Canımdan bezdim… İnsan olarak bir gün bile katlanmanız mümkün değilken, ben bir hukukçu olarak sekiz aydır dayanıyorum. O kadar masum, o kadar mağdurum ki…
Bu sözler iki çocuk annesi, Kocaeli Barosu'na kayıtlı 23 yıllık avukat Müzeyyen Yılmaz'a ait.
Yılmaz'ın bu sözleri sarf etmesine neden olan ise kendisini saplantı haline getiren ve hayatını son yedi ayını cehenneme çeviren eski müvekkili.
Avukat Yılmaz'ın iddiasına göre, her şey 1,5 yıl önce hukuk fakültesinden arkadaşı olan bir tanıdığının eski eşi tarafından kendi öz oğluna istismarla suçlanan H.Ç. adlı bir yakınını Yılmaz'a yönlendirerek, avukatlığını üstlenmesini istemesiyle başladı.
Dosyayı inceleyen ve boşanma sürecindeki husumetten dolayı böyle bir suçlama getirilmiş olabileceğini düşünen Yılmaz, uzun yıllardır tanıdığı arkadaşına olan vefa duygusuyla davayı kabul etti.
Sonraki aşamada müvekkilinin kendisine yönelik aşırı ilgisini fark eden Yılmaz, araya mesafe koymaya çalıştı.
Ancak rahatsızlık verici davranışları devam edince gittikçe tedirgin olan Yılmaz, bu kişinin duruşmalarına giderken yanında eşini ve yardımcılarını götürmeye başladı.
Fakat rahatsızlık sürünce karşısında normal bir insanın olmadığını anlayan Yılmaz, geçen temmuzda son çare olarak davadan çekildi.
Ancak bu süreçten sonra H.Ç., daha yoğun bir şekilde rahatsızlık içeren iletiler göndermeye ve aramalara başladı.
Artık sadece Yılmaz'ı değil çevresini de hedef almaya başladı.
Öyle ki Yılmaz'ın 17 yaşından beri tanıştığı bir erkek avukat meslektaşına sosyal medyada bir teşekkür mesajının ardından bu sefer Ankara'da yaşayan bu kişiyi arayarak onu rahatsız etmeye, tehditler savurmaya başladı.
Savcının tutuklama talebini hakim kabul etmedi
Yaşadıkları karşısında bir hukukçu olarak yargıya başvuran Yılmaz'ın şikayetlerini dinleyen savcı, H.Ç.'nin tutuklanmasını talep etti.
Ancak Kocaeli 2. Sulh Ceza Mahkemesi hakimi, tutuklama talebini işlenen suçun katalog suçlar kapsamında olmadığını söyleyerek reddetti.
Onun yerine elektronik kelepçe kontrolüyle ev hapsi verilse de zaten tacizlerini bilgisayar ve telefon üzerinden yaptığı iddia edilen H.Ç., aynı mesajları atmaya yine devam etti.
Tacizci bilişim uzmanı çıktı
H.Ç.'nin farklı IP adreslerini kullanarak, kimi zamanlar da yurtdışından bile arıyormuş gibi arama yapabilmesinin nedeni de kısa sürede anlaşıldı.
Kendisini ücretli bir işçi olarak tanıtan H.Ç.'nin asıl mesleğinin bilişim uzmanlığı olduğunu öne süren Yılmaz, şu iddialarda bulundu:
Adam telefon tamircisi, bu tacizlerini müşterilerinin telefonla yapıyor, kendisi tuşlu telefon kullanıyor. Beş kez evini, dükkanını arattırdım sorguya çıktığında da bilgisayardan, telefondan anlamadığını söyledi. Oysa sonradan öğrendik ki bir bilişim şirketinde çalışıyormuş ve kovulmuş.
Son olarak elektronik kelepçesini de çıkartarak yurtdışına kaçma girişiminde bulunurken yakalanan şahıs, savcının talebine karşın mahkeme tarafından yine tutuklanmadı.
"Bilişim suçu işleyen birine ev hapsi verilmesi de garabet"
Hayatını korku ve endişe içerisinde sürdürdüğünü söyleyen Yılmaz, yaşadığı sıkıntıları şöyle anlattı:
'Geçer-gider' dedim ama bitmedi. En son oğluma bile ulaşıp Instagram'dan yazı yazmış. Artık ürküyorum, korkuyorum. Hakimin, tutuklamama kararı vermemesinin sebebi katalog suçlardan olmamasını olduğu iddia ediyor. Katalog suçta üç tane suç var: Cinayet, istismar ve uyuşturucu. Oysa Türkiye'de hakaretten bile insan tutuklanıyor maalesef. Ben ceza avukatıyım. Bana karşı eylemleri 12 yılın üstünde. Yedi aydır her gün tehdit, taciz ediliyorum. Bilişim suçu işleyen birine ev hapsi verilmesi de büyük garabet. Aynı suçlara evdeyken de devam ediyor çünkü. Üstelik ev hapsine de uymadı. Bu kişinin tutuklanması gerekiyor.
"Canımdan korkuyorum. Ya tedavi olsun, ya cezaevine girsin"
Şahsın kendisine ait telefon numarasını farklı şirketlere verdiğini, bunun sonucunda kimi zaman seks shoplar dahil farklı şirketlerden telefonlar aldığını söyleyen Yılmaz, tepkisini şöyle sürdürdü:
Sizle konuşurken bile telefonumda farklı ülke numaralarından aramalar var. IP numaralarını değiştirdiğinden nereden arandığı da anlaşılamıyor. Ben 23 yıllık avukatım. Telefon numaramı değiştirmem çözüm değil. Çünkü baroyu arasa yeni numaramı bulması beş dakikalık iş. Ofisimin atlında kafeye gelerek kamera kaydı çekmiş. İftiraları bir yana ürküyorum, canımdan korkuyorum. Rahatsızlık yedi aydır hiç dinmedi. Yaşanmadıkça bilinmiyor nasıl bir sorun olduğu. Bir kadın doktor 9 yıl boyunca tacizlere uğradığını anlatmıştı. Ben dokuz yıl katlanamam. Ya tedavi olsun ya da cezaevine girsin.
"Devlet beni bir deliye karşı koruyamadı"
Yılmaz, bir türlü tutuklama kararı vermeyen mahkemeye de tepkili.
"Aynı sorunu kendisi ya da ailesinden bir kadın yaşasa katalog suç demez hemen tutuklardı" diyen Yılmaz, "Devlet beni bir deliye karşı koruyamadı. Ben bir hukukçu olarak bunu yaşıyorsam diğer kadınlar ne yapsın. Ölmem mi lazım? Adam bana tecavüz etse ne yapacağız?" ifadelerini kullandı.
"Davayı getiren arkadaşım beni uyarmadı"
Yılmaz, şahsın avukatlığını üstlenmesini isteyen arkadaşına hem kızgın hem de ondan da şüphe ediyor.
H.Ç.'nin sorunlu biri olduğunu bildiği halde kendisini uyarmadığını ve avukatlığını üstlenmesini istediğini belirterek, bu nedenle eski arkadaşı hakkında da şüpheli sıfatıyla bu kişi hakkında da şikayetçi olduğunu kaydetti.
"Can güvenliğim yok. Baro bana sahip çıkmadı"
Yılmaz'ın Kocaeli Barosu'na da sitemi var.
Kendisinin bu sorunu özel hayatından dolayı değil mesleğini yani bir kamu görevini icra ederken yaşadığını belirten Yılmaz, "Kamuoyu oluşturulması için bana yardımcı olabilirlerdi ama şikayetten sonra ne durumda olduğumu sormadılar. İnsanlar kendileri yaşamayınca olanı biteni sıradan bir sorun sanıyor. Can güvenliğim yok" diye konuştu.
Ailesiyle huzur dolu günlere dönmeyi bekliyor
Yılmaz'ın tek dileği kendisini taciz ettiğini öne sürdüğü H.Ç.'nin bir an önce gözetim altına alınarak tedavi edilmesi veya tutuklanması.
Mesleğini yapamayacak hale gelen ve ailesiyle huzur dolu günleri özleyen Yılmaz, duyarlı insanların desteğini bekliyor ve adaletin üzerine düşen görevi yerine getirmesini istiyor.
© The Independentturkish
