"Soma faciası”nın üzerinden 6 yıl geçti… Acılar ilk günkü gibi taze…

Bugün, 13 Mayıs 2014’te Manisa Soma’daki özel bir kömür işletmesine ait madende yaşanan ve 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan olayın 6. yıl dönümü. "Sorumlular neden serbest bırakıldı" soran madenci yakınları, "İnsan hayatı bu kadar değersiz mi?” diyor

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde özel bir kömür işletmesinde çıkan yangın nedeniyle 301 maden işçisi hayatını kaybetmiş, onlarca maden işçisi yaralı olarak kurtulmuştu.

Aileler 6. yılda da madencilerin mezarlarının başındaydı

"Soma faciası"nın 6. yıl dönümü olması sebebiyle madenci aileleri, Soma Maden Şehitliği’ne gelerek, kaybettikleri kişileri andı.

Maden Şehitliği’ndeki anma programında koronavirüse karşı yoğun tedbirler alındı.

Resmi tören sosyal mesafe kuralına uyularak yapılırken, mezarlığa ziyarete gelen vatandaşlara maske ve dezenfektan dağıtıldı.

Madenci aileleri, kaybettikleri eşlerini, evlatlarını, ağabeylerini ve kardeşlerini mezarı başında ziyaret ederek bir kez daha Soma’nın acısının ne kadar taze olduğunu tüm Türkiye’ye hissettirdi.

 

Manisa Soma 3.jpg
6 yıl önce yaşamını kaybeden 301 madenci, Soma Maden Şehitliği'nde anıldı / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?"

Şerafettin Akbulut, 27 yaşındaki oğlu Mahmut Akbulut’u maden faciasında kaybetti. Soma faciasının 6. yılında oğlunun mezarını ziyarete gelen Akbulut, Soma davasında mahkemenin aldığı karara tepki gösterdi.

Şerafettin Akbulut, “Oğlumun tam şu ana göre tam 2,5 saatlik ömrü kaldı. Ben mahkemelerin hepsini takip ettim, hepsini izledim. Çocuklarımız dinimize göre şehit. Allah hepsine cennete girmeyi nasip etsin. Ne yapalım, ekmek peşinden koştuk. Şuna üzülüyorum; patronunun oğlu çıktı, geri kalanı da çıkarttılar. İnsanoğlu bu kadar ucuz mu? İnsan bu kadar ucuz ? Ermenek’i unutmadık, Soma’yı unutmadık ama benim oğlumun hayatı bu kadar mı ucuz? Diyecek bir şey bulamıyoruz artık. İşçinin savunucusu yok, işçiden taraf yok. Her şey apaçık meydanda. Başka da söyleyeceğim bir şey yok. Benim oğlum 27 yaşındaydı. Bekardı, üniversiteyi bitirmişti, iş bulamadı. Madene gireli 6 ay olmuştu. Ömrü de o kadar oldu” dedi.

 

Şerafettin Akbulut Manisa Soma.jpg
Şerafettin Akbulut: Oğlum üniversiteyi bitirmişti, iş bulamadı, madene gireli 6 ay olmuştu, ömrü de o kadar oldu / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Neden suçluları dışarı çıkarttılar?"

Oğlunun mezarı başında dua eden Zeher Duman da, Soma davası sonucuna isyan eden madenci ailelerinden biri…

6 yıl önceki olayda 26 yaşındaki oğlunu kaybeden Duman, “Ben oğluma doyamadım. Nerede bu devlet? Az mı gittik Akhisar’a? Gittik de ne oldu? Yine aynı oldu, yine aynı oldu… 26 yaşındaydım benim çocuğum, hiçbir şeye doyamadı, göremedi. Yaşına doyamadı. Nerede devlet? Neden suçluları dışarı çıkarıyorlar? 301 kişi bunlar, 301! Niye asmadılar onları, assaydılar ya…” diye konuştu.

 

Zeher Duman Manisa Soma.jpg
Zeher Duman: Çocuğum 26 yaşındaydı, yaşına doyamadı, nerede devlet? / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

12 yaşındaki Cevdet: Çok kişi öldü, arkada babaları olmayan çocuklar kaldı

12 yaşındaki Cevdet Mithat Koç’un babası Soma faciasından yaralı olarak kurtuldu ancak amcası maden ocağında hayatını kaybetti. Koç ailesi sabahın erken saatlerinde şehitliğe gelerek hayatını kaybeden Mustafa Koç’u dualarla andı.

Cevdet Mithat Koç, “Çok kişi hayatını kaybetti, babam madenden yaralı olarak kurtuldu. Çok kişi öldü, ardından babaları olmayan çocuklar kaldı, öksüz kaldılar. Çok kötü bir durum. Bugün kendimi iyi hissetmiyorum, amcam öldü. İyi değiliz”  şeklinde konuştu.

 

Cevdet Mithat Koç Manisa Soma.jpg
Cevdet Mithat Koç: Babam madenden yaralı olarak kurtuldu, amcam öldü / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

Madenden yaralı olarak kurtuldu, ağabeyini kaybetti

Hüseyin Koç, 13 Mayıs 2014’te yaşanan maden faciasında yer altında çalışan bir maden işçisiydi. Faciadan yaralı olarak kurtuldu. Aynı madende çalışan ağabeyi Mustafa Koç ise hayatını kaybetti.

Faciadan sağ kurtulan maden işçisi Hüseyin Koç, ağabeyini ziyaret etmek için Soma Maden Şehitliği’ne geldi. Ağabeyini mezarı başında dualarla anan Koç, maden faciasında yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:

Çok kötüyüz. Bugün daha kederliyiz, daha üzgünüz. Biz yaralı olarak kurtulduk, sevinsek mi üzülsek mi bilemiyoruz. O gün ağabeyimi gece saat 04:00’da kendim gördüm. Arkadaşları çıkarmışlar. Kırkağaç’taki hastaneye götürmüşlerdi, oradan alıp defnettik. Ben hala maden ocağında çalışıyorum, yapacak bir şey yok. Burada hepimiz gurbetçiyiz. Biz buraya Mersin’den geldik, gurbetçiyiz, ‘mecbur ekmek parası’ dedik. 'Emekli olabilir miyiz?' diyoruz, o yüzden çalışmak zorundayız. Patlamadan bu zamana kadar geçen süre çok sıkıntılı.

Hüseyin Koç Manisa Soma.jpg
Hüseyin Koç: 'Mecbur ekmek parası' dedik / Fotoğraf: Independent Türkçe

 

"Biz insanın canı bu kadar kıymetsiz olmamalı"

Hüseyin Koç son olarak Soma Davası’nda mahkemenin aldığı kararları ise şu sözlerle değerlendirdi:

Adaletin eksikliği diyebiliriz. Bunların olmaması lazım. Bir insan kolay dünyaya gelmiyor. Bir insanın canının bu kadar kıymetsiz olmamalı. En ağır cezaları almaları lazımdı. O kadar uğraştık, mahkemeye gittik ama gördüğünüz gibi durum ortada…

Ne olmuştu?

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs 2014 tarihinde özel bir kömür işletmesinde çıkan yangın nedeniyle 301 maden işçisi hayatını kaybetmiş, onlarca maden işçisi yaralı olarak kurtulmuştu.

Facianın ardından Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamuoyunda “Soma davası” olarak bilinen ve 51 sanığın; ‘Olası kastla öldürme’, ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma’, ‘Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama’ suçlarıyla yargılandığı dava açılmıştı.

Son olarak Soma 15 yıl hapis cezasına hükümlü Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan tahliye edilmişti.

 

© The Independentturkish

DAHA FAZLA HABER OKU