Kadınlar “erbane” kültürünü yaşatmak istiyor: İnsanlar, bu çalgı ile yeniden kendini buldu

Anadolu’nun binlerce yıllık kadim çalgılardan biri olan erbane kültürü, tüm zorluklara rağmen kadınlar tarafından yaşatılmaya çalışılıyor

Fotoğraf: Independen Türkçe

Binlerce yıllık bir geçmişe sahip olan erbane, Anadolu ve Mezopotamya’da kullanılan vurmalı bir çalgı olarak biliniyor.

Bu çalgı, Anadolu ve Mezopotamya’da “def” veya “erbane” gibi isimler alıyor, birçok kültürün ve inancın kendini ifade ettiği araçlarından biri olarak biliniyor. 

Yüzyıllar boyunca erbaneler zikir, düğün, cenaze, şenlik, yas, savaş ve barış gibi durumlarda kullanılmış; korku ve hastalıklara çare bulduğu düşünülmüştür.

Bir dönem hemen hemen her evde mutlaka olması gereken çalgıların başında olan erbane, bugün yok olmakla karşı karşıya.

Kadınlar, unutulmaya yüz tutmuş, binlerce yıllık erbane kültürüne bugün sahip çıkılarak, bu kültürü devam ettirilmeye çalışılıyor.

"İnsanlar, erbane ile yeniden kendini buldu"

Kadının renkliliğini ve doğanın tüm güzelliğini erbane ile yeniden yaşatmak istediklerini belirten “Jin Jiyan Erbane” (Kadın Yaşam Erbane) grubu kurucusu ve eğitmeni Jiyan Tekçe, Hakkarili 12 kadın ile 7 yıl önce grubu kurduklarını söyledi.  
 

erbane (Jiyan Tekçe) (2).jpg
Jiyan Tekçe / Fotoğraf: Independen Türkçe


Kurulan erbane grubu, kadınların acılarını ve sevinçlerini ile doğanın sesini birleştirdiğini belirten Tekçe, “İnsanlar, erbane ile yeniden kendini buldu. Binlerce yıllık kadim erbane kültürü yeniden doğdu. Hakkari’de kadınlarla yeniden yaşam bulan bu kültür, kısa sürede yoğun ilgi gördü. 'Jin Jiyan Erbane' grubu olarak bu süre zarfında kurslar açtık, birçok kişiye erbane eğitimi verdik. Özellikle kadınlar tarafından yoğun ilgi gördü” dedi. 

"Erbane ile halk arasında çok güçlü bir bağ var"

Günümüzde erbane kültürünün yok olmakla yüz yüze kaldığını söyleyen Tekçe, “Bu kültürün bir özelliliği de eski destanları, aşkları, doğayı yeniden yaşama katmaktır. Bizde yaşlılarımızdan dinlediğimiz destan ve hikayeleri yeniden besteleyerek, yeniden yaşama kattık” diye konuştu. 
 

erbane (Jiyan Tekçe) (3).jpg
Jiyan Tekçe / Fotoğraf: Independen Türkçe​​​​​​​


"Doğa ile iç içe yaşayan bir kent olan Hakkari’nin erbanesiz olması imkansızdı" diyen Tekçe, şunları söyledi: 

Biz de kurduğumuz 'Jin Jiyan Erbane' grubunu tüm imkansızlıklarla birlikte yaşatmak istiyorduk. Bu amaçla zor şartlarda bu kültürü yaşatmaya çalıştık. Yaptığımız bu çalışma ile erbane ile halk arasındaki bu çok güçlü bağ oluştu.


Hakkari’de ilk kadın “erbane” grubu

Çok zor şartlarda, maddi imkansızlıklar da kurdukları bu grubunu halk tarafından sahiplendiğini dile getiren Tekçe, 2013 yılında Feqiye Teyran Kültür Merkezi'nde açılan “Jin Jiyan Erbane” grubunun açılışından itibaren yoğun ilgi gördüğünü belirtti ve ekledi: 

Bu ilgiden dolayı kurslar açtık. Açtığımız kurslara yediden yetmişe, her meslekten insanlar yoğun ilgi gösterdi. 12 kadın olarak kurduğumuz bu grup, kısa sürede büyük başarılara imza attı. Grubumuz kısa sürede birçok konser verdi. Bizim bu grubumuz Hakkari’de ilk kadın erbane grubu olması açısından da çok önemliydi. 2 yıl boyunca Hakkari’de ve il dışında birçok sahneye çıktık. Hakkari’de ilk defa kadınlar tarafından böyle grubun kurulması nedeniyle yoğun ilgi gördü. Biz de unutulmaya yüz tutmuş bir kültürü halkın desteğiyle yaşatmaya çalıştık.

 

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU