Ankara’dan sonra Diyarbakır Barosu’na da soruşturma açıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın cuma hutbesindeki sözleri nedeniyle açıklama yapan Diyarbakır Barosu hakkında soruşturma başlatıldı

Fotoğraf: Diyarbakır Barosu

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Diyarbakır Barosu yöneticileri hakkında "halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama" suçunu işledikleri iddiasıyla soruşturma başlattı.

Başsavcılık, baronun dün "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'ın Nefret Söylemi Hakkındaki Basın Açıklaması" başlığıyla açıklaması nedeniyle baro yöneticileri hakkında Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 216/3 maddesi kapsamında, halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri aşağılama suçundan soruşturma başlattı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

TCK'nin 216'ncı maddesinin 3'üncü fıkrasında "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır." hükmü bulunuyor.

Baronun açıklaması

Diyarbakır Barosu, geçen Cuma hutbesinde “eşcinsellerin virüs yaydığını” söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında şu açıklamayı yapmıştı:

Diyanet İşleri Başkanının, ne yazık ki ‘’Ramazan: Sabır ve İrade Eğitimi’’ başlıklı cuma hutbesinde nefret söylemi içeren ve ayrımcılık yasağını ihlal eden söylemlerde bulunduğuna şahitlik ettik.

Bu söylemler, nefret suçlarına maruz kalan ve yaşam hakkı başta olmak üzere pek çok hak ihlaline uğrayan LGBTİ+lara yönelik saldırıları artırabilecek ve halkın belli bir kesimini suç işlemeye teşvik edebilecek nitelikteyken, devletin bir kurumunun göz göre göre hala bu tarz ayrımcı söylemlere devam etmesini asla kabul etmiyoruz. Öte yandan HIV ile yaşayan kişilerin sosyal hayatta damgalanmalarının(stigma) önüne geçilmesi ve  ruhsal sağlıklarının korunması açısından devletin pozitif yükümlülük altında olduğunu hatırlatıyoruz.

Diyanet İşleri Başkanının taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerde ve açıkça Anayasanın 10. Maddesinde düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı söylemlerde bulunamayacağını; hiç kimsenin cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği ve hastalık durumu sebebiyle ayrımcılığa uğrayamayacağını ve bunun bütün kamu kurumları tarafından da bağlayıcı olduğunu vurguluyoruz.

Kendisini ayrımcı ve nefret söylemi içeren ifadelerinden dolayı kınıyor, nefrete inat yaşamı savunmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.

 

Independent Türkçe, AA

DAHA FAZLA HABER OKU