Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) Köyü'nde 34 kişi, 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetler'nin (TSK) operasyonunda hayatını kaybetti.
O gün tarihe "Roboski katliamı" olarak geçti. Ankara ölümlerde 'kasıt' olmadığını duyurmuş, TSK ise köylülerin 'PKK'lı sanılarak vurulduğunu açıklamıştı.
Hatırlanacağı gibi olay, Türkiye-Irak sınırının sıfır noktasında yaşanmıştı.
Tek geçim kaynakları olan kaçakçılık nedeniyle Irak'tan dönen grup Türk savaş jetleri tarafından bombalandı.
Aralarında çocukların da olduğu 34 köylü hayatını kaybetti. Gruptan sadece dört kişi sağ kurtulabildi. Ölenlerden 19'u henüz reşit bile değildi.
Hayatını kaybedenlerin yarısından fazlası Encü ailesindendi. Bombardımanda yaşamını yitirenlerin cesetleri battaniyelere sarıldı ve katırlarla taşınma görüntüler hafızalara kazındı.
Ancak katliam, gece boyunca gizlendi ve ertesi gün sabah saatlerinde bile haber kanallarında yer almadı.
Medya, Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi sitesinde yayımlanan açıklamaya kadar konuyu duyurmadı. Ertesi gün kim gazetelerin başlıklarında, "hata" manşetleri atıldı. Kimi gazeteler ise köylülerin silah taşıdığını iddia etti.
Wall Street Journal, "Roboski Katliamı'ndaki" hava bombardımanı öncesinde ABD'nin insansız hava aracı Predator'den görüntü alındığını yazdı. Genelkurmay, haberin hemen ardından "Olayda grubun ilk görüntü tespiti Türk Silahlı Kuvvetlerine ait insansız hava aracı (İHA) tarafından yapılmıştır" açıklamasını yaptı. Yabancı medyadaki haberin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Aileler tazminat almak istemedi. Katliamın ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun hazırladığı raporda, koordinasyonsuzluk denilerek, 'Kasıt yok' ifadesi yer aldı.
Hızla kapatılmak istenen davada Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı devreye girdi ve "kamu davası açılmasını gerektiren sebep bulunmadığı anlaşıldı" diyerek takipsizlik kararı verdi.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, katliam sonrası ailelere tazminat vereceklerini açıkladı. Aileler ise "Kan parası değil, katillerin cezalandırılmasını istiyoruz" diyerek tazminatı reddetti.
Aileler, Roboski İçin Adalet Yeryüzü İçin Barış Derneğini(ROBOSKİ-DER) kurdu. Katliamda kardeşi Serhat'ı kaybeden Veli Encü derneğin başkanlığına seçildi. Ancak dernek KHK ile kapatıldı.
Soruşturma kapatıldı
Aradan 8 yılda bütün soruşturmalar kapatıldı. Ailelerin adalet talepleri yanıtsız kaldı, protestolar bastırıldı. Ocak 2014'te askeri savcı ordunun suçu olmadığına ve yargılanmayacağına hükmetti. Ölenlerin aileleri bunun üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurma kararı aldı. Ancak AİHM davayı '2 gün gecikti' diyerek reddetti. Roboski katliamı, Türkiye'de çözülemeyen olaylardan birisi olarak raflardaki yerini aldı. Kanlı olayda 11 yakınını kaybeden Ferhat Encü ve ağabeyini kaybeden Gülşen Alma katliamı ve dava sürecini konuştuk.
Gülşen Alma katliamda abisini kaybetti. Alma, katliamın gerçekleştiği günü şöyle anlattı:
"Her yerde bağırış sesi, kadınların çığlık sesi geliyordu. O gün koşarak evden ayrıldığımı hatırlıyorum. Köyün aşağı mahallesine gittiğimde tüm köy halkı cenazelerin başına toplanmış ağlıyordu… İçimde bir sıkıntı vardı o gün, bir şey olacağına ihtimal vermedim ki böyle bir şey aklımızın ucunda bile geçmezdi."
Çarşamba ve cuma akşamları ticaret için askeri yetkililerle anlaşıldığını iddia eden Alma, "İçimde bir sıkıntı vardı o gün, bir şey olacağına ihtimal vermedim ki böyle bir şey aklımızın ucunda bile geçmezdi. Daha önce köy komutanlığı, yetkili birimler ve köy halkı ile anlaşılmış. Çarşamba ve Cuma akşamları sınır ticaretine gidilebilir şeklinde konuşulmuş. O akşamda Çarşamba akşamıydı. Normalde her akşam 100-200 kişilik gidilen bir yer.Planlı yapıldığından çok eminiz. Yetkili birimlerinde hepsinin de bilgisi dahilindeydi" diye konuştu.
Ağabeyinin cenazesini hiç görmediğini aktaran Gülşen Alma, "Torbaların içinde taşınan cenazeleri gördüm. Ceset parçalarını gördüm ama ağabeyimi görmedim. Ağabeyimi görebilecek miyim diye baktım ama hiç görmedim. Sadece beni bir mezarlığa götürdü ve 'Bu senin ağabeyinin mezarı' dedi. Hepsi bu." ifadelerini kullandı.
Katliamın üzerinde 8 yıl geçmesine rağmen yargılamaların aksamasına tepki gösterdi Alma.
"Hiç kimse yargılanmadı" diyen Alma, şunları kaydetti:
"Bir kişinin bile yargılanması bizim için önemliydi. Bir mahkemeye çıkar, gözaltına al, ifadesi al. Dönemin başbakanın yaptığı açıklamalar ve gerek dönemin yetkili kişilerin yaptığı açıklamalar biz böyle bir davadan sonuç alabileceğimizi gösteriyordu fakat yıllar geçti hala bir sonuç alamadık."
Katliamın ardından Ferhat Encü, 7 Haziran seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi'nden (HDP) Şırnak Milletvekili seçildi. Meclis kürsüsünden çoğu kez Roboski'yi gündeme getiren Encü, Nisan 2016 tarihinde büyük bir itirazla karşılaştı.
Encü, Nisan 2016 tarihinde Meclis kürsüsünden Roboski'de katledilen 34 köylüyü hatırlattı. Encü'nün konuşması sırasında 'Teröristler dışarı, yeriniz hapishane' sesleri yükseldi ve arbede yaşandı.
O günü anımsatan Encü, "O gün yaşananlar Roboski'ye olan tahammülsüzlüğün göstergesiydi" yorumunu yaptı.
"Dava dosyası Ankara'nın dehlizlerinden kayboldu" Encü de diğer tüm Uludereliler gibi faillerin yargılanmamasına tepkili. Encü'ye göre, Roboski davası Ankara'nın dehlizlerinde kayboldu.
Eski vekil Encü şunları kaydetti:
"O günün başbakanı 'Ankara'nın karanlık dehlizinde kaybolmayacak' dedi ama Ankara'nın karanlık dehlizinde kaybedildi. Ankara'nın karanlık dehlizinde kaybedilen dosyayı, mücadeleyi, davayı oradan çıkarıp yeniden gün yüzüne çıkarmak hem bizim ahlaki, hem vicdani hem de politik görevimizdir."
Roboski'de bir anma töreni gerçekleştireceklerini hatırlatan Encü, "8. yılında Roboski'de bir anma gerçekleştireceğiz. İmkanı olan ve tüm insanların bu etkinliğe, anmaya katılmaya çağırıyorum. Çünkü birlikte mücadele edersek ancak başarabiliriz." çağrısı yaptı.
"Soruşturmanın yenide başlaması lazım" Roboski davası avukatlarından Kerem Altıparmak ise soruşturmanın yeniden başlatılması için başvuru yaptıkları bilgisini verdi.
Altıparmak şunları söyledi:
"Roboski soruşturmasının kapanmasında rol alan bazı yargı mensuplarının ihraç edilmesi ve başta Berat Albayrak olmak üzere kimi iktidar sözcülerinin Roboski ile ilgili olarak FETÖ'yü suçlaması nedeniyle soruşturmanın yeniden başlatılması için bir başvuru yapıldı. Bu başvuru sonrasında somut bir cevap henüz verilmiş değil."
© The Independentturkish
