"Türkiye'nin dikkatini dağıtmak için Azerbaycan-Ermenistan sınırı hareketlendirilebilir"

Azerbaycan-Ermenistan çatışmasını değerlendiren Kuloğlu ve Işık, gerilimin artmasının Türkiye ve Rusya'yı Libya ve İdlib'den sonra bir kez daha karşı karşıya getirebileceğini iddia etti. Çitlioğlu ise bu görüşe karşı çıktı

Azerbaycan - Ermenistan sınırında iki tarafın askeri güçleri arasında son günlerde gerilim tırmandı / Fotoğraf: AFP

Azerbaycan'a bağlı olan Dağlık Karabağ Özerk Bölgesi'nde nüfusun çoğunluğunu oluşturan Ermeni azınlığın 1988 yılında ayrılarak Ermenistan'a bağlanma talebinde bulunmasıyla başlayan gerginlik 1991 sonlarından itibaren savaşa dönüştü.

Ermenistan'ın da resmi olarak savaş ilan etmese bile ordusuyla fiili olarak katıldığı savaş 1994'e kadar sürdü.

O günlerde Azeriler, Ermenistan'da bulunan Rus birliklerinin de zaman zaman çarpışmalara Ermeni güçlerinin yanında katıldığını iddia etti.

Sonuç olarak savaş Ermenilerin üstünlüğü ile bitti.

Dağlık Karabağ'da dahil olmak üzere Azerbaycan topraklarının yüzde 20'si işgal altına girdi, bir milyonu aşkın Azeri'de evlerinden oldu.

1994’te ilan edilen ateşkese karşın işgal edilen Azerbaycan toprakları iade edilmediğinden ve iki ülke arasında kalıcı bir barış anlaşması da sağlanmadığından bugüne kadar zaman zaman sınır çatışmaları devam etti.

polat.jpg
Tümgeneral Polad Haşimov (solda) çatışmada yaşamını yitirdi / Fotoğraf: Youtube

 

Azeri tümgeneral ve albay da çatışmalarda öldü

2-5 Nisan 2016 tarihinde dört gün süren sınır çatışmasından sonraki en şiddetli çatışmalar son günlerde yaşanıyor.

13-14 Temmuz gecesi yaşanan çatışmada Tümgeneral Polad Haşimov, Albay Mirzayev Ilgar ile iki binbaşı ve üç askerin de ölmesi Azerbaycan’da genel bir üzüntüye yol açtı. Azeri yetkililer, çatışmalarda 100’den fazla da Ermeni askeri öldürdüklerini iddia etti.

İlk defa bir çatışmada bu kadar üst düzeyde ve çok sayıda kayıp olması Türkiye’de bile dikkatlerin dost ve kardeş ülke olarak nitelenen Azerbaycan’a dönmesine neden oldu.

Yaşanan çatışmaların devamı halinde bunların olası etkilerini, yaşanan son kaybın nedenini, Azerbaycan Ordusu’nun durumunu ve Türkiye ile Azerbaycan arasındaki askeri işbirliğinin niteliğini uzman isimlere sorduk.

mithat.jpg
Mithat Işık / Fotoğraf: sde.com

 

Mithat Işık / Stratejik Düşünce Enstitüsü Savunma ve Güvenlik Koordinatörü

“Azeri Ordusu güçlendi ama son olayda zafiyeti var”

Emekli Albay Mithat Işık, Azerbaycan Ordusu’nun ilk kuruluş yıllarına tanık olan bir isim. 

Eski Özel Kuvvetler Alay Komutanı olan Işık, 1993 yılında altı ay süreyle Azerbaycan Ordusu’nun komando ve özel kuvvetlerinin eğitilmesi çalışmalarına katıldı.

Azerbaycan Ordusu’nun o günlere göre daha güçlü olduğunu söyleyen Işık’ın buna karşın son yaşanan olayla ilgili eleştirileri var.

Bu kadar üst düzey kişinin cephe hattına gitmesi Azerbaycan Ordusu’nun zafiyeti olarak düşünülebilir. Üç noktada eksiklik olabilir. Birincisi istihbarat zafiyeti, ikincisi aşırı güven, üçüncüsü komuta kademesinin mevcut durumu ve düşmanın kabiliyetlerini iyi değerlendirememesi.

azeri-ermeni sınırı.jpg
Azeri askerler sınır hattında / Fotoğraf: AA

 

“Türkiye’nin dikkatini dağıtmak için bölge hareketlendirilebilir”

Işık, ayrıca Azerbaycan ve Ermenistan sınır hattında son bir yıldır gerginliğin devam ettiğini belirterek, sözlerini şöyle devam ettirdi:

Libya’da Türkiye destekli UMH’nin başarılarının ardından bu bölgede hareketlilik de daha arttı. Türkiye’nin Libya’daki İdlib’deki dikkatini dağıtmak için de bu bölge bilinçli olarak hareketlendirilmek istenebilir. Çünkü Azerbaycan bizim son derece yakın olduğumuz bir ülke.

armağan.jpg
Armağan Kuloğlu / Fotoğraf: Yeniçağ Gazetesi

 

Armağan Kuloğlu / Emekli Tümgeneral

“Türkiye ile Rusya arasında yeni bir gerilim noktası olabilir”

Kuloğlu, Azerbaycan Ordusu’nun Türkiye’nin de yardımıyla geçmişe oranla daha iyi bir durumda olmasına karşın Ermenilerin tahriklerine devam edebilmesinin Rusya desteğinden kaynaklanan bir durum olduğunu öne sürerek iddialarını şöyle sürdürdü:

Türkiye ile Rusya arasındaki anlaşmazlıklar doğrudan bir çatışmaya dönüşmüyor. Bunun yerine Rusya bir yan yol bularak Türkiye’nin müttefiki Azerbaycan’a karşı Ermenistan’ı teşvik ederek Azerbaycan’a karşı bu son saldırıya yol açtı.

Kuloğlu, çatışmaların artması halinde Azerbaycan- Ermenistan sınırının Türkiye ve Rusya arasında Suriye ve Libya’dan sonra üçüncü gerilim noktasına dönüşebileceğini de iddia etti.

azeritopçusu.jpg
Sınırda karşılıklı topçu atışları oluyor / Fotoğraf: AA

 

"Azerbaycan, Karabağ’ı geri alıp almayacağına karar vermeli"

Son olayda Azerbaycan’ın vereceği cevabın önemli olduğunu kaydeden Kuloğlu, sözlerini şöyle devam ettirdi:

Azerbaycan, işgal altındaki topraklarını geri mi alacak yoksa yoksa vaz mı geçecek bir karara varmalı artık. Alacağım diyorsa en güçlü olduğu zamanı kestirip harekete geçmeli. Bu işler 'Asarım keserim' deyip, hamasetle olmuyor. Yoksa böyle devam ederse Ermeni tahrikleri son bulmayacak.

ercan.jpeg
Ercan Çitlioğlu / Fotoğraf: Twitter

 

Ercan Çitlioğlu / Başkent Üni. Stratejik Araştırma Merkezi Danışmanı

“Azerbaycan, misilleme yapma ihtiyacı hissedebilir”

Son çatışmada ölenlerin yüksek rütbeli olmasının Azeri kamuoyunu moral açısından olumsuz etkileyebileceğini ve bir misilleme yapma ihtiyacı hissettirebileceğini söyleyen Çitlioğlu buna karşın gerginliğin topyekün bir savaşa dönüşmesine ihtimal vermediğini söyledi.

"Türkiye ile Rusya arasında yeni bir gerginlik noktası olmaz"

Çitlioğlu ayrıca olası bir Azeri–Ermeni gerginliğinin Türkiye ile Rusya arasında Libya ve Suriye’den sonra üçüncü bir gerginlik noktası olacağını sanmadığını da belirtti.

Çitlioğlu, iki ülkenin ilişkilerinin bölgelere göre farklılık gösterdiğini kaydederek, Rusya’nın Azerbaycan’la da olan ilişkilerinden dolayı tamamen Ermenistan yanlısı bir tutum içerisine girmesinin mümkün olmadığı görüşünde

“Temas hattında Türk subayları da vardı”

Türkiye’nin özellikle geçmiş yıllarda Azerbaycan Ordusu’na yoğun bir şekilde lojistik ve eğitim yardımında bulunduğunu kaydeden Çitlioğlu, bu ilişkiyi şöyle anlattı:

10-15 sene öncesine kadar Azerbaycan’ın Ermenistan’la olan temas hattında bizim de subaylarımız vardı. Ancak şu an temas hattında fiili olarak görev yapan subayımız yok. Çünkü Azerbaycan Ordusu güçlendi. Fiili yardıma ihtiyaçları kaldığını düşünmüyorum

azeriordusu.jpg
Uzmanlar son yıllarda Azerbaycan Ordusu'nun güç kazandığı görüşünde / Fotoğraf: AA

 

Azerbaycan Ordusu, hem Rus hem Türk sistemine göre eğitim alıyor

Azerbaycan Ordusu’nun hem Rus hem de Türk sistemine göre eğitim aldığına dikkat çeken Çitlioğlu, Azerbaycan Ordusu’nda Rus, Türk silah sistemleri dışında farklı ülkelerden de silahların bulunduğuna dikkat çekti.

Çitlioğlu, buna karşın Ermeni Ordusu’nun ise Rus sistemine göre yapılandığını ve silah sistemlerinin tamamının Rus yapımı olduğunu belirtti.

türkazeri.jpg
Türkiye ile Azerbaycan arasında yakın bir askeri işbirliği var / Fotoğraf: AA

 

Nahçivan’daki Azerbaycan Kolordusu’nun ikmalini 3. Ordu sağlıyor

Çitlioğlu, Türkiye ile Azerbaycan Ordusu arasında kamuoyunda az bilinen bir işbirliğine de dikkat çekerek, “Nahçivan’da Azerbaycan’ın bir kolordusu var. Bu kolordunun bütün lojistiği Türkiye’nin 3. Ordusu tarafından sağlanmaktadır yıllardan beri. Bu halen de devam ediyor” dedi

Nahçivan, Azerbaycan toprağı olmakla birlikte ülkenin ana gövdesiyle kara bağlantısı bulunmuyor. Azerbaycan ile bağlı Nahçivan arasında Ermenistan toprakları var.

Ermenistan’da Rus tümeni var

Ermenistan’da bulunan Rus tümenine bağlı birliklerin bir kısmının Azerbaycan sınırına yakın noktalarda olduğunu dikkat çeken Çitlioğlu, Rus askeri varlığının da Azerbaycan – Ermenistan arasında topyekün bir savaş olmasını engelleyeceği görüşünde

anılşahin.jpg
Anıl Şahin / Fotoğraf: Twitter@anilsahin

 

Azerbaycan'dan savunma atağı: İsrail’den vurucu İHA, Türkiye’den Kaplan füzeleri

SavunmaSanayiST sitesinin Genel Yayın Yönetmeni Anıl Şahin, Azerbaycan Ordusu’nun Ermenistan Ordusu’na göre daha donanımlı olduğunu iddia ederek, iki ülkenin avantajlı olduğu noktalarla ilgili şu bilgileri verdi:

Azerbaycan, son yıllarda İsrail’den ciddi miktarda kamikaze saldırısı yapan vurucu İHA ve zırhlı araç aldı. Türkiye’den Kaplan Füzesi’ni ilk ithal eden ülke. Ayrıca Belarus’tan da balistik füzeler aldı. Ermenistan’ın envanterinde ise İskender adlı karadan karaya atılan füzeler bulunuyor.

kaplan.jpg
Azerbaycan, Türkiye'den Kaplan füzesi satın aldı / Fotoğraf: AA

 

Ermenistan’ın en büyük dezavantajı paralı askerler

Ermenistan Ordusu’nda ciddi miktarda paralı asker olduğunu kaydeden Şahin, yaşanan çatışmalarda bunların kaçtığının görüldüğünü kaydederek, bunu Ermenistan’ın en büyük zaafı olarak niteledi.

kamikazedrone.jpg
Drone'lerin savaş alanlarında kullanımı artıyor / Fotoğraf: AA

 

Generali hedef alan saldırıda drone şüphesi

Şahin, son saldırının belli bir istihbarata dayalı olarak yapıldığının görüldüğünü kaydederek, bundan dolayı kimi iddialarda dile getirildiği gibi saldırının gelen istihbarata göre önce hedefi takip edip ardından vuran dron kullanılarak yapılmış olma ihtimalinin olduğunu söyledi.

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU