“Toledo olacak” denen Sur'dan Erdoğan'a çağrı: Hani öncelik Surlulara verilecekti; bize sahip çıkın!

Sur’daki "hendek" ve "barikat" olayları 5’nci yılını geride bırakırken, ev ve işyerleri yıkılanlar için inşa edilen yapıların teslim edilmemesi tartışmalara neden oldu. Mağdurlar, "Sur’da öncelik mağdur ailelere verilecek" diyen Erdoğan'a çağrı yaptı

Fotoğraf: Independent Türkçe

Diyarbakır'ın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan tarihi merkez Sur İlçesi, PKK'nın Aralık 2015'te başlattığı "hendek" ve "barikatlar" nedeniyle büyük çatışmalara sahne oldu. Resmi verilere göre olayların yaşandığı ve sokağa çıkma yasağının ilan edildiği Dabanoğlu, Cevatpaşa, Hasırlı, Cemal Yılmaz, Savaş ve Fatihpaşa mahallelerinde tam 23 bin kişi göç etti. Dabanoğlu ve Cevatpaşa hariç diğer mahallerde sokağa çıkma yasağı 2 Aralık 2015 tarihinden itibaren devam ederken, 49'u tescilli olmak üzere 4 bin 985 ev ve işyeri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın talimatıyla yıkıldı. Yıkımın ardından hak sahiplerine verilmesi planlanan 85 ile 350 metre arasındaki konut ve işyerlerinin hala hak sahiplerine teslim edilmemiş olmaması büyük tartışmalara neden olmuş durumda.

Independent Türkçe'ye konuşan 40 yaşındaki Ali Kartal, Fatihpaşa Mahallesi'nde bulunan kendilerine ait 5 tapulu evin yıkıldığını ifade ederek,  mağduriyetlerinin 5 yıldır deva ettiğini söyledi.

"İki odalı harabe bir evde 45 kişi yaşadık"

Kartal, o süreçte yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Sur olayları olduğu zaman hiçbir eşyamızı alamadan mahalleden çıktık. 6 aile, toplamda 45 kişi göç ettik. Kimse bize ev vermiyordu. Sanki bu ülkenin vatandaşı değildik. Kiralar yükselmiş, nakliye fiyatları tavan yapmıştı. İplik Mahallesi'nde harabe iki odalı bir ev vardı. Oraya gittik. Bir odada kadınlar, diğerinde ise erkekler kalıyordu. Yan yana yatamıyorduk. Uzun süre kullanılmadığı için kedi büyüklüğünde fareler içerisinde 10 gün dayanabildik. Ablamın bir evi vardı ve kiracısı içindeydi. O çıkınca biz yerleştik. 1 yıla yakın ablamın evinde kaldık."

SUR MAĞDURU ALİ KARTAL.JPG
Sur mağduru Ali Kartal / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"İki kez sözleşme imzaladık, taahhütler yerine getirilmedi"

2 yıl boyunca kendilerine kira yardımı yapıldığını anlatan Ali Kartal, 2017'de Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne çağrılarak, evlerinin yerine yapılacak yeni evler için sözleşme imzaladıklarını söyledi.

Ali Kartal, şöyle devam etti:

"Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nde ‘sizin evin olduğu yerde yeniden konut yapılacak. Sizin evin metrekaresini 500 TL'den alıyoruz, yeni inşa ettiğimizi 2 bin TL'den vereceğiz' dendi. Cumhurbaşkanı da ‘Sur Sur halkının, herkes kendi yerinde ikamet edecek' demişti. Biz de kabul ettik ve sözleşme imzaladık. İki yıl boyunca hiçbir ses çıkmadı. Kirada kalmaya devam ettik ama o süreçte kira yardımı kesildi. Bizi yeniden çağırdılar. Bu kez ‘Size ait yerleri ev değil, işyeri yapıyoruz' dediler. Daha iyi dedik, yine kabul ettik ve sözleşmeyi yeniledik. Aradan bir süre daha geçti, üçüncü kez gittik. Dediler ki ‘Yapılan işyerini size veremiyoruz, Bakanlık ihaleye çıkacak' dediler. Siz kimin malını kime veriyorsunuz, kimin malını kime satıyorsunuz? Bize haksızlık yapıldı. 6 yıldır taşınmışım. Ev kira, manav dükkanım kira. Mahallemdeyken kira vermiyordum, kazanmasam da evimdeydim. Ama şimdi böyle değil ki. Bizim malımızı neden gasp ediyorsunuz. Biz henüz para almamışız. Biz bu durumu kabul etmeyince şart koşuyorlar. Alipaşa'da yapılan evleri veya TOKİ'de ev verelim diyorlar. Biz kabul etmiyoruz. Doğup büyüdüğüm yeri istiyorum ben. Benim malımı bakanlık nasıl ihaleye koruyor. Bana benim evim için ihaleye gir diyorlar. Ben zar zor karnımı doyuruyorum. İş adamı ile nasıl ihaleye gireyim."

Mimarlar Odası'nın açtığı dava İstinaf'ta

Sur'da yapılan konutların tarihi dokuya uygun inşa edilmediğini savunan Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi, konuyu yargıya taşımış durumda. Diyarbakır'a özgün bazalt taşlarla yapılacağı söylenen konutlarda normal beton kullanıldığını, dış cephelerine ise bazalt taşı desenli giydirme yapıldığını dile getiren Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Ferit Kahraman, bu yapıları "ucube" olarak nitelendirdi.

MİMARLAR ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ BAŞKANI FERİT KAHRAMAN.JPG
Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Eş Başkanı Ferit Kahraman / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Independent Türkçe'ye konuşan kahraman, şunları söyledi: 

"Acele kamulaştırma kararı ile ilgili açmış olduğumuz davayı kazandık. Bize ait olan dengbêj evi vardı, o ev ile ilgili yürütmeyi durdurma kararı aldık. Sur içinde Koruma Amaçlı İmar Planı hükümlerinde değişiklikler yapıldı. Bunun gerekçesi de yapılan yıkımlar, iş makineleriyle yıkımlar gerçekleştirildi orada. Burada yeni plan revizyonu yapıldığında karakol inşası, yol ve caddelerin genişletilmesi gibi bir takım değişiklikler yapıldı imar planında. Bunun yapılabilmesi için de bazı yapıların yıkılması gerçekleştirildi. Biz yıkımı gerçekleştirilen yapılara dair raporlar tuttuk. Aynı zamanda koruma amaçlı imar planının değişiklik hükümlerine de karşı dava açtık. Davanın reddine karar verildi. Şu an istinaf süreci devam ediyor."

"Mutabakat metinleri hak sahiplerine verilmedi"

Sur'da 4 bin 985 yapının yıkıldığını, 49'unun da tamamıyla tescilli yapı olduğunu ifade eden Kahraman, yapılan yeni yapıların yeni mağduriyetlere yol açtığını kaydetti. Kahraman, şöyle devam etti:

"Sur'daki yıkım sonrası halkın yaşadığı mağduriyeti giderme adına bir takım ucube diye tanımladığımız yapılar yapıldı. Bunların henüz teslim edilmediğini biliyoruz. Bu alanlarda konut ve ticari olarak iki tür yapı yapılıyor. Orada yaşayan insanların gelir seviyesi şu anki yapılara biçilen değeri karşılayacak düzeyde değil. Bu durum, oradaki alanın soylulaştırılmasına sebep olacak. Örneğin ticari alanlar hak sahiplerine verilmiyor sözleşme yapılmasına rağmen. Karşılıklı bir mutabakat metni imzalanıyor ama bunun bir örneği bile hak sahiplerine verilmiyor. Mağdurlar Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde açıklama yapmasına rağmen yetkililer sessiz."

Davutoğlu "Toledo", Erdoğan ise "mağduriyet olmayacak" demişti

Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, İspanya'nın tarihi Toledo kentini örnek vererek, "Sur'u Toledo yapacağız" demişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise 17 Mart 2018'de Diyarbakır'da "Yenilenen 3 bin iş yerinin açılışı ile bin 500 geleneksel Diyarbakır evinin temel atma töreni" sırasında "Sur'da mağduriyet olmayacak. Sur, Surluların olacak" demişti.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU