IŞİD’in yenilgiye uğratılmasının ardından Suriye’deki yeni çatışmalar İran ile Rusya arasında mı yaşanacak?

Suriye’nin en önemli şehri sayılan Halep’te Rusya ile İran güdümlü milis örgütler arasındaki gerginlik arttı. Çatışmalara da dönüşen bu gerginliğin arkasında ülkede yaşanan ekonomik kriz ve Rusya’nın hareket alanını Tahran’a kaptırmama planı var

İran, Kudüs Gücü kanalıyla birçok farklı ülkeden milisi Suriye'ye getiriyor. O örgütler arasında Irak'tan getirilen İmam Ali Tugayları da bulunuyor

Suriye’nin en büyük kenti olan Halep’te Rusya ve İran güçleri arasındaki gerginlik devam ediyor. Zaman zaman bu gruplar arasında silahlı çatışmaların da yaşandığı şehirdeki bu güç mücadelesi henüz geniş çaplı çatışmalara dönüşmedi. 

Rusya, Suriye rejim güçlerinin de İran güdümlü paramiliter unsurların da Halep'te etkin olmasının önüne geçmek için çeşitli faaliyetlerde bulunuyor.

Halep'in genelinde hem asayiş hem de kentin kontrolü Rusya'nın ülkeye gönderdiği askeri polis tarafından sağlanıyor. 

Independent Türkçe'nin ulaştığı yerel kaynaklar, şehirden kötü muamele haberi gelmemesini ya da büyük oranda yıkıma uğrayan Doğu Halep'te imar faaliyetlerine başlanmamasını buna yoruyor. 

Devrim Muhafızları ve Şii milisler Suriye'de

Suriye'deki İran varlığı iki gövde üzerinde hareket ediyor.

İran Devrim Muhafızları ülkenin güneyinde, özellikle Bağdat-Şam yolu üzerinde faaliyet gösteriyor. Halep'in aksine Şam'da ağırlık Devrim Muhafızları'nda bulunuyor.

Bir diğer ayak da Devrim Muhafızları'nın dış operasyon birimi olan Kudüs Gücü koordinesiyle ülkeye getirilen milis örgütler... Bu örgütler İran, Irak, Lübnan, Afganistan gibi ülkelerden getirilen yarı-gönüllü savaşçılardan oluşuyor. Mezhepsel dürtülerle hareket eden bu savaşçıların sayısı tam olarak bilinmese de 30 binden fazla oldukları tahmin ediliyor. 
 

Halep saldırısı.JPG

Türkiye'ye gelen mültecilerin 1.5 milyonunu Halep'ten göç edenler oluşturuyor. Şehir merkezi, 2016'nın son günlerinde şiddetli Rus ve Suriye hava saldırının ardından muhaliflerden geri alınmıştı (Fotoğraf: Reuters) 


Diplomatik kaynaklar, Halep şehir merkezinin Rus ve Suriye rejimi tarafından yapılan şiddetli hava saldırılarının ardından, 2016'nın son günlerinde, silahlı muhaliflerden tamamen alınmasının ardından, Türkiye'nin şehir merkezindeki kontrolün Rusya tarafından üstlenilmesi yönünde talepte bulunduğunu bildirdi.

Mültecilerin mülkiyet hakkı için bir avantaj

Türkiye'ye savaşın ilk günlerinde gelmeye başlayan ve sayıları 4 milyona ulaşan Suriyeli mültecilerin 1,5 milyonu Halep'ten gelmişti. 

Şam yönetiminin yurtdışına kaçmak zorunda kalan Suriyeli mültecilerin mülkiyet haklarını iptal etmesi ve savaştan önce bu insanların yaşadığı mülkleri satışa çıkarması çok sayıda mültecinin geri dönüş umudunu elinden aldı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Müzakere masalarında da gündeme gelen bu sorun, Halep özelinde, şimdilik gün yüzüne çıkmamış durumda. Hava saldırılarıyla şehirdeki birçok evin yıkılmasına ve çok sayıda sivil kayba neden olan Rusya'nın şehirdeki varlığı, kalan evlerin de Şam yönetimi tarafından el konulmasının önüne geçiyor. 

İran ve Rusya: Suriye'deki iki büyük rakip

Hem gaz hem de petrol ihraç eden iki ülke olan Rusya ve İran'ın Suriye'de aslında birbirine rakip iki ülke olduğunu söyleyen Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İkbal Dürre, Rusya'nın Suriye'de İran ile İsrail çatışmasında tercihini İsrail'den yana koyduğunu belirtti.
Independent Türkçe'ye konuşan Dürre, Rusya'nın Suriye denkleminde Türkiye'yi de İran'a tercih ettiğinden bahsederek, "Rusya Suriye'de, ABD'nin Irak'ta düştüğü hataya düşmek istemiyor. ABD'nin politikaları nedeniyle İran Irak'ta çok geniş bir harekat alanı kazandı. Bunu gören Rusya, Suriye'deki ağırlığı İran'a kaptırmak istemiyor" dedi. 
 

ikbal dürre.jpg
Moskova Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İlbal Dürre


İran'ın Suriye'den derin ve etkili faaliyetler yürüttüğünü ve bu nedenle ülkeden bir anda sökülüp atılamayacağını savunan Dürre şöyle konuştu:

"İran tıpkı Rusya gibi Şam yönetiminin isteğiyle ülkede. Diğer tüm ülkelerin Suriye faaliyetleri Şam yönetimi tarafından onaylanmıyor. Bu durum da Rusya açısından bir sorun. Daha az kontrol edilebilir bir faktör olduğu için İsrail'i veya diğer faktörleri kullanarak Rusya'yı zayıflatmak istiyor. Mesela İsrail'in Suriye'deki hedeflere yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda Rusya'nın S-300 ve S-400'leri cevap vermedi."

IŞİD sonrası rekabet görünür hale geldi

Rusya ile İran arasındaki rekabetin ülkedeki IŞİD varlığının büyük oranda ortadan kalkmasının ardından başgösterdiğini hatırlatan Dürre, iki ülke arasında görünür sıkıntılar olsa da bunun ülke geneline yayılacak ciddi bir çatışma sürecine evrilmeyeceğini düşündüğünü aktardı. 

İran güdümlü örgütler ile Rusya güçleri arasındaki sıkıntı bunlarla sınırlı değil. Suriye'de savaşın başından bu yana en büyük ekonomik krizlerden biri yaşanıyor. 
 


Yakıt sıkıntısı büyüdü

Akaryakıt sıkıntısının da baş gösterdiği bölgelerde özel araç sahiplerinin alabildiği benzin 5 günde 20 litre ile sınırlandırıldı.

İran'ın Halep'te konuşlu milis kuvvetleri ekonomik sıkıntıyı aşmak için Fırat Kalkanı bölgesiyle ticaret yapmak için girişimlerde bulunsa da Rusya güçlerinin denetimleri önlerine engel çıkarıyor. 

Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) gruplarının çatı yapılanması olan Suriye Ulusal Ordusu'ndan da İran güçlerini kızdıran bir hamle geldi. Muhalif güçler, kendi kontrolü altında olmayan Halep'e yakıt gönderilmesini yasakladı.
 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU