Son yapılandırmada yıllık tahsilat oranı yüzde 8'de kalmıştı… 10 yılda altıncı kez uygulanan borç yapılandırması hakkında 10 soru 10 cevap

Geçen hafta Meclis komisyonunda kabul edilen kanun kapsamında 4 milyon kişinin 500 milyar liraya yakın vergi ve ceza borçları yapılandırılacak. Son yapılandırmada Mart 2018- Ocak 2019 tarihleri arasında tahsil edilen SGK prim borcu 3,5 milyar liraydı

Fotoğraf: Shutterstock

Her 100 kişiden 71'inin "taksit ödemem ya da borcum var" dediği Türkiye'de, her dört kişiden biri de çamaşır makinesi, televizyon, telefon, evin ısınma ihtiyacı, iki günde bir et yemek gibi harcamaları yapamadığını söyleyerek "ciddi maddi yoksunluk çekenler" grubuna giriyor. 

Türkiye  İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan bu verinin yanı sıra Türkiye Bankalar Birliği de 33,5 milyon kişinin kredi borcu olduğunu söylüyor. Üstelik bu sayı, geri ödenemeyen takipteki kredileri kapsamıyor. 

Yani ülkedeki bireylerin yarıdan fazlasını "tek çatı" altında birleştiren dört harf var: BORÇ 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Pandemi döneminde kapalı kalan dükkânlar, ücretsiz izne çıkarılanlar, kapasite altında çalışmaya başlayan işletmeler düşünüldüğünde, 2020'nin gelecek sene açıklanacak borçluluk verileri de ne yazık ki ümit vadetmiyor. 

Hükümet kanadından "borca çözüm", "İşsizlik Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" başlığı ile geldi. 

Söz konusu kanunun ilk kelimesi "işsizlik" ile başlasa da kişilerin kamuya olan borçlarını yapılandıracak maddeler, bu kanun teklifine ihdas edildi ve Meclis komisyonunda 23 Ekim'de onaylandı. 

18 Mayıs 2018'de "7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yapılandırılması Kanunu" başlığı ile kabul edilen yasadan tam iki yıl sonra, borçların iki yıl öncekine benzer koşul ve şekillerde yapılandırılması yeniden gündemde.

1) Hangi borçlar yapılandırılacak?

Hükümet, son "yapılandırma" kararı ile, işverenin aylardır devam eden çağrısına yanıt vererek SGK prim borçlarını yapılandıracağını duyurdu. 

Ancak yapılandırılacak tek borç bu değil. Aynı zamanda gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi (KDV), motorlu taşıtlar vergisi (MTV), özel tüketim vergisi (ÖTV), tüm idari para cezaları, öğrencilerin Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü'ne olan (KYK) borçları, Hazine alacaklarını kapsayan vergi borçları yapılandırma kapsamına alınacak. 

Yukarıda bahsi geçen "idari para cezalarının" kapsamı ise şöyle:  Karayolları, köprü gibi yerlerden usülsüz geçişlerde kesilen para cezaları, trafik, seçim, nüfus para cezaları. 

"Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun" kapsamındaki Hazine alacakları, madenlerden alınan devlet hakkı, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'a göre takip edilen diğer alacaklar da yapılandırılacak. (4 Eylül'de Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile altın ve gümüş madenlerindeki devlet hakkı yüzde 25 artırılmıştı) 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf Ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK), Barolar Birliği, Türkiye Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler ve de Yeminli Mali Müşavirler Birliği (TÜRMOB), ihracatçı birliklerinin aidat ödemeleri de yapılandırma kapsamında. 

Ayrıca il özel idarelerine olan borçlar, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, ilan ve reklam vergisi, diğer vergi ve harçlar, su, atık su, katı atık ücretleri, yol katılım payları, muhtelif ücretlerden kaynaklı kurum alacakları ve zam ve faizleri de yapılandırılabilecek.

Vergi, prim ve idari cezaların yanı sıra gecikme faizleri ve gecikme zamlarında da birtakım yapılandırma ve indirimler olacak. 

2) Hangi borçlar kapsam dışı?

İhtilaflı alacaklar hariç, kesinleşmiş kamunun tüm alacakları için yapılandırma olacak. Ancak maske yasakları gibi koronavirüs salgını tedbirleri ile sigara yasaklarına uymayanlara kesilen cezalar yapılandırma kapsamına girmeyecek. 

Bunun yanı sıra çiftçinin çok uzun süredir beklediği borç yapılandırma da pakette yok.

3) Ne kadarlık bir borç ve kaç borçludan bahsediyoruz?

AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, 23 Ekim'de TBMM'de yaptığı açıklamada 4 milyon vatandaşın borcunun yapılandırılacağını söyledi. 

Muş, vergi yapılandırmasının miktar büyüklüğünün sorulması üzerine "Farklı farklı kurumların alacakları var. Farklı idareler, farklı birimler var. Yaklaşık 500 milyar lira gibi bir rakam burada telafuz edebiliriz" yanıtını verdi. 
 

Mehmet Muş AA
AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş/ Fotoğraf: AA


Plan ve Bütçe Komisyonu'na bilgi veren Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Ayşe Dilbay, 289 milyar liralık vergi alacağı olduğunu söyledi. 

Dilbay'ın açıklamasına göre 3,1 milyon kişinin Kredi ve Yurtlar Kurumu'na borcu ise 5,3 milyar lira. 

Komisyon'da konuşan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkan Vekili İsmail Yılmaz  ise SGK'nın 165 milyar liralık alacağının yapılandırma kapsamına gireceğini söyledi. 

4) Borçların ödenmesi ne şekilde olacak? 

31 Ağustos 2020'ye kadarki borçları kapsayan yapılandırma için başvurular, iki ay devam edecek ve yıl sonunda bitecek. 

2020'nin bitmesinin hemen ardından ilk taksit ödemeleri, Ocak 2021'de olacak. Yalnızca SGK'ya olan ödemelerin birinci taksidi şubatta başlayacak. 

Borçlara yapılacak maksimum taksit sayısı 18. Taksitler iki ayda bir ödenecek. Borcun tamamının ödenmesi için verilen maksimum süre 36 ay. 

Yapılandırmanın bozulmaması için iki şeye dikkat edilmesi gerekiyor: İlk iki taksitin mutlaka ödenmesi ve yılda ikiden fazla taksitin aksatılmaması. 

İlk taksit tarihine kadar peşin ödemenin yapılması durumunda, işleyen faizler silinecek. 

5) Gecikme faizleri ne olacak? 

Eski borçlar için gecikme cezası silinecek. Bunun yerine yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) farkı ödenecek. Bu farkta da indirim uygulanacak. 

Habertürk Ekonomi Yazarı Ahmet Kıvanç'ın 24 Ekim'de kaleme aldığı yazıya göre Kasım 2016'dan günümüze kadar yüzde 93 oranında artan Yİ-ÜFE farkı kullanılmayacak. (Kasım 2016'de 266,16 olan yurt içi üretici fiyat endeksi, Eylül 2020'de 515, 13'e çıktı. 

Yeni yapılandırmada gecikme faizi ve gecikme zammı hesaplanırken yüzde 0,35 gibi bir sabit rakam baz alınacak. Ki bu da yıllık yüzde 4,20'ye denk geliyor. 

Kıvanç'ın aktardığına göre Kasım 2016 - Eylül 2020 arasındaki dönemde Yİ-ÜFE yüzde 93 arttığı halde sadece yüzde 16,1 oranında enflasyon farkı uygulanacak. Daha eski tarihli borçlarda ise Kasım 2016 tarihinden öncesi için, gerçek enflasyon rakamları dikkate alınacak.

6) Peşin ödemede ne olacak? 

İlk taksit süresi içinde peşin ödeme yapılması halinde borç faizinin yüzde 90'ı, ilk iki taksidin ödeme süresi içinde yapılırsa yüzde 50'si silinecek. Ana para borcu ise yapılandırma kapsamında ödenecek.

Örneğin üç yıl önce 30 bin lira anapara borcu olan kişinin, bugün 27 bin liradan fazla gecikme cezası, yani toplamda en az 57 bin lira ödemesi gerekiyor. 

Yüzde 16 enflasyon farkı ödenmesi durumunda ise toplam borç, 34 bin 800 lira oluyor. Bunu üç yıl içerisinde 18 taksitte ödeyebilecek. 

Normalde 27 bin 900 lira olması gereken, yapılandırmayla 4 bin 800'e düşen gecikme cezası, ilk taksit ödemesini peşin yapanlar için yüzde 90 indirimle 480 lira olacak. Toplam borç ise 30 bin 480 lira. 

7) Son yapılandırmada şartlar nelerdi?

Son 10 yılda borç yapılandırma için çıkarılan kanun sayısı 5. Geçen hafta komisyonda kabul edilen teklifin yasalaşmasıyla bu sayı altıya çıkacak. 

Son olarak 18 Mayıs'ta kabul edilen 7143 Sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yapılandırılması Kanunu ile idari para cezalarına indirim gelmiş, motorlu taşıtlar vergisinde büyük oranda ödeme kolaylığı yapılmıştı. 

Peşin ödemelere bugün olduğu gibi Yurt İçi ÜFE oranında hesaplanan tutardan yüzde 90 indirim, vergi ihtilaflarının sulh yoluyla sonlandırılmasında yüzde 80'e varan indirim uygulamaya sokulmuştu. 

Yurt içi ve yurt dışı bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasını da amaçlayan yapılandırmada borçlar, 18 taksitte 36 ay süreyle ödenebiliyordu. 

8) Önceki dönemlerde yapılandırılan borçların ne kadarı tahsil edildi? 

Sosyal Sigortalar Kurumu'nun (SGK) verilerine göre sadece 2018'de borç yapılandırma için başvuranların sayısı 1 milyon 270 bin 402'ydi. Yapılandırma öncesi SGK prim borcu tutarı 48,6 milyar liraydı. Yapılandırma sonrası bu miktar 43,4 milyar liraya geriledi. 

2018'de tahsil edilebilen toplam borç 3,5 milyar lira. Tahsilat oranı ise 2019 başı itibariyle yalnızca yüzde 8,28. 

SGK'nın 2019 faaliyet raporuna göre ise geçen yıl, 7143 sayılı Kanun kapsamında 5,9 milyar liralık borç yapılandırıldı. Tahsil edilen toplam borç ise 9,8 Milyar lira. 

2019 tarihli faaliyet raporunda tahsilat oranının bir önceki yıla göre değişim oranının düşük olması, "yapılandırmaya ilişkin taksitlerin hâlâ devam ediyor" gerekçesiyle açıklanmıştı. 
 


2011'de Resmi Gazete'de yayımlanan "6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" kapsamında 2011-2014 yılları arasında tahsilat oranı yüzde 55,17'ydi. 

2017'de yasalaşan "7020 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda ve Bir Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" kapsamında yapılandırılan borçların tahsilatı ise yüzde 16,10. 

9) Borçluların önceki kanunlar kapsamında yapılandırdıkları borçları ne olacak? 

2018'deki borç yapılandırma kapsamında borçlarını ödemeye devam edenler, isterlerse yeni kanundan faydalanabilecek. 

Bu kişilerin kalan borçları, yeni yapılandırma kanunu kapsamında yeniden hesaplanacak ve yeni bir ödeme süresi belirlenecek. Daha önceki yapılandırmalarda hakkını kaybeden borçlular da ödemedikleri tutarla ilgili olarak yeni kanundan faydalanabilecek. 

10) İtirazlar neler?

Kanunun komisyondan geçmesinden itibaren sosyal medyada da en fazla dile getirilen itiraz, vergi ve cezaları düzgün şekilde ödeyenler varken ödemeyenlere neden bu denli kolaylık sağlandığı yönündeydi. 
 

Borçlarını zamanında yatıranların siteminin hem haklı hem haksız olduğunu söyleyen SGK uzmanı Şevket Tezel, primlerini zamanında yatıran işveren ve bağımsız çalışan BAĞKUR'lular için beş puanlık indirim olduğunu hatırlattı. 

"Buna rağmen zamanında yatıran, uzun vadede mağdur olmuş oluyor" diyen Tezel, Independent Türkçe'ye yaptığı açıklamada yapılandırma da borcun anaparasının affedilmediğini ancak gecikme zammında bazen silmeye bazen indirime gidildiğini aktardı. 
 


Gecikme zammının enflasyon oranına bağlamasıyla ilgili olarak Şevket Tezel, "Enflasyonun gerçeği yansıtmadığı yönünde yaygın bir kanı var. Enflasyon rakamları düşük açıklanırsa borç hesabı yapıldığında gecikme faizleri de düşüyor. Mesela 1980'li, 1990'lı yıllardaki 100 liralık borçta, anaparaya enflasyon oranını eklediğinizde yüzde 85'lik bir indirim oluyor. Bu sonraki yıllar için yüzde 50'lere kadar düşüyor" dedi. 
 


"Borç silinmemiş olsa bile borcunu ödemeyip yıllarca bekletenler, beklettikleri süre kadar avantajlı hâle geliyor" diyen Tezel'e göre bu durum,  insanların devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmemelerine neden oluyor. 
 


Bunun yanı sıra her dört gençten birinin işsiz olduğu Türkiye'de gençlerin, yıllarca ödemek zorunda olduğu KYK borçlarının yapılandırılması değil, tamamen silinmesi talep ediliyordu. 
 


KPMG Türkiye Sosyal Güvenlik Hizmetleri Direktörü İsmail Sevinç, Bloomberg HT'ye yaptığı açıklamada borç yapılandırmaların ortalama iki yılda bir gerçekleştiğini hatırlatarak bu durumun işveren tarafından uzun süredir beklendiğini söyledi. 

İşverenin borçlarını yapılandırarak bir miktar durumunu rahatlatacağını söyleyen Sevinç, "Mesela bir ihaleye girmek, devlete iş yapmak istiyorlar ancak borçları yüzünden yapamıyorlar. Ticari hayatı canlandıracağını düşünüyorum" diye konuştu. 

Salgınla birlikte 2020'nin mart ayından bu yana nakit akışında sıkıntı olduğunu belirten Sevinç, vergi borçlarını düzgün ödeyenlerin şikayetlerinde haklı olduğunu ancak SGK'nın da onlar için beş puanlık indirime gittiğini ifade etti. 

Yapılandırmanın sık yapılmasının olumsuzluğu ilgili de konuşan Sevinç, "İşverenler ödememe alışkanlığına gidiyor. 1-2 taksit ödedikten sonra genel itibariyle ödememeye başlıyorlar" dedi. 

"Her yapılandırma için 'son defa' denilmişti"

Independent Türkçe'ye konuşan SGK uzmanı Şevket Tezel, sürekli borç yapılandırma olmasının normal prim ödeme alışkanlığını zedelediğini söyleyerek "Borç yapılandırmaları geçmişte de vardı. 2006'da, 2008'de, 2011'de, 2015'te, 2016'da, 2017'de iki kere ve 2018'de… Bu şekilde sürekli yapılandırma olması, normal prim ödeme alışkanlığına zarar veriyor. Her yapılandırma için "son defa" deniliyor ancak inandırıcılığı olmadığı için ödememe anlayışı yerleşmiş durumda. Normal zamanda ödeme azalmış durumda" ifadelerini kullandı. 

Salgın olmasa da bir borç yapılandırma kararının alınabileceğini söyleyen Tezerl, "Ekonomik sıkıntılar, pandemiden önce de vardı. Pandeminin elbetteki üretimi durdurmak gibi bir zararı var ancak biraz "günah keçisi" olarak kullanıldığını da düşünüyorum. Bu yapılandırmanın pandemi nedeniyle çıkarıldığını düşünmüyorum" diye konuştu. 

Borç yapılandırmada borcun 1980'li yıllara kadar bile dayanabileceğini, bunun için bir sınır olmadığını söyleyen Tezel, BAĞKUR'lular ile ilgili verdiği örnekte şunları anlattı: 
 

Biliyorsunuz, BAĞKUR'lular, herhangi bir iş yerinde çalışmayan, bağımsız, kendileri için çalışan kişiler. Primlerini de kendileri ödüyor. Bu nedenle prim ödeme alışkanlığı zayıf. 

Bu kişiler için 2008, 2015, 2018 yıllarında, ödenmemiş süreler, kanuni tabir ile durduruldu, yaygın tabir ile silindi. Yani 1990 yılından itibaren BAĞKUR primini ödememiş kişinin borcu, 2018'e kadar silindi. 2018 sonrası yapılandırmaya girdi. 90lı yıllardaki borcun yüzde 80'i, 200'li yıllardakinin yüzde 50'si 2010'lu yıllardaki yüzde 25'i gitmiş oluyor. 

 

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU