Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, ülkesindeki siyasi güçleri topa tuttu

Silahların yalnızca devletin elinde olmasına yönelik yürütülen kampanyayla ilgili olarak konuşan Kazimi, “Hükümetimiz kaçak silahların peşine düştü. Sorun karmaşık, çünkü 17 yıllık bir kökeni var" dedi

Mustafa el-Kazimi (Reuters)

Irak Başbakanı Mustafa el-Kazimi, yatırım alanında "Suudi sömürgeciliği" yalanını savunanların olduğunu belirtti ve bunu "utanç verici" olarak nitelendirdi.

Kazimi, çarşamba günü akşam geç saatlerde, Bağdat'ta düzenlediği bir basın toplantısında şunları söyledi: "Suudi yatırımları, Iraklılara yüzbinlerce iş imkanı sağlıyor. Yatırımcıyı koruyan bir ortamın sağlanması gerekir, ona şantaj yapan değil. Suudi Arabistan'ın Arjantin ve Kanada gibi başka birçok ülkede tarım yatırımları var ve bunlar çok büyük yatırımlar. Neden bunu sömürgecilik olarak düşünmüyorlar? Bize gelince sömürgecilik oluyor!”

Mustafa el-Kazimi sözlerini şöyle sürdürdü:

"Mevcut hükümet 164 günlük bir hükümet. Herhangi bir hükümetin istikrara kavuşması için en az 6 aya ihtiyacı vardır. Ancak hükümetimiz göreve başladığı ilk günden beri yalanlara maruz kaldı ve buna rağmen sessizlik politikasını sürdürdü. Çünkü Irak'taki durum daha fazla siyasi çekişmeye müsamaha göstermiyor. Hayal kırıklığı gelecek yaratamaz, geleceği yaratacak olan umuttur. Biz hükümet olarak yalanlara cevap vermeyip vatandaşlarımız için çalışmayı sürdürmek için kendimize söz verdik, ancak yalanlar hala devam ediyor. Elektronik ordular ve bazı kanallar aracılığıyla hükümetin attığı her umut dolu adımı küçümsemeye çalışanlar var. Eğer bu uğurda akıttıkları parayı halkın hizmetçisi olmaya çalışan bir başbakanı baltalamak için değil de halkın gözündeki imajlarını düzeltmek için harcamış olsalardı daha iyi olurdu."

Geçtiğimiz mayıs ayında iktidara geldiğinden bu yana türünün en güçlü saldırılarına maruz kalan Kazimi, rakiplerine şöyle seslendi: "Neden bir okul inşa etmediniz veya bir sokak, çünkü şehirleriniz acı çekiyor ve ağlıyor. Iraklılar bizim hizmetimizi hak ediyor, çünkü çok sıkıntı çektiler. Bırakın da seçimleri düşünelim ve çatışmalardan uzaklaşalım. Çok kan kaybettik, çocuklarımızın kanını korumalıyız. Seçimler bu zorlu aşamayı geçmenin anahtarıdır, Irak'ta ulusal bir proje inşa etmek için bir araya gelmeliyiz. Herhangi bir siyasi projem yok. Ülkeyi erken seçimlere götürmek için görevlendirildim.”

Silahların yalnızca devletin elinde olmasına yönelik yürütülen kampanyayla ilgili olarak konuşan Kazimi, "Hükümetimiz kaçak silahların peşine düştü. Sorun karmaşık, çünkü 17 yıllık bir kökeni var. Bu sorunu bir günde çözemeyiz, çalışmaya ve diyalog kurmaya ihtiyacımız var. Öte yandan bazı gruplarla silahlara el konulması ve devlete teslim edilmesi hususunda işbirliği ve anlayış sağlanmış durumda. Kaçak silahlar konusunda bir korku var. Şu dört grubun elinde silah bulunuyor; devletin kontrolü dışındaki gruplar, organize suç ve uyuşturucu çeteleri, aşiretler, teröristler ve IŞİD.”

Yolsuzlukla mücadele konusuna değinen Kazimi, "Herkes beni yolsuzlukla mücadele etmeye çağırıyor. Biz bir yolsuzlukla mücadele kampanyası başlattık. Alışılmışın dışında bir mücadele yürütmek için özel bir ekip oluşturduk. Yasalara uygun olarak bir grup insanı tutukladık. Eleştiriler gelmeye başladı. İnsan hakları çerçevesi dışında insanları tutuklamakla suçlandık. "Yolsuzluk balinalarını” savunanlar var. Onları serbest bırakmamız konusunda büyük bir baskı altındayız. Bazıları uluslararası kuruluşlara tutukluların işkence gördüğünü söylüyor. İşkence iddiasında bulunan kişi bize kanıt sunmalıdır. Yolsuzluk davalarında tutuklularla kişisel bir düşmanlığımız yok. Devletin parasını hortumladılar. Bu paraları geri ödemeleri gerekiyor. Bunlar milyarları bulan çok yüksek meblağlar. Bazıları Yolsuzlukla Mücadele Komisyonu'nun şantaj yaptığını iddia ediyor. Şantaja maruz kaldığını söyleyenler kendisine şantaj yapan kişilerin adını vermeliler. En ağır yasal cezaları veririz” açıklamalarında bulundu.

Göçmenler konusuna da değinen Kazimi, şunları söyledi: "Tüm siyasi bloklar ve uluslararası kuruluşlar göçmen kamplarının kapatılması çağrısında bulunuyor. Hükümet çoktan kapatmaya başladı, ancak maalesef hükümeti zorla tekrar bu kampları açmakla itham edenler var ve bu doğru değil. Hükümet, 45 göçmen kampını kapatıp, 70'ten fazla aileyi bölgelerine geri göndermeyi başardı. Göçmenlerin kamplarda kalması utanç verici. Önceki hükümetler bu sorunu çözemedi. Hükümet programı, tüm göçmen kamplarının kapatılmasını içeriyor.”

Son olarak, ABD kuvvetlerinin ülkeden çekilmesinin planlanması konusuna değinen Kazimi sözlerini şu ifadelerle sonlardırdı: "Hükümet, Iraklıların talebine bağlı. Iraklılar, Amerikan kuvvetlerinin geri çekilmesinin yeniden planlanması için ABD kuvvetlerine ihtiyaç olmadığını vurguluyor. Müzakereler, nihai bir anlaşmaya varmanın önündeki tüm engelleri aşmak hedefiyle devam ediyor.”

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Şarku'l Avsat

 

DAHA FAZLA HABER OKU