Fatih Altaylı’dan köşe komşusuna: Bu kadar büyük hata yaptığını görmemiştim

Serdar Turgut, bazı haberler için Cumhurbaşkanlığı'nı arayıp izin aldığını söylemişti

Fotoğraflar: Twitter

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bazı haberler için Cumhurbaşkanlığı’nı arayıp izin aldığını söyleyen köşe komşusu Serdar Turgut hakkında bir köşe yazısı kaleme aldı. Altaylı, bir savcının soruşturma açması durumunda “Bana Cumhurbaşkanlığı izin verdi” denilemeyeceğini söyledi.

Altaylı’nın köşe yazısının ilgili kısmı şöyle:

Serdar Turgut ile dostluğumuz 30 yıla yakındır. Hepimiz gibi zaman zaman yazılarında hatalar yaptığını gördüm ama dünkü kadar büyük hata yaptığını ve bu hatayı akıl diye verdiğini hiç görmemiştim.

Serdar dostum Odatv yazar ve yöneticilerinin tutuklanmaları üzerine yazarken kendinden bir örnek veriyor. Diyor ki, “MİT müsteşarı ABD Senatosu’na bilgi vermeye gelmişti. Ben de bunu öğrendim ama bunu yayınlamanın sakıncası olup olmadığından emin olamadım ve Cumhurbaşkanlığı iletişim yetkililerini arayıp izin aldım.” Elbette kendine gazeteci diyen biri isterse yazacağı yazılar için Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nı arayıp izin alabilir.

Kendi bileceği iştir. Ancak Serdar Turgut bunu MİT Başkanı ile ilgili bir haberi vermenin yasalara aykırı olup olmadığı endişesi ile yaptıysa büyük bir yanlış yapmış demektir. Cumhurbaşkanlığı İletişim yetkililerinden şifahi veya mesaj yolu ile izin almak yasa dışı bir işi yasa içine çekmez. Bir savcı çıkıp dava açar ise savcıya “Bakın bana izin verdi Cumhurbaşkanlığı İletişim yetkilileri” diyemezsiniz.

O yüzden genç meslektaşlarıma önerim, eğer bir haberin suç olup olmadığı ile ilgili şüpheleri var ise gazetenin hukuk servisine sorsunlar. Cumhurbaşkanlığı’na değil.

Turgut ne yazmıştı?

Serdar Turgut, önceki köşe yazısında şunları yazmıştı:

 MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Kaşıkçı cinayetinden sonra Washington’a Türkiye’nin tavrını ABD Senatosu’nda anlatmaya geldiğinde bunun haberini bir tek ben yakalamıştım. İlk tepkim haberin hemen verilmesinin ve haber atlatmanın şehvetine düşmek oldu ve hemen yazacaktım az daha. Sonra aklı selim devreye girdi ve acaba bir sakıncası olur mu düşüncesi hakim oldu. Bunun üzerine cumhurbaşkanlığı iletişim yetkililerine mesaj çektim ve bunun yazılmasının bir sakınca doğurup doğurmayacağını sordum. Haberi ancak onlardan sakınca olmaz yanıtı geldikten sonra yayınladım. Ülke çıkarları söz konusu olabileceğinden bu davranışımın gazetecilik ilkelerimi filan zedelediğini de katiyen hiç düşünmedim. İçim rahat ve bütün genç meslektaşlarıma bu tavrı tavsiye ediyorum.

 

haberturk.com

DAHA FAZLA HABER OKU