir örnek daha ortaya çıktı. Van Büyükşehir Belediyesi VOTAŞ vakasını biliyorsunuz. Belediyeye ait bir büyük işletmenin siyasi iktidara yakın kişilere kayyım eliyle devredildiği ve bu paranın tahsil edilmediği, aradan 3 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir takip, icra başlatılmadığı ve belediyenin zarara uğratıldığı ortaya çıktı. Nereden ortaya çıktı? Şimdiki kayyım açıkladı bunu. Şu anda Van Büyükşehir Belediyesini yönetmekte olan vali bunu açıkladı. Bir evvelki kayyımın usulsüzlüklerini ve yolsuzluklarını şimdiki kayyım açıkladı ve dedi ki “usulsüz harcamaları içeren bu durum için artık sabrımız kalmadı.” Sabır kalması ne demekse? İşin ilk ortaya çıkmasından itibaren, 1.5 yıldır hukuk ve idari önlem alınması gerekirken almadı. Bu usulsüzlüğü ve yolsuzluğu bugün ortaya serdi ve dedi ki "bunu böyle devam ettirmeyeceğiz. 

Açlık grevi yapanların talepleri hukuki ve insanidir

Oluç’un gündemindeki konulardan birisi de cezaevlerinde süren açlık grevi oldu. Grevin 55. Gününe geldiğini hatırlatan Oluç,”Bir kez daha iktidara hatırlatmak istiyoruz. Açlık grevlerinin bu şekilde devam etmesi, büyümesi hiç istenmeyen sonuçlar doğuracaktır. Türkiye’nin yakın tarihinde çok örnek var bu konuda. Bir kez daha iktidara diyoruz ki açlık grevi yapanların talepleri hukuki ve insani taleplerdir. Önce kendi bulundukları yerlerdeki hak ihlalleri, kötü muamele, işkencenin sona erdirilmesini talep etmektedirler. Ve aynı zamanda İmralı’da var olan, bütün hükümlülerin ve tutukluların yaşadığı ağır tecrit koşullarının ortadan kalkmasını talep etmektedirler. İkisi de insan hakları, tutuklu hakları ve uluslararası sözleşmeler açısından baktığımızda haklı ve demokratik taleplerdir" dedi.

Bilgen’in fikirleri iktidar tarafından kullanılmasın

Oluç basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı.  “Ayhan Bilgen'in sosyal medya paylaşımı oldu, yeni bir parti sinyali olarak değerlendirildi bu paylaşım. Bu konuya ilişkin ne söylemek isterseniz?” sorusuna Oluç’un yanıtı şöyle oldu:

Biz Ayhan Bilgen ile fikir alışverişinde bulunmaya devam edeceğiz. En başından beri söyledik, kendisinin eleştirileri bize güç verir, bizi büyütür. Her eleştiri bizim için demokratik bir tartışma demektir. Her fikir kıymetlidir, her eleştiri de bizim açımızdan önemlidir. 

Ama temennimiz odur ki Bilgen’in ifade ettiği fikirler bu iktidara payanda olmasın ve iktidar tarafından kullanılmasın. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, Ayhan Bilgen bugün cezaevindeyse bu iktidarın Kars'a kayyım ataması, onu siyasi rehin olarak tutması ve siyasi çalışmasını engellemesi sebebiyledir. 

Yeni parti sinyali olarak yorumlandı

"Kobani" soruşturması kapsamında tutuklanan ve yerine kayyım atanan eski Kars Belediyesi Eş Başkanı Ayhan Bilgen, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda şu ifadeleri kullanmıştı:

Türkiye’de yeni bir fikir ve tarza ihtiyaç var. Bunun düşünsel ve toplumsal zeminini oluşturmak gerekiyor. Bunun yeni bir siyasi partiye dönüşme ihtimali, göreceği ilgi ve imkanlarla ilgilidir.

 

Bilgen daha önce de HDP'yi eleştirmiş "HDP kurulurken planlanan Türkiyelileşme ile Türkiye toplumunun Kürtler dışındaki farklı mağduriyet sahibi kesimleriyle empati yapılması ve ortak mücadele yürütülmesi hedefleniyordu" diyen Bilgen, “Bu konuda başlangıç düzeyinde bir adım atılmış olsa da, istenen düzeyde mesafe alınmaması yeniden masaya yatırılmalıdır. Siyasi partilerde genişleme sorunları söylem, dil, algı, iletişim kaynaklı olabileceği gibi yapısal, örgütsel, çalışma tarzından kaynaklı da olabilir” ifadelerini kullanmıştı.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU