Kendisi de oğlunu kaybeden Nick Cave, yas tutan hayranına tavsiyede bulundu

Cave, “Üstünde kontrolümüz olmayan bir şeye teslim olduk ama sineye çekmeyi de reddettik” dedi

Nick Cave, 2015'te 15 yaşındaki oğlunu kaybetmişti (AFP)

Kendisi de oğlunu kaybeden Nick Cave, benzer şekilde zor zamanlardan geçen hayranlarına tavsiye ve destek vermek için deneyimlerini anlattı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Arthur Cave, Temmuz 2015’te East Sussex’te bulunan Ovingdean’da uçurumdan düşerek 15 yaşındayken hayatını kaybetmişti.

NME'de yer alan habere göre Cave takipçileriyle etkileşime geçtiği internet sitesi The Red Hand Files’ta, ikisi de yakın zamanda çocuklarını kaybeden hayranları Carol ve Luna’nın sorularını cevapladı.

Ünlü müzisyen, “Son yıllarda Susie (Cave’in eşi) ve ben kederin doğası hakkında çok şey öğrendik. Kederin, içinden geçtiğiniz bir şey olmadığını gördük çünkü karşı taraf diye bir şey yok” yazdı. Cave sözlerini şöyle sürdürdü:

Keder bizim için dünyanın belirsizliğine boyun eğmeyi öğrendiğimiz, bunu yaparken kayıtsızlığına meydan okuyan duruşumuzu koruduğumuz bir yaşam biçimi, yaşamaya yönelik bir yaklaşım haline geldi. Üstünde kontrolümüz olmayan bir şeye teslim olduk ama sineye çekmeyi de reddettik.

Keder hem teslimiyet hem de direniş eylemi haline geldi: Zamanla varoluşun kırılganlığına dair derin bir anlayış geliştirdiğimiz ağır bir savunmasızlık alanı. Nihayetinde, hayatın kırılganlığına dair bu farkındalık bizi dünyaya döndürdü, değiştirdi.

Kederinin değişen doğasına dair konuşan Cave, bu duygunun neden “sadece çaresizlikten çok daha fazlası” olduğunu şu sözlerle anlattı:

Kederin birçok şeyi içerdiğini fark ettik: Mutluluk, empati, müştereklik, hüzün, öfke, keyif, bağışlayıcılık, hırçınlık, minnettarlık, korku ve hatta bir nebze huzur. Keder bizde bir tutum, inanç sistemi, prensip haline geldi: Sevdiğimiz ve kaybettiğimiz kişinin yokluğuyla korunan ve zenginleşen savunmasız benliğimizin bilinçli bir yerleşimi.

En sonunda keder bir bütündü. Bulaşıkları yıkıyor, Netflix izliyor, kitap okuyor, arkadaşlarla Zoom görüşmeleri yapıyor, yalnız başına oturuyor ya da etraftaki mobilyaları değiştiriyordu. Keder, dünyanın tezahür eden yaraları aracılığıyla yeniden hayal edilen her şeydir. Bize olaylar üzerinde kontrolümüz olmadığını gösterdi ve güçsüzlüğümüzle yüzleşince bu güçsüzlüğün bir çeşit ruhani özgürlük olduğunu fark ettik.

Cave cevabını şöyle sonlandırdı:

Susie size kaybınızdan dolayı çok çok üzgün olduğunu söylememi istedi ve şu an ona bakarken ikinize de sadece şunu söyleyebilirim ki zamanla kederin dışında değil de derinlerinde bir yol ortaya çıkıyor.

Cave daha önce de oğlu Arthur’un ölümünün, 2016 tarihli “Girl In Amber” şarkısına nasıl ilham verdiğinden bahsetmişti.

Şarkı, Nick Cave and the Bad Seeds’in, Arthur’un vefat ettiği günlerde kaydettiği 2016 tarihli albümü Skeleton Tree’de yer alıyor.

 

Independent Türkçe, NME
 

Derleyen: Ata Türkoğlu

DAHA FAZLA HABER OKU