Seçimle gelip darbeyle işbaşında kalmak isteyen Trump bugün gidiyor!

Yazar, düşünür Lütfü Oflaz Independent Türkçe için yazdı

Bugünkü yemin töreniyle ABD başkanlığı resmen el değiştirecek. 

Donald Trump gidecek Joe Biden gelecek.

Trump seçimle gelmişti ama seçimle gitmek istemedi.

Açık farkla kaybettiği seçimin sonucunu kabul etmek istemedi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

ABD Başkanlığı koltuğunda kalmak için oy hırsızlığına girişmek, darbeye kalkışmak gibi elinden gelen her şeyi sergiledi.

Seçim sonuçlarına yaptığı itiraz üzerine, çeşitli eyaletlerde oylar yeniden sayılmasına rağmen netice değişmedi.

Bunun üzerine Trump oy hırsızlığı yapmaya girişti.

Örneğin Joe Biden'ın iki kere sayılan oyların sonucunda seçimi kazandığı Georgia'nın Eyalet Genel Sekreteri Brad Raffensperger, Trump'ın oy hırsızlığı girişimini belgeledi.

Brad Raffensperger, Trump'ın bu seçimi kazanmak için, kendisinden oy hırsızlığı yapmasını istediği konuşmayı teybe kaydedip medyaya verdi. 

Oy hırsızlığı girişiminden netice alamayan Trump, bu kez de en güvendiği kişi olan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'den, Joe Biden'ın başkanlığının tescil edileceği toplantıyı başlatmayıp süreci kilitlemesini istedi.

Ancak Mike Pence, "Ben Trump'dan önce anayasaya bağlıyım" diyerek Trump'ın bu yasadışı teklifini kabul etmedi.

Trump bundan da sonuç alamayınca darbeye kalkışmaya niyetlendi.

Seçim sonucunda elinden giden iktidarı, darbeyle elinde tutmak istedi.

Ne var ki beş farklı dönemde görev yapmış Demokrat ve Cumhuriyetçi partilere mensup 10 eski savunma bakanı, seçim sonuçlarına karşı çıkmanın hukuki bir temeli bulunmadığını, ABD ordusunun anlaşmazlıkları çözmek için göreve çağrılmasının "tehlikeli ve anayasaya aykırı" olduğunu, bu yönde emir verilmesinin ve böyle bir emre uyulmasının cezai takibe konu olan bir suç oluşturacağını vurgulayan ortak imzalı bir yazı yayımladı.

Daha sonra da ABD Genelkurmay Başkanlığı, Joe Biden'ın 20 Ocak'ta yemin ederek ülkenin yeni başkanı ve başkomutanı olacağını vurgulayan bir genelge yayınladı.

Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının imzasını taşıyan bu genelgede, "Anayasal süreci aksatmak için yapılan herhangi bir girişim anayasaya aykırıdır. Biz anayasamızı destekler ve koruruz" denilerek Trump'ın darbe hevesi büsbütün sonuçsuz bırakıldı.

Evet, süper güç ABD'nin başkanlığı dünyanın en güçlü mevkiidir.

Ancak ABD başkanlığından da güçlü olan ABD'nin sistemidir.

Trump geç de olsa güç de olsa sonunda ABD'nin bu gerçeğini öğrendi.

Aslında Trump, mesela Türki Cumhuriyetlerde ya da Ortadoğu ülkelerinde başkan olsa, ömür boyu başkan kalabilirdi.

Ama zorla, ama göstermelik seçimlerle ömür boyu başkanlık koltuğunda oturabilirdi.

Ne var ki Trump'ın başkanı olduğu ülke böyle ülkelerden değildi.

ABD hiçbir başkanın tek adam olmak istemesine izin verecek bir ülke değildi.

ABD hiçbir başkanın her istediğini yapabileceği bir ülke değildi.

ABD hiçbir başkanın "ne anayasa ne babayasa tanırım; anayasa da babayasa da benim" diyebileceği bir ülke değildi.

ABD'de bir kişinin dörder yıllık iki dönemden, yani sekiz yıldan fazla başkanlık yapabilmesi bile mümkün değildi.

ABD'de önce sistem, sonra başkan gelirdi.

ABD'de başkan bir şey, sistem her şey demekti.

Ve de ABD'nin darbeciliği başka ülkeler için geçerliydi.

Anlaşılan Trump, Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi ABD'de de darbecilikle sonuç alınabileceğini zannetti.

Zaten Trump'ın en büyük yanılgısı da bu değil miydi?

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU