Cumhurbaşkanı Erdoğan: Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim; herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım

Erdoğan, Doğu Akdeniz’de sağduyu hakim olana kadar Türkiye’nin sahada ve diplomaside kendi planlarınıı uygulamayı sürdüreceğini bildirdi

Fotoğraf: AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamada bulundu.

Yunanistan'la Akdeniz'deki gerilime dair açıklamada bulunan Erdoğan, "Bilindiği gibi bölgedeki sismik araştırma faaliyetlerimizi Merkel'in ricası üzerine bir süreliğine ertelemiştik. Ancak Yunan tarafı Mısır ile hiçbir hukuki temeli olmayan bir anlaşmaya yönelmiştir" hatırlatması yaparak, "Türkiye'nin hiç kimsenin hakkında, hukukunda gözü yoktur. Bizim tek talebimiz bize de aynı anlayışla yaklaşılmasıdır" dedi.

Erdoğan Akdeniz ülkelerine çağrıda bulunarak,"Biz diyoruz ki gelin Akdeniz'deki tüm ülkeler olarak bir araya gelelim, herkes için kabul edilebilir herkesin hakkını koruyan bir formül bulalım" ifadelerini kullandı.

"Sorunların hakkaniyetle çözümü için her zaman varız" diyen Erdoğan şunları kaydetti: 

Türkiye gibi 780 bin kilometrekarelik dev bir toprak parçasını görmezden gelip birkaç kilometrekarelik adalar üzerinden bizi sahillerimize hapsetme girişimine elbette rıza göstermeyeceğiz. Sağduyu hakim olana kadar Türkiye olarak sahada ve diplomasi alanlarında kendi planlarımızı uygulamaya devam edeceğiz.

"Yine yükselmeye başladığımızı hep birlikte göreceğiz"

Ekonomide ve enerjide Türkiye'nin bağımsızlığı için mücadele etmeye devam edileceğini kaydeden Erdoğan, beyaz eşya satışları rakamlarını paylaşarak, "Beyaz eşya satışındaki artış vatandaşın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi açısından önemli" dedi.

Erdoğan şöyle devam etti:

Kişi başına gelirde dünya ortalamasında üst gelir ortalamasına yükselttik. 2019 yılında insani gelişmişlik sırasına göre Türkiye 6 basamak yükseldi. Bu sayede Dünya Bankası tarafından hazırlanan iş yapma kolaylığı endeksinde geçtiğimiz yıl 10 basamak birden yükselerek 33. sıraya yükseldik. Bütün bunlar ülkemizdeki refah düzeyini ifade etmesi bakımında söylüyorum. Bunlar aynı zamanda benim vatandaşımın alım gücünün nereden nereye yükseldiğini göstermesi bakımından arz ediliyor. İş açma geçen sene 30 bin 842 iken bu sene 85 bin 263'ü buldu. Almanya Rusya bugün itibariyle kapılarını açmış durumdalar. Yine yükselmeye başladığımızı hep birlikte göreceğiz. Salgın sebebiyle turizmde yaşadığımız tüm sorunları gidermeye çalışıyoruz.

"MB rezervi 90 milyar doların üzerine çıktı" 

Merkez Bankası döviz rezervimiz 28 milyar dolardan 90 milyar doların üzerine çıktığını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, "IMF olan borcumuz biz göreve geldiğimiz de 23.5 milyar dolardı ve biz bunu 2013 mayısında sıfırladık" hatırlatmasında bulundu.

Babacan'a tepki

Erdoğan CHP ve DEVA Partisi lideri Ali Babacan'a da yüklendi.

"Birileri avucunu ovuşturuyor, ana muhalefet partisi... IMF'ye gidecekmişiz, bir şeyler isteyecekmişiz. Boşuna avucunuzu ovuşturmayın, biz o kapıları kapattık" diyen Erdoğan Babacan için şunları kaydetti:

Türkiye'nin şu an IMF borcu yok. IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi. O zaman ekonomiye bakan zat, "Sayın Başbakanım verelim mi bu borcu" dedi, "Verin" dedim. Bugün borç alan yarın talimat alır. Şimdi parti kurmuş bize ekonomi dersi veriyor.

"2019 yılı, ülkemiz için yeniden dengelenme sürecinin yaşandığı bir yıl oldu" diyen Erdoğan şöyle devam etti: 

Maruz kaldığımız çok yönlü saldırılara rağmen ekonomimiz attığımız kararlı adımlarla 2019'un son çeyreğinde yeniden güçlü büyüme politikasına döndü. 2019 yılının son çeyreğinde ekonomimiz yüzde 6 oranında kayda değer bir büyüme kaydetti. Ekonomik yükseliş 2020 yılının ilk aylarında da devam etti. Yılın ilk çeyreğinde ülkemiz yüzde 4.5 gibi yüksek bir büyüme performansı sergiledi. Küresel finans sisteminin bize dayadığı yüksek faiz yaklaşımını asla kabul etmedik. Salgın döneminden vatandaşlarımızdan esnafımıza her kesimin sıkıntılarının yanında olduk. Aldığımız tedbirlerle ülkemiz salgın sürecini dünyada başarılı geçiren ülkelerden biri oldu. Birileri sadece gazel okur, biz iş üretiriz. Farkımız bu. DSÖ verilerine göre, dünya genelinde korona vaka sayısı 20 milyona yaklaştı. Konya'da şehir hastanemizi açtık. Ülkemiz milyon kişi başına düşen vaka sayısında 73. sıradadır. İnşallah bu dönem sona erdiğinde ülkemiz en az hasarla atlatan ülkelerden biri olacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ülkemiz, milyon kişi başına düşen vaka sayısında 73'üncü, milyon kişi başına düşen ölüm oranında 57'nci sıradadır. Bu dönem sona erdiğinde, Türkiye dünyada salgını en az hasarla atlatan ülkelerden biri olacaktır" diye konuştu.

"Küresel ekonomi, son bir asırdaki en büyük kriziyle karşı karşıya kaldı"

Salgının sadece insan sağlığını ve hayatını tehdit etmediğini, aynı zamanda ciddi ekonomik sonuçlar da doğurduğunun altını çizen Erdoğan, küresel ekonominin, son bir asırdaki en büyük kriziyle karşı karşıya kaldığını belirtti.

Salgın nedeniyle küresel tedarik zincirlerinin ve uluslararası ticaretin aksadığını aktaran Erdoğan, birçok tesiste üretimin durduğunu ya da yavaşladığını anlattı.

Erdoğan, 2020 ilk yarısında dünya genelinde büyük üretim kayıpları, işsizlik oranlarında yükseliş, tüketim alışkanlıklarında değişiklikler ortaya çıktığına değindi.

Salgının sarsıcı etkisinin daha iyi anlaşılmasıyla uluslararası kuruluşların küresel büyüme tahminlerinde revizyona gittiğini ifade eden Erdoğan, IMF'nin 2020 için daralma beklentisini yüzde 3'ten yüzde 4,9'a yükselttiğini, OECD'nin ise bu yıl için daralma beklentisini yüzde 2,4'ten yüzde 7,6'ya güncellediğini bildirdi.

Ekonomik verilerin ve beklentilerin ABD, Almanya, Japonya, İngiltere gibi büyük ekonomilerin bile salgının etkisiyle sarsıldıklarını, ciddi ekonomik kayıplar verdiklerini gösterdiğine dikkati çeken Erdoğan, 2020'nin ikinci çeyreğinde ABD ekonomisinin yıllıklandırılmış oranlarda yüzde 32,9, Avro bölgesi ekonomisinin ise yıllık yüzde 15 düzeyinde daralmalar gösterdiğini vurguladı.

Erdoğan, aynı dönemde Almanya ekonomisinin yüzde 11,7, İtalya ekonomisinin yüzde 17,3, Fransa ekonomisinin yüzde 19, İspanya ekonomisinin ise yüzde 22,1 oranında daraldığını aktardı.

"Ekonomimizi hızla toparladık"

ABD'de işsizlik oranının yüzde 15'e kadar ulaştığını, tarım dışı istihdamda 20 milyonun üzerinde aylık düşüş görüldüğünü bildiren Erdoğan, bu gelişmeler karşısında ülkelerin para ve maliye politikalarıyla ekonomideki olumsuz seyre müdahale ederek ekonomik gerilemeyi azaltmaya çalıştığını, tüm destekleyici politikalara rağmen ekonomik toparlanmanın zaman almasının beklendiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

Türkiye ekonomisi de salgından kısa vadede elbette olumsuz yönde etkilenmiştir. Ancak aldığımız tedbirler, şoklara karşı mücadeledeki tecrübemiz, güçlü sağlık alt yapımız, ekonomimizin dayanıklılığını artırmaya yönelik adımlar sayesinde ekonomimizi hızla toparladık. Salgının olumsuz etkilerinin azaltılması için vatandaşlarımızı, esnafımızı, firmalarımızı desteklemek üzere hızlı şekilde 'Ekonomik İstikrar Kalkanı' paketini hayata geçirdik, kademeli olarak kapsamını genişlettik. Aldığımız tedbirler ile salgının kontrol altına alınmasıyla dünya ile paralel şekilde normalleşme adımları attık. Mayıs ayıyla birlikte ekonomik göstergelerde ve beklentilerde beklediğimiz iyileşme başladı, haziran ve temmuz aylarında bunun güçlendiğini görüyoruz.

Salgının etkilerinin belirginleştiği nisan ayından sonra, haziran ve temmuz aylarına ait öncü göstergelerin ekonomide toparlanma sinyalleri verdiğini kaydeden Erdoğan, Tüketici Güven Endeksi'nin nisan ayındaki 54,9 seviyesinden temmuzda 60,9'a, Reel Kesim Güven Endeksi'nin nisan ayındaki 62,3 seviyesinden temmuz ayında 99,4, Ekonomi Güven Endeksi'nin ise nisan ayındaki 51,3 seviyesinden temmuz ayında 82,2 seviyesine yükseldiğini aktardı. 

Erdoğan, Satın Alma Yöneticileri Endeksi'nin ise nisan ayındaki 33,4 seviyesinden temmuz ayında 56,9'a yükselerek 2011 yılının şubat ayından bu yana en yüksek seviyesine ulaştığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi kapasite kullanım oranının nisandaki 61,9 seviyesinden, temmuzda 70,7 seviyesine yükseldiğine dikkati çekerek, mayıs ayı ile yeniden yükselişe geçen mevsim etkilerinden arındırılmış sektörel güven endekslerinin de temmuzda yükselmeye devam ettiğine işaret etti.

Otomobil üretiminin de haziranda mayıs ayına göre yüzde 71,7 oranında, otomobil satışlarının ise yüzde 127,6 oranında artış kaydettiğini dile getiren Erdoğan, temmuzda otomobil satışlarındaki artış eğiliminin devam ettiğini ve bir önceki aya göre artışın yüzde 21,7 olduğunu söyledi. 

İhracatın, nisan ayından sonra sürekli artış kaydettiğini, temmuz ayında 15 milyar dolar ile bu yılın en yüksek seviyesine ulaştığını aktaran Erdoğan, "Bu dönemde ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 66,2 den yüzde 84,5 seviyesine yükselmiştir. İhracattaki iyileşme sürecinin önümüzdeki dönemde devam etmesini ve normalleşme sürecine... Özellikle ülkemizi önemli sayıda turistin ziyaret etmesiyle birlikte ben inanıyorum ki bize olan bu noktadaki artış, güven daha da artacaktır" diye konuştu.

"Türkiye yeni bir başarı hikayesi yazacaktır"

Son dönemde sağlanan finansmana erişim kolaylıkları ve uygun kredi imkanları sayesinde otomotiv ve konut satışlarında rekor düzeyde artışlar yaşandığını da vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

Kredi büyümesinde görülen hızlanmaya karşılık bankacılık sektörümüz, güçlü sermaye yapısı, aktif kalitesi ve karlılık oranları ile oldukça sağlıklı bir görünüme sahiptir. Sektörün, sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 19,5 ile yüzde 8 olan yasal asgari oranının oldukça üzerindedir. Yabancı para açık pozisyonu kaynaklı kur riski bulunmayan sektörün, tahsili gecikmiş alacakları da sürdürülebilir seviyelerdedir. Türkiye ekonomisi artık tüketim yerine üretimi önceleyen, ithalata bağımlı değil ihracat odaklı yapısıyla küresel değer zincirine daha entegre olan ve daha fazla katma değer üreten bir model ile yoluna devam edecektir. Salgın sonrasında oluşan yeni dünya düzeninde Türkiye, coğrafi konumu, lojistik ağ bağlantıları, üretim kapasitesi, insan kaynağı, bilgi ve becerisini kullanarak yeni bir başarı hikayesi yazacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki yıldaki oldukça zorlu şartlara rağmen güçlü ve sağlıklı bir ekonominin inşası için pek çok yeni politikayı hayata geçirdiklerine dikkati çekerek, "Küresel ekonominin önemli ölçüde daralacağı beklentilerinin olduğu bir ortamda, attığımız adımlar ve hayata geçirdiğimiz uygulamalar ile ülkemizin önüne gelen yeni fırsatları özellikle değerlendirmesini sağlamakta kararlıyız" ifadelerini kullandı.

"Aşk ile çalışan yorulmaz." inancıyla son 18 yıldır olduğu gibi önümüzdeki dönemde de ülkeye ve millete hizmet etmeyi sürdüreceklerini kaydeden Erdoğan, "Büyük ve Güçlü Türkiye davamıza inanan ve bize destek veren herkese, şahsım ve milletim, kabinem adına özellikle teşekkür ediyorum" dedi.

Erdoğan, 13 Ağustos'ta AK Parti'nin kuruluş yıl dönümü etkinliklerini yapacaklarını hatırlatarak, "O günkü yapacağımız konuşmada da inşallah kuruluşundan bu yana 'neler yaptık, neleri ürettik ve bundan sonra da neler yapacağız', bunları tüm milletimle paylaşacağız ve yola da güvenle devam edeceğiz" değerlendirmesinde bulundu.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU