Hem Kovid-19'un ağır geçirilmesinde hem de demansta rol oynayan gen tespit edildi

ApoE geninin e4 alelinin Kovid-19'un ağır biçimde geçirilmesinde rol oynadığı ifade edildi

Koronavirüse neden olabilecek genetik faktörlerin yanı sıra Kovid-19'un yol açtığı sağlık durumları da inceleniyor. Araştırmacılar yakın zamanda koronavirüsün hamilelikte plesentaya saldırdığını ifade etmişti (Reuters)

Yeni bir araştırma, insanlarda demans (bunama) riskini artıran genetik mutasyonun aynı zamanda Kovid-19’u ciddi geçirme riskini de artırdığını ortaya koydu.

The Guardian’ın haberinde, 26 Mayıs’ta yayımlanan yeni araştırmanın neden bazı kişilerin koronavirüse karşı diğerlerinden daha savunmasız olduğu konusunda genetiğin oynadığı rolü inceleyen araştırmaların sonuncusu olduğu aktarıldı.

Öte yandan bu araştırmanın demans hastalarının Kovid-19’dan neden daha fazla etkilendiğine de ışık tutabileceği belirtildi. Demansın, Birleşik Krallık’ta Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybeden kişilerin büyük bir çoğunluğunda görülen altta yatan hastalıklardan biri olduğu ifade edildi.

Exeter Üniversitesi’nde epidemiyoloji profesörü ve halk sağlığı uzmanı ve çalışmanın ortak yazarlarından David Melzer, “Bu sadece yaşla ilgili değil: Bu bazı insanları sağlık açısından daha hassas hale getiren özel bir gen varyantının örneğini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Journal of Gerontology isimli bilimsel yayında yayımlanan makalenin yazarları, Birleşik Krallık BiyoBank’ında bulunan verileri nasıl incelediklerini anlattı. Araştırmacılar 48 ile 86 yaşlarındaki 500 bin gönüllünün genetik ve sağlık verilerini topladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Melzer ve meslektaşları, ApoE ismi verilen gene odaklandı. Bu genin vücutta yağları taşıyan proteinlerin artmasına neden olduğu ve birkaç farklı biçimde var olabildiği ifade edildi. Genin e4 ismi verilen alelinin (türün) vücuttaki kolesterol düzeylerini etkilediği, kalp hastalığı ve demans gibi hastalık risklerinin artmasında oynadığı rolün yanı sıra iltihaplanma gibi durumlara da dahil olduğunun bilindiği belirtildi.

Araştırmacılar yaklaşık 383 bin BiyoBank katılımcısının 9 bin 22’sinde e4 alel çiftinin olduğunu, öte yandan 223 bininde de e3 alel çiftinin olduğunu tespit etti. Araştırma ekibi e4 aleline sahip kişilerin diğerlerinden 14 kat daha fazla demansa yakalanma riski olduğunu ifade etti.

Araştırmacılar daha sonra 16 Mart ve 26 Nisan tarihleri arasında büyük ölçüde hastanelerde gerçekleştirilen Kovid-19 testlerini inceledi.

Elde edilen bulguların Kovid-19 testi pozitif çıkan 37 kişinin ApoE geninin e4 alel çiftine sahip olduğunu, öte yandan 401 kişinin e3 alel çiftini taşıdığını gösterdiği belirtildi.

Yaş ve cinsiyet de dahil olmak üzere çeşitli faktörleri göz önünde bulunduran araştırmacılar, e4 alelini taşıyan kişilerin, e3 alelini taşıyanlara nazaran Kovid-19’u şiddetli atlatma risklerinin daha fazla olduğunu söyledi.

Bununla birlikte Kovid-19 testi pozitif çıkan ve araştırmada yer alan kişilerin hiç birine demans teşhisi konmadığı belirtildi.

Melzer, “Bunu yapan gen varyantıymış gibi görünüyor” ifadelerini kullandı.

Araştırma ekibi ilişkinin anlaşılması için daha fazla çalışmanın gerekli olduğunu belirtiyor.

Araştırmada yer almayan, Edinburg Üniversitesi’nde profesör Tara Spires-Jones, araştırmanın kuvvetli olduğunu ancak araştırmanın gen türünün hastalığa yol açtığı yönünde nedensel herhangi bir ilişkiyi kanıtlamadığının altını çizdi.

ApoE’nin hastalık konusunda bağışıklık sisteminde oynadığı rolün önemli olması muhtemel ve etkili bir tedavi geliştirilmesinde ileriki çalışmalar bundan yararlanabilir.

 

Independent Türkçe, The Guardian

DAHA FAZLA HABER OKU