Bilim insanları, insan beyni gibi çalışan küçük cihazlar geliştirdi

"Geleneksel bilgisayara kıyasla bu cihaz, yazılıma dayalı olmayan bir öğrenme kabiliyetine sahip"

Kullanılan yöntemin gerçek bir beynin öğrenme sürecine benzer etki yarattığı belirtildi (Unsplash)

Bilgi işlemde gerçekleştirilen büyük yenilik, araştırmacıların beyinle aynı voltaj seviyesinde çalışabilen ultra düşük güçte cihazlar geliştirmesini sağladı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Massachusetts Amherst Üniversitesi'nden bilim insanları, elektrik ileten biyolojik filamentler kullanarak memristör olarak da bilinen elektronik hafıza cihazı geliştirmenin yolunu buldu.

Geobacter bakterisinden geliştirilen protein nano-tellerini kullanan bilim insanları, insan beynindeki sinapslar kadar güç verimine sahip bir cihaz geliştirebileceğini fark etti. Yeni teknolojinin detayları, Nature Communications isimli bilimsel yayınında yayımlandı.

Bilgisayar mühendisliği araştırmacısı ve makalenin ortak yazarı Jun Yao, "Muhtemelen kimse, beyindeki biyolojik muadili kadar güç verimine sahip bir cihaz geliştirebileceğimizi ummaya dahi cesaret etmedi ama şimdi ultra düşük güçlü bilgi işlem kapasitesine dair gerçekçi kanıtlara sahibiz" dedi.

Bu bir fikir atılımı ve bunun elektronik biliminde biyolojik voltaj düzeninde çalışan çok fazla keşfin önünü açacağını düşünüyoruz.

Nanotelleri test etmek için bilim insanları, insan saçının çapından 100 kat daha küçük bir metal iplikten gönderilen nabız gibi atan aralıklı açma-kapama düzeniyle deneyler yaptı.

Pozitif-negatif yükleme düzeni, gerçek bir beynin öğrenme sürecine benzer etki yarattı.

Dr. Yao, "Nanotel memristör sinapsının iletkenliğini veya yumuşaklığını ayarlayabilirsiniz, böylece beyin benzeri bilgi işlem için biyolojik bileşenleri taklit edebilir" dedi.

Geleneksel bilgisayara kıyasla bu cihaz, yazılıma dayalı olmayan bir öğrenme kabiliyetine sahip.

Yapay silikon nanotellerle kıyaslandığında biyolojik nanoteller, çok daha düşük miktarda enerji gerektirmenin ötesinde birçok avantaj sunuyor.

Nanoteller, su veya vücut sıvılarında daha istikrarlı, bu da onların kalp atış hızı izleme cihazları gibi biyomedikal uygulamalarda kullanılabileceği anlamına geliyor.

Dr. Yao nanotellerin, siborg-vari işlevsellik için mevcut biyolojik süreçlerle muhtemelen birleştirilebileceğini de söyledi.

Ekibinin şimdi nanotellerin "kimyasını, biyolojisini ve elektroniğini tümüyle keşfetmeyi" planladığını belirten Yao, "Bu, bir gün cihazın biyolojik sistemlerdeki gerçek nöronlarla iletişim kurmasının imkanına dair umut verici" diye ekledi.

 

 

*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe’nin editöryal politikasını yansıtmayabilir.

https://www.independent.co.uk/life-style

Independent Türkçe için çeviren: Ata Türkoğlu

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU