Doç. Dr. Noyan: Sigara bağımlıları 14 kat daha fazla risk taşıyor

Kovid-19 salgınında bağımlı bireylerin daha büyük risk altında olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, madde kullanımın bağışıklık sistemini bozarak virüsün daha çabuk yayılmasına neden olduğunu belirtti

Fotoğraf: Pixabay

Küresel salgın haline gelen yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) bağımlı bireyleri diğer kişilere oranla daha fazla etkilediğini, özellikle sigara bağımlılarının 14 kat fazla risk taşıdığını belirten Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi NPAMATEM Bağımlılık Merkezi Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Onur Noyan, madde kullanımının bağışıklık sistemini ve akciğer yapısını bozarak, virüsün hızlı yayılmasına neden olduğunu anlattı.

Sosyal izolasyonda bağımlılık davranışına dikkat!

Sosyal izolasyon ve eve kapanma döneminde bireylerde olumsuz duyguların ortaya çıkabileceğini belirten Doç. Dr. Onur Noyan, “Bu olumsuz duygularla baş edebilmek için alkol, sigara ve madde kullanımı biraz daha önemli. Sosyal izolasyon döneminde bağımlılık çok üzerinde durulmayan bir konu olsa da bu dönemde bağımlılık davranışının çok daha fazla olabileceğini söyleyebiliriz” uyarısında bulunduç

İzolasyon döneminin bağımlılıktan kurtulmak için fırsat haline getirilebileceğini belirten Noyan, şu ifadeleri kullandı:

Eğer kişi altta yatan olumsuz duyguları fark edip bunlardan kurtulmak için alkol, sigara ve madde kullanmak gibi bir seçeneğe odaklanmıyorsa bu süreç bütün maddeleri hayatımızdan çıkarmak için çok güzel bir fırsat sunuyor. Çünkü evde kaldığımız dönemde ister istemez dışarı çıkmama gibi bazı kısıtlılıklar var. Sosyal ortamda alkol, sigara kullanan kişilerle birlikte olma veya onlara rastlama imkânı çok daha düşük. Bu kapsamda alkol, sigara veya madde kullanan bir kişi başkasından görüp kendi isteğinin en azından çok fazla artmasını engellemiş olacak. Daha izole yaşadığı için. Çünkü çevresinde içen kimse yoksa daha az istek yaşayacak. Bırakma konusunda istekliyse bu sayede çok daha iyi bir noktaya gelebilir.

 

Doç. Dr. Onur Noyan Üsküdar Üniversitesi uskudar.edu_.tr_.jpg
Doç. Dr. Onur Noyan / uskudar.edu.tr

 

"Kullandığınız zararlı maddeleri doktor kontrolünde hayatınızdan çıkarın"

Onur Noyan'a göre kişiler, kullanmış oldukları maddeleri birden bire hayatlarından çıkartmaktan ise bunu doktor kontrolünde yapmalı. Uzun zamandır alkol kullanan bir bireyin, izolasyon döneminde birden bire alkolü bırakmasının ciddi nörolojik yan etkileri olabileceği örneğini veren Noyan, bırakma sürecinin doktor kontrolünde, testler ve değerlendirmeler sonunda ilaç desteği ile yapılmasının şart olduğunu vurguladı.

"Bağımlılık tedavileri ihmal edilmemeli, terapi şart"

Bağımlılık tedavisi görenlerin bu süreçte tedavilerini aksatmaması gerektiğini hatırlatan Doç. Dr. Onur Noyan, tedavide terapinin şart olduğunu vurguladı.

Noyan, tedaviye yeni başlayacak kişilerin yüz yüze, daha önceden planlamaları yapılan hastaların ise online şekilde hekimlerle bu süreçte görüşmelerini sürdürebileceklerini söyledi.

 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

 

"Alkol stoklayanlara dikkat edilmeli"

Alkol kullanılan mekânların koronavirüs salgınında kapandığını hatırlatan Noyan, bağımlı bireylerin evde daha fazla içki tüketmeye meyilli olabileceğini de kaydetti.

Bazı bireylerin alkolsüz kalma korkusuyla evde alkol stoklamaya başladığını anlatan Onur Noyan, tüketimde kontrolsüz şekilde davranabilme ihtimaline dikket çekti.

Bu bireylere dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Onur Noyan, koronavirüs salgınında aile içi şiddet olaylarının da arttığını belirtti. 

Doç. Dr. Noyan, "Aile bireylerinin, öncelikle kişinin kullandığı madde ile olan ilişkisini iyi bir şekilde gözlemlemeleri gerekiyor. Kendi gözlemlerini madde kullanan kişi ile paylaşmaları ve bir tıbbi desteği mutlaka almaları gerekiyor. Bu dönemde doktora gitmeden maddeyi ya da alkolü bırakın demek gerçekten çok riskli. Mutlaka doktor kontrolünde olmalı. Bağımlı bireyler bu sosyal izolasyon dönemini bağımlılıklarını bırakmak için kendi lehine çevireceği bir süreç olarak değerlendirilmeli. Burada bireyin olduğu kadar ailenin de çok ciddi katkı sağlaması gerekiyor” dedi.

 

Independent Türkçe, Üsküdar Üniversitesi

DAHA FAZLA HABER OKU