Anayasa Mahkemesi'nin akladığı öğretmen Ayşe Çelik'in 3 yıl 4 aylık hikayesi

Yüksek Mahkeme, Ayşe Çelik'in TV programında söylediği "Çocuklar ölmesin" sözünde terör propagandası olmadığına hükmetti

Ayşe öğretmenin kucağında bebeğiyle çekilmiş fotoğrafı, sosyal medyada en fazla kullanılan görsellerden biri oldu / Fotoğraf: Twitter

Türkiye Ayşe Çelik'i, 9 Ocak 2016'da, Kanal D televizyonundaki çok izlenen Beyaz Show programına açtığı telefonla tanıdı. 

Çözüm sürecinin bittiği ve ardından başlayan "hendek operasyonları"nın sürdüğü bir dönemdi. 

Ayşe Çelik canlı yayınlanan programda özetle şunları söyledi: 

“Türkiye'nin doğusunda, güneydoğusunda neler olup bittiğinin farkında mısınız? Burada doğmamış çocuklar, anneler, insanlar öldürülüyor. Sanatçı olarak, insan olarak bir şekilde siz de yaşananlara sessiz kalmamalısınız ve bir şekilde dur demelisiniz. Ayrıca bir şey daha söylemek istiyorum, ölen çocuklara sevinen zavallı insanlar var… Ben o insanlara, daha doğrusu biz o insanlara hiçbir şey söyleyemiyoruz, yazıklar olsun demekten başka. Her şey çok farklı aktarılıyor, yani gerçekten konuşamıyorum, sessiz kalmayın insan olarak biraz daha hassasiyetle yaklaşın, görün, duyun artık bizi, el verin. Yazık insanlar ölmesin, çocuklar ölmesin, anneler ağlamasın, söyleyeceklerim bu kadar. Çok teşekkür ediyorum.”




Programın sunucusu Beyazıt Öztürk, Ayşe Çelik sözlerini tamamladığını söyleyince, seyirciden alkış istedi. Telefonu kapatırken de "Bütün o söylediğiniz barış dilekleri bizim için de geçerli" dedi. 

Ardından sosyal medyada bir tartışma başladı. Kimine göre Ayşe Çelik sözlerinde çok haklıydı ve olan biteni bütün gerçekliğiyle anlatmıştı, kimine göreyse terör propagandası yapmış ve suç işlemişti. 

Ayşe Çelik'in sözleri, siyasetin de odağına oturan, Türkiye'nin günlerce tartıştığı bir konu haline geldi. 

Tepkilerin odağında, Ayşe Çelik ile birlikte, Beyazıt Öztürk ve program yaptığı televizyonu Kanal D vardı. 

Doğan Grubu: İlk günden bugüne devletin yanında yer aldık

Önce, o dönem Doğan Grubu'nun sahibi olduğu Kanal D'den açıklama geldi. “Beyazıt Öztürk, toplumun her kesimini kucaklayan tarzına rağmen böylesi bir provokasyonun içine çekilmeye çalışılmıştır.  Doğan TV ve Kanal D ilk günden bugüne devletin yanında yer almıştır” denildi.

Sonra Beyazıt Öztürk Kanal D Ana Haber'e çıkarıldı. Bir özür de o diledi. "Keyifle telefona gittim ancak, ‘Çocuklar ölüyor burada’ diye bir tepkiyle karşılaşınca beynim durdu. 'Ne yapacağım' diye kendi iç sesimi dinlemekten konuşulanı dinleyemedim. Bir niyetin olduğunu anlayamadım. Öğretmenim deyince de inandım ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Terör örgütünü alkışlatmak gibi bir durum yok. İstemeden kırdıklarım olduysa özür dilerim" dedi. Bir polis çocuğu olduğunun da altını çizdi. 
 


Milli Eğitim Bakanlığı da resmi bir açıklama yaptı. Öğretmen olduğunu söyleyen Ayşe Çelik'in aslında öğretmen değildi. O dönem öğretmenlik yapmıyordu ama güzel sanatlar mezunu olan Çelik, 2009-2014 yılları arasında Diyarbakır Silvan'da sözleşmeli öğretmen olarak görev yapmıştı. 

Savcılık da harekete geçti. Ayşe Çelik ve Beyazıt Öztürk hakkında terör propagandası suçlamasıyla soruşturma başlatıldı. Özür dileyen Öztürk hakkında takipsizlik kararı verildi ama soruşturmayla Ayşe Çelik için 3 yıldan fazla süren uzun bir yargılama süreci başladı.

Ayşe Çelik 2 kez hapse girdi 

Önce 5 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Nisan 2017 tarihinde 1 yıl 3 ay mahkumiyet kararı verdi. Mahkeme gerekçesinde “Eylemin (konuşma) silahlı terör örgütü PKK'nın cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek nitelikte olmasını" gösterdi. 

Çelik, mahkumiyet kararını temyiz etti. İstinaf Mahkemesi de 27 Eylül 2017 tarihinde aynı gerekçeyle itirazı reddetti, karar kesinleşti. 

Ayşe Çelik 20 Nisan 2018 tarihinde bebeğiyle beraber cezaevine girdi. 14 günlük hapsin ardından, bebeğinin küçük olması nedeniyle, infaz erteleme talebi kabul edilen Çelik tahliye edildi.

Bir kez daha infaz erteme talebinde bulundu, yine kabul edildi. Sonra yasal erteleme süresi sona erdi. Ayşe Çelik 17 Nisan 2019 tarihinde, bu kez bebeğini ailesine bırakarak, kalan cezanın infazı için Diyarbakır cezaevine girdi.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Bütün bunlar olurken Çelik'in avukatlarının Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı bireysel başvuru sırasını bekliyordu. 

Karar dün akşam çıktı ve bugün Resmi Gazete'de yayımlandı. 

AYM: İfade özgürlüğü hakkı ihlal edildi

Anayasa Mahkemesi, Çelik'e verilen cezayla, Anayasa'nın 26. maddesinde garanti altına alınan "ifade özgürlüğü hakkı"nın ihlal edildiğine hükmetti.

Mahkumiyet kararı veren ve o kararı onayan iki mahkemeye göre Ayşe Çelik, canlı yayında söyledikleriyle: 

PKK'nın faaliyetlerini iyi ve meşru gösterdi; insanların PKK'ya sempati duymalarını sağladı ve güvenlik güçlerince yürütülen operasyonların sivillere karşı yapıldığı, bebek ve çocukların ölümlerine sebebiyet verdiği izlenimini yarattı.

 

hendek operasyonu AA.jpg
Hendek operasyonlarında; 793 güvenlik görevlisi, 314 sivil hayatını kaybetti. 716 PKK’lının sağ ele geçirildiği, 4 bin 571’inin öldürüldüğü resmi makamlar tarafından açıklandı / Fotoğraf: AA


Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri (karar oybirliğiyle alındı) ise bu görüşte değil. Üyeler Çelik'in sözlerini şöyle değerlendirdi:

Başvurucunun düşüncelerini açıkladığı bağlam ve olayların arka planı ele alındığında Anayasa Mahkemesi, ilk derece mahkemesinin başvurucunun mahkûmiyetine ilişkin kanaatini paylaşmamaktadır. Bahsi geçen konuşmasında başvurucu, Türkiye'nin doğu ve güneydoğusunda yaşanan ölümler konusunda toplumda bir farkındalık oluşturmayı amaçlamış; programa katılan sanatçıların yaşananlara sessiz kalmamasını istemiştir. Başvurucu; çatışma bölgelerinde yaşananların medya organlarınca farklı aktarıldığını, çatışmalardan etkilenen kadın ve çocukların yaşadığı sıkıntılardan toplumun haberdar olmadığını ileri sürmüştür. Başvurucu; bir öğretmen olarak çatışmalar nedeniyle yaşanan ölümlere sevinenler bulunmasının kabul edilemez olduğunu, kurşun ve bomba seslerinden çocukların uyuyamadıklarını, bebeklerin açlık çektiklerini, temel gereksinimlerinin karşılanamadığını iddia etmiştir.

Ayşe Çelik'in sözlerini ifade özgürlüğü kapsamında gören Anayasa Mahkemesi "görüş ve ifade kamu gücünü kullananlar organlar nazarında incitici ve kabul edilemez olsa bile" notunu düştü:

Sarf edilen bazı görüş ve ifadeler kamu gücünü kullanan organlar nazarında incitici, yaralayıcı ve kabul edilemez görülse bile hukukun üstünlüğüne dayanılarak oluşturulan demokratik bir toplumda, kurulu düzene karşı çıkan veya başta kamu gücünü kullanan organların eylemlerini eleştiren fikirler serbestçe açıklanmalıdır.

3 yılı aşkın zamandır zor günler geçiren, bu sırada bir bebek doğurup onu büyüten, üç kez hapse giren Ayşe Çelik, AYM'nin kararının ardından dün gece tahliye edildi.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU