Uzmanlardan Soylu’ya itiraz: Uyuşturucu ölümleri azalmadı, kayıtlara kalp krizi olarak giriyor

İçişleri Bakanı Soylu’nun “Uyuşturucudan ölümler azaldı’ sözüne itiraz eden uzmanlar, uyuşturucu kaynaklı ölümlerin kayıtlara kalp krizi veya beyin kanaması olarak geçirildiğini ileri sürdü

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'de uyuşturucudan kaynaklı ölümlerin azaldığını ileri sürdü / Fotoğraf: BBC

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 20 Haziran 2020'de Twitter hesabından yaptığı açıklamada “Uyuşturucunun belini kırdık. Biraz daha gayret. uyuşturucuya bağlı ölümler 2017 yılında 941'den 2019 yılında 342'ye hızla düşmüştür. Mücadele ile düşüşe devam" dedi.

Soylu, paylaşımında Adli Tıp'tan alınan verilere göre doğrudan uyuşturucu maddelere bağlı ölümlerin yıllara göre dağılım grafiğine de yer verdi.

 

Soylu’nun “Uyuşturucunun beli kırıldı” açıklamasını bağımlılıkla mücadele eden uzmanlara da yönelttik.

Uzmanların Soylu’ya iddiasına ciddi itirazları var.

cankurtaran.jpg
Yasemin Öney Cankurtaran / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Yasemin Öney Cankurtaran – Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Platformu Başkanı

"Düşüş ölümlerin farklı nedenlerle kayıtlara girilmesinden"

“Uyuşturucu bağımlılığından kaynaklanan ölümlerin bu kadar düştüğünü düşünmüyorum. Bu rakamlar bana gerçekçi gelmiyor” diye sözlerine başlayan Cankurtaran, gerekçelerini şu iddialarla dile getirdi:

Bu düşüş uyuşturucudan kaynaklanan ölümlerin farklı nedenlerle kayıtlara geçirilmesinden kaynaklanıyor. Malum koronavirüs salgını sürecinde ölen insanların bazılarının ölüm nedeninin kayıtlara açık bir şekilde Kovid-19 olarak değil, bulaşıcı hastalık olarak geçildiği iddiası bizzat Türk Tabipler Birliği’nce gündeme getirildi.  Benzer bir durum uyuşturucuda da var. Kişi uyuşturucu krizi sonucu kalp krizi veya beyin kanaması geçiriyor ancak ölüm nedeni kayıtlara kalp krizi veya beyin kanaması olarak geçiyor. Oysa onun ölümünü tetikleyen uyuşturucu krizi.

eroin.jpg
Yapılan operasyonlarda her yıl çok miktarda uyuşturucu ele geçiriliyor / Fotoğraf: AA

 

“Uyuşturucu ile mücadele başarılı, bağımlılıkla mücadele başarısız”

Türkiye’de uyuşturucu kaçakçılığı ile mücadele ile uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelenin birbirlerine karıştırıldığını söyleyen Cankutaran, “Evet hükümetin uyuşturucuyla mücadelede ciddi bir çabası olduğu gerçek. Ancak bağımlılıkla mücadelede aynı başarıyı gösterdiğini söyleyemem. BM Uyuşturucu ve Suç İle Mücadele Dairesi (UNODC) kayıtlarına göre uyuşturucudan kaynaklı ölümlerde Avrupa’da ilk sıralardayız” dedi.

amatem.jpg
Cankurtaran'a göre AMATEM'ler mücadelede yetersiz / Fotoğraf: Milliyet

 

"Devlet, bağımlılıktan kurtulmak isteyenlere yol çizemiyor"

Uyuşturucu bağımlılığıyla mücadelede kurumsal bir yapının oluşturulamadığını, bir dağınıklık olduğunu öne süren Cankurtaran, sözlerini şöyle tamamladı:

 AMATEM’ler (Alkol ve Madde Tedavi Merkezi) son derece yetersiz. Çoğunda sıra bile gelmiyor.

Özel klinikler çok pahalı. Çocuğu bağımlı olan biri nereye gideceğini bilmiyor.

Devlet uyuşturucu bağımlılığından kurtulmak isteyenlere bir yol çizemiyor.

Oysa biz baştan beri yerel yönetimlerin de bu işe dahil edilmesi ve her belediyenin bünyesinde bağımlılıkla mücadele ve rehabilitasyon merkezleri oluşturularak o yörenin şartlarına da uygun olarak bağımlılıkla mücadele edilmesini, vatandaşa ücretsiz destek olunmasını önerdik.

Ama bu önerimize bugüne kadar cevap alamadık.

deryaülger.jpg
Derya Ülger / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Derya Ülger / Ak Hayatlar Uyuşturucu ve Bağımlılıkla Mücadele Derneği Genel Başkanı

“Uyuşturucudan ölen bir kardeşimizin ölüm nedeni kalp krizi yazıldı”

Ülger, “Sayın bakanımızın açıklamaların bir kısmına katılmıyoruz. Ölümlerde düşüş olduğunu söyledi bakanımız ama şöyle bir handikap var” diyerek başladığı sözlerini şöyle sürdürdü:

Uyuşturucu kullanımına bağlı olarak kalp krizinden ölenlerin otopsi raporlarında ölüm sebebi kalp krizi olarak yazılarak, krizi tetikleyen nedenin uyuşturucu olduğu ayrıca belirtilmiyor.

Örneğin geçtiğimiz aylarda Antalya’da F.G isimli uyuşturucu bağımlısı bir kardeşimiz çip dediğimiz olayı takmıştı.

Çipliyken aldığı uyuşturucu nedeniyle kalp krizi geçirerek öldü ve ölümü kayıtlara kalp krizi olarak geçti.  Bu nedenden dolayı verilerin çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum.

Narkotik ekiplerinin başarılı çalışmalar yaptığını söyleyen Ülger, “Ancak arz talebin yoğun olması,  tedavi ve rehabilitasyon imkanlarımızın yetersizliğinden dolayı çocuklarımız yine o bataklığa düşüyor” iddiasında bulundu.

mansur.jpg
Mansur Beyazyürek / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Prof. Dr.Mansur Beyazyürek / Psikiyatrist

“Şu an piyasada 400 civarında uyuşturucu ve uyarıcı madde var”

Bağımlılık tedavisi yapılan AMATEM’in kurucuları arasında yer alan Prof.Drç Beyazyürek, Soylu’nun açıklamasına cevaben “Uyuşturucunun belini kırdık demek başımızı biraz kuma gömmek olur” dedikten sonra itirazlarını şöyle anlattı:

Şu an piyasada 400 civarında uyuşturucu ve uyarıcı madde var. Uyuşturucunun belini kırdım derken kastın ne? Hangisini kırdın? Uyuşturucudan ölümler genelde eroinden kokainden olur. O zaman eroinin belini kırdık de.

Gerçekten denildiği gibi bir şey olsa en çok ben sevinirim. Ancak iletişimin bu kadar kolaylaştığı bir dünyada postayla bile uyuşturucu getirtildiği bir ortamda uyuşturucunun belinin nasıl kırıldığı açıklanmalıdır.

Bu tip açıklamalar uyuşturucuyla mücadele edenlerin de moralini bozar.

krizde.jpg
Madde bağımlılığı insan sağlığını tehdit ediyor / Fotoğraf: İHA

 

“Uyuşturucudan kaynaklı rahatsızlıklara ne diyeceğiz”

Beyazyürek, itirazlarını şöyle sürdürdü:

Uyuşturucunun belini kırdık denirken tek kriter ölümlerin azalması mıdır?

Uyuşturucudan kaynaklı iş gücü kaybına, tembelliğe, çoklu organ yetmezliklerine ve psikolojik rahatsızlıklara ne diyeceğiz? Adam uyuşturucu kullanmıştır gidip o halde kaza yapıp ölmüştür ancak olay kayıtlara trafik kazası olarak geçmiştir.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU