Halk TV’den RTÜK’ün açıklamasına yanıt

Halk TV ve Tele 1’e verilen yayın durdurma cezalarına ilişkin açıklama yapan RTÜK, kanalların benzer ihlalleri daha önce de yaptıkları ve tebligatla uyarıldıklarını ifade etmişti

Fotoğraf: Halk TV

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) yayın ilkelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle 5 gün yayın durdurma kararı verdiği Halk TV’den kurumun açıklamasına yanıt geldi.

RTÜK, Halk TV ile ilgili olarak şunları kaydetti:

13 Mart 2020 tarihli Halk TV yayınında  'Medya Mahallesi' programına konuk olan Ahmet Şık'ın '...Türkiye Suriye'de .... başka bir ülkenin toprağında tam adıyla işgalci bir güç olarak, bir gücün temsilcisi olarak birileriyle savaşmaya ve ölmeye gönderilmiş yani' şeklinde ifadeler kullandığı uzman raporuyla tespit edilmiştir.  

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Halk TV ve Tele 1’e verilen yayın durdurma cezalarına ilişkin açıklama yapan RTÜK, kanalların benzer ihlalleri daha önce de yaptıkları ve tebligatla uyarıldıklarını ifade etmişti

Halk TV’den yanıt

Halk TV, RTÜK’ün açıklamasına yazılı bir yanıt verdi.

Kararın henüz taraflarına tebliğ edilmediğinin vurgulandığı açıklamada "RTÜK’ün bugüne kadar verdiği en ağır ceza kararını üyelerden İlhan Taşçı’nın sosyal medya hesabından öğrendik. Ardından bugün RTÜK’ün kurumsal hesabından yazılı bir açıklama yapıldı. Bu açıklamadan anlıyoruz ki, ekran karartma kararı Ayşenur Arslan ve canlı yayın konuğu Hüsnü Mahalli’nin bazı ifadelerine dayandırılıyor" denildi.

“Halk TV kuruluşundan bu yana ne devletin varlık ve bağımsızlığını tartışmış, ne devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı çıkmış, ne Atatürk ilke ve inkilaplarına aykırı yayın yapmıştır” ifadesine yer verilen açıklamada, “Bu suçlamalar, Halk TV’nin yayın çizgisini bilenler açısından olsa olsa mizahın konusu olur" tepkisi gösterildi.

Açıklamada şunlar kaydedildi:

Karar kurumumuza tebliğ edildiğinde elbette hukuki haklarımızı kullanacağız. Fakat daha karar tebliğ edilmeden, hukuki süreçler başlamadan, kamuoyunu cezaya hazırlama niyeti taşıdığından şüphe ettiğimiz RTÜK açıklamasına, elimizdeki sınırlı bilgiyle cevap verme gereği hasıl olmuştur.

RTÜK, açıklamasında, bir önceki ceza kararına dayanak yaptığı Ahmet Şık’ın sözlerine atıfta bulunuyor. Anayasa Mahkemesi ve Türkiye’nin tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, canlı yayın konuğunun sözlerinden yayıncı kuruluşun sorumlu tutulamayacağı yönünde kararları mevcuttur. Şık’ın sözlerinin suç oluşturup oluşturmadığını henüz bilmiyoruz. Zira idare mahkemesindeki süreç devam ediyor. Buna rağmen o programdan dolayı verilen karar uygulanmış, Medya Mahallesi 5 gün boyunca yayınlanmamıştır. İfade ve basın özgürlüğü, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi kararlarına dayanılarak yapılan itirazın nasıl sonuçlanacağı meçhulken, RTÜK’ün, mahkemeden mahkumiyet kararı çıkmış gibi o sözleri hatırlatmasının hiçbir hukuki temeli yoktur. Bu tavır, olsa olsa haksız ve ölçüsüz ceza kararına kamuoyu nezdinde meşruiyet arama ve bağımsız olması gereken mahkemeleri etki altına alma çabasıdır.

“Yeniden yargıya gidecekler”

RTÜK o programda yapılan konuşmaların bütünlüğünü atlayarak, bağlamından kopartılmış seçilmiş bazı cümleleri kamuoyuna aktarmış, Halk TV’yi “Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide etmek ve onları hafife almakla” itham etmiştir.

Gelelim RTÜK açıklamasının 5 gün boyunca ekran karartma kararına ilişkin bölümüne…

Ayşenur Arslan’ın Hüsnü Mahalli’yi konuk ettiği programda da ağırlıklı olarak dış politika konuşulmuş, hükümetin tercihleri eleştiri konusu yapılmıştır. Birkaç hafta sonra bir başka konukla yapılan yayında ise Ayşenur Arslan, sınır ötesi operasyonlara ilişkin görüşlerini dile getirmiş, “ne zaman içeride sıkışılsa bu tür operasyonların gündeme getirildiğini” söylemiştir. Halk TV avukatları 5 gün boyunca ekranı tamamen karartma kararı tebliğ edildiğinde bu cezayla ilgili de hukuki mütalaalarını ortaya koyarak elbette yeniden yargıya gidecektir.

“Halk TV’yi izleyen herkesin bildiğinden eminiz”

RTÜK’ün çoğunluk üyeleri her iki cezada da kararını, Kanun’un 8’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan; “yayınlar, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin varlık ve bağımsızlığına, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı olamaz” hükmüne dayandırmıştır. Bu maddedeki ifadelerle Halk TV’nin yan yana getirilmesinin mümkün olmadığını, olamayacağını gerçekten Halk TV’yi izleyen herkesin bildiğinden eminiz.

Halk TV kuruluşundan bu yana ne devletin varlık ve bağımsızlığını tartışmış, ne devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne karşı çıkmış, ne Atatürk ilke ve inkilaplarına aykırı yayın yapmıştır. Bu suçlamalar, Halk TV’nin yayın çizgisini bilenler açısından olsa olsa mizahın konusu olur.

Demokratik yönetimlerde hükümetlerin dış politika tercihleri ve uygulamaları tartışmadan ve eleştiriden azade değildir, olamaz. Hükümet uygulamalarına yönelik eleştirileri ”Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarını rencide etmek ve onları hafife almak” şeklinde yorumlamak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gölgesine sığınmak ve halkın duygularını sömürerek haksız cezaya meşruiyet aramaktır.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU