Dünya Sağlık Örgütü masum mu?

DSÖ ne yolsuzluktan, ne ihmalden, ne de siyasetten arınmış bir kuruluştur. Dolayısıyla, tavsiyeleri -burada dünyadaki bazı sağlık bakanlarına sesleniyoruz- kutsal bir metin mesabesinde değil

Fotoğraf: Reuters

CNN'nin iki gün önce attığı şu manşete bakın:

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), ABD’deki protestoları destekliyor ve protestoculara tavsiyede bulunuyor.

Bu garip haberde Genel Direktörü Tedros Adhanom’un şu açıklamaları ile karşılaşıyoruz:

DSÖ, eşitliği ve ırkçılığa karşı küresel hareketi tam olarak destekliyor. Her türlü ayrımcılığı reddediyoruz. Dünyadaki protestoların güvenli bir şekilde yapılması çağrısında bulunuyoruz. Ellerinizi temizleyin, öksürürken ağzınızı kapatın ve protestolara katılıyorsanız bir maske takın.


ABD ve Avrupa sokaklarındaki gürültülü protesto sahnelerinde ise bu tür klişe önerilere uyulmadığı net bir şekilde görülüyor:

Omuz omuza, dip dibe durmalar, sarılmalar, hatta polislere ve sıradan insanların dükkanlarına saldırmalar. Gördüğümüz sahneler bunlar.

Peki Dr. Tedros; bu gençlerin, bazı evsizlerin ya da bazı hırsızların gerçekten de onun sözünü ciddiye alacaklarını mı düşünüyor?

Kendisi de Etiyopya’daki komünist partinin önde gelen eski üyesi, yani gençlik yıllarında bu çekici ve asabi kültürü solumuş biri olarak, dünyaya kafa tutan bu yıkıcı ve genç fanatizmi nasıl bilmemezlikten gelir?

Pazartesi günü solun küresel protestolarını teşvik eden DSÖ'nün yine aynı gün ikinci koronavirüs dalgasının gümbür gümbür geldiği bahanesiyle ekonominin açılmasına ve normalliğe geri dönüşe yönelik uyarı, tehdit ve şiddetli gözdağı vermesi ise çelişkiyi bir anda komedi ve melodramın zirvesine, kahkaha ve ağlayışların iç içe geçtiği noktaya ulaştırıyor.

Tüm buz kesiciliğiyle, aynı anda!

Aslında DSÖ'nün yolsuzluğu ve siyasallaştırılması eleştirisi, Etiyopyalı politikacı, akademisyen ve iktidardaki sol partinin eski üyesinin öncesine denk geliyor.

Yeni tip koronavirüs için önceden uyarıda bulunan birçok rapor mevcut.

Mali katkılar, çalışanların ayrıcalıklarına ve lüks giderlere gidiyor.

Bilimsel çaba konusunda ise, DSÖ zaten diğer ülkelerin, araştırma merkezlerinin, üniversitelerin, Bill & Melinda Gates Vakfı gibi hayır kuruluşlarının çabalarına güveniyor.

Adhanom, 2017’de Çin’in desteği ile DSÖ Direktörü olarak seçildiğinde sıcacık bir taahhütte bulunmuş, “Yoksulların sağlık hakkının yanında olacağıma söz veriyorum” demişti.

Aralık 2019’da Tayvan, Çin’inVuhan şehrinde ciddi bir salgın olasılığı hakkında uyarıda bulunmuş, ancak DSÖ'ye üye olmadığı ve Çin’e düşman olduğu gerekçesiyle uyarısı dikkate alınmamıştı.

Bahreynli ünlü araştırmacı Dr. Abdullah el-Medeni’nin Al Eqtisadiah gazetesinde yayınlanan “Tedros Adhanom… Çin yandaşlığından çok daha fazlası” başlıklı yazısında, Etiyopyalı politikacı ve akademisyen hakkında oldukça dikkat çekici detaylar mevcut.

Özetle, DSÖ ne yolsuzluktan, ne ihmalden, ne de siyasetten arınmış bir kuruluştur.

Dolayısıyla, tavsiyeleri -burada dünyadaki bazı sağlık bakanlarına sesleniyoruz- kutsal bir metin mesabesinde değildir.

 

 

*Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

Independent Türkçe için çeviren: Elif Turan

Şarku'l Avsat

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU