Prof. Dr. Ceyhan: Gargara, kelle-paça, “Türklere az bulaşır” gibi söylemeler eve kapanmaları geciktirdi

Türkiye’de artış gösteren koronavirüs vakalarıyla ilgili konuşan Ceyhan, “Şayet vatandaş, gerekli uyarıları dikkate alırsa çok hasar almadan atlatabiliriz. İleriyi göremiyoruz. Sayı birkaç haftada ciddi artarsa, yatak sıkıntısı çekeriz” dedi

Fotoğraf: Pixabay

Tüm dünyada bir salgın haline dönüşen yeni tip koronavirüs (Kovid-19) Türkiye’de de yayılmaya devam ediyor.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün akşam Twitter’dan yaptığı açıklamada, koronavirüslü vaka sayısının bin 529’a, ölü sayısının ise 37’ye çıktığını ifade etmişti.

Ülke genelinde virüsün yayılmasını yavaşlatmak ve durdurmak için 65 yaş ve üzeri kişilerin sokağa çıkması yasaklanırken, tüm vatandaşlara da evde kalmaları yönünde çağrılılar yapılıyor.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

“Tuzlu suyla gargara, kelle-paça gibi söylemlerle vatandaşın aklını bulandırdılar”

Türkiye’deki koronavirüs salgının geldiği aşama ve tedavi süreçleriyle ilgili Hacettepe Enfeksiyon Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Mehmet Ceyhan açıklamalarda bulundu.

Milliyet’in haberine göre, salgının ortaya çıktığı ilk dönemlerde, bazı kişilerin halkı yanıltan, yanlış mesajlar vererek, korunma yöntemlerinin sekteye uğramasında etkili olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ceyhan, “Tuzlu suyla gargara, ‘Türkler’e az bulaşır’, ‘kelle-paça’ gibi söylemler ile vatandaşın aklını bulandırdılar” dedi.

Bu söylemler nedeniyle bir hafta öncesine kadar ‘Bir şey olmaz’ rehavetine sürüklenen insanların olduğunu belirten Ceyhan, Bu nedenle sosyal izolasyon önlemlerinde gecikme yaşandığını ifade etti.

Prof. Dr. Ceyhan şunları söyledi:

Tespit edilen her vakaya karşı 10 vakanın atlanması söz konusu. Bu durum her ülke için geçerli. Vaka sayısı belli noktaya geldiğinde İtalya örneğini yaşamanız kaçınılmaz olabiliyor. Bu nedenle vatandaş sosyal izolasyon ve hijyenden taviz vermeyecek, devlette mümkün olduğunca, milyonlarca insana test yapmak için kaynaklarını seferber etmeli.

“Umre konusunda yanlışlar oldu”

Umre’ye gidişlerin bu yıl ertelenmesi gerektiğini ifade eden Ceyhan, bu konuda iki büyük yanlış yapıldığını belirtti.

Ceyhan şunları kaydetti:

Umre konusunda iki büyük yanlış yaptık. Belki de Bilim Kurulu’nun da gözünden kaçtı ve Diyanet uyarılmadı. Suudi Arabistan’da vaka görülmediği düşünülerek Umre’ye gidişler iptal edilmedi. Oysa ki Umre’ye her Müslüman ülkeden yüz binlerce insan akın etmişti. Böylesi bir ortamda gidenlere Kovid-19 bulaşmaması imkansızdı. Umre’den dönenlerin neredeyse tamamı elini kolunu sallayarak ülkeye giriş yaptı. Ancak son kafileler karantinaya alındı. Son üç haftalık sürede dönenleri, ziyaret eden aileleri, ibadethanelere gidişlerini hesaba katarsak endişe verici bir durum ortaya çıkıyor.

“Havalar ısınınca, nisan ayında virüs biter” demek yanlış

Koronavirüsün havalar ısınınca nisan ayı gibi biteceği açıklamalarının bilimsel dayanağı olmadığının altını çizen Ceyhan, “Vatandaş bunun rehavetiyle son on günlük süreye kadar rahat davrandı. Bunu böyle söylerseniz sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsınız” dedi.

Ceyhan şöyle devam etti:

Üç hafta sonra virüsün yayılımının duracağı algısı oluştu. ‘Üç hafta dişimizi sıkacağız’ deniyor ancak böyle bir süre yok. Tablo İtalya’ya benzer bir duruma da gelebilir. Buradaki kıstas halkın önlem ve uyarıları dikkate alıp almaması ile alakalı. Salgın üç ay veya bir yıl da sürebilir.

‘İleriyi göremiyoruz’

Halkın uyarıları ne kadar dikkate alacağının çok önemli olduğuna işaret eden ProF. Dr. Ceyhan, “Şayet vatandaş, gerekli uyarıları dikkate alırsa çok hasar almadan atlatabiliriz. İleriyi göremiyoruz. Sayı birkaç haftada ciddi artarsa, yatak sıkıntısı çekeriz. Bizim çok sıkı ve disiplinli olarak, gevşemeden, önlemlerden taviz vermeden hareket etmemiz gerekiyor” uyarısı yaptı.

 

Independent Türkçe, Milliyet

DAHA FAZLA HABER OKU