ABD’deki tutuklu sığınmacılar temel ihtiyaçları için çok ucuza çalışmak zorunda kalıyor

Cezaevlerindeki sığınmacıların temel ihtiyaçlarına değerinden çok daha fazla ödeme yapmak zorunda kaldıkları iddia ediliyor

Michelle Conlin / Kristina Cooke - The Independent

Duglas Cruz, Kaliforniya’daki bir cezaevinde gözaltında bulunan iltica arayışındaki yüzlerce sığınmacıdan biri.

Cruz’un iki seçeneği var; ya merkezde verilen ve kendisini sürekli aç hissettiren yemekler ile yetinecek ya da büfeden fazladan yiyecek satın alabilmek için cezaevinin mutfağında çalışıp para kazanacak.

Cruz çalışmayı tercih ediyor. Ama özel işletmeye bağlı Adelanto Gözaltı Merkezi’ndeki günlük 1 dolarlık maaşı çok da yeterli gelmiyor.

Cezaevi kantininde satılan ton balığı konservesinin fiyatı 3,25 dolar. Yakınlardaki bir marketteki fiyatın dört kat fazlası. Duglas Cruz fiyatı 58 sent olan bir paket önceden pişirilmiş eriştede karar kılıyor ki onun da fiyatı markettekinin iki katı. Küçük bir deodorantın fiyatının 3,35 dolar ile üç günlük maaşına eşit olduğunu söyleyen Cruz, bunun imkansız bir lüks olacağını ifade ediyor.

Cruz, “Eğer bunu alsaydım yemek için yeterli para kalmazdı” diyor.

Ton balığı ve deodorant Duglas Cruz gibi sığınmacılar için küçük endişeler olarak görülebilir. 25 yaşındaki Cruz, Orta Amerika’daki Honduras’ta yaşarken suç çeteleri onu kendilerine katılmak için zorlayınca ülkesini terk etmiş. Honduras’ta “hayır” demek infaz anlamına gelebilir.

Ama göçmen temsilcileri yüksek fiyatlı büfe ürünlerinin, özel işletmeye bağlı cezaevlerinin kapsamlı bir stratejisinin parçası olduğunu söylüyor. Buna göre bu cezaevleri, faaliyet giderlerini düşürmek ve karlarını artırmak amacıyla gözaltındakileri ucuza çalıştırmaktan faydalanıyor.

Göçmenler ve aktivistler, Adelanto gibi merkezlerin sığınmacıların yiyecek gibi temel ihtiyaçlarını kasten gerekenden az miktarda temin ettiğini belirtiyor. Böylece bu insanlar temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek adına çok ucuza çalışmaya mecbur bırakılıyor.

"Maaş oranları federal hükümetin denetiminde"

Adelanto Gözaltı Merkezi, ülkenin en büyük özelleştirilmiş cezaevleri işletmecisi olan Florida merkezli Geo Group’a bağlı. Geo Grup sözcüsü Pablo Paez bu iddiaların “tamamıyla yanlış” olduğunu söylüyor.

Paez merkezdeki tutuklulara diyetisyenler tarafından onaylanmış yemekler verildiğini, çalışma programının gönüllülük esasına dayandığını ve maaş oranlarının federal hükümetin denetiminde olduğunu iddia ediyor.

Şirket ayrıca, merkezlerdeki büfelerin taşeron firmalar tarafından işletildiğini ve fiyatların “muadil yerel marketlerle uyumlu olduğunu” belirtiyor. Şirket, büfedeki satışlardan “en düşük düzeyde komisyon aldığını”, bu meblağın çoğunun da tutukluların eğlence ve diğer ihtiyaçları için oluşturulmuş bir “sosyal yardım fonuna” aktarıldığını ifade ediyor.

Merkezlerde kalanların akrabaları, yakınlarının büfe masraflarını karşılamak için elektronik ortamda para gönderebiliyor. Ancak aileler bu işlemin, yatan paranın yüzde 10’u kadar yüksek bir miktara mal olduğunu söylüyor. Tutuklu göçmenlerin çoğu için temiz ve tok kalabilmenin tek yolu tuvaletleri yıkamak ya da yerleri silmek.

Senatörler şikayetlerin araştırılmasını istedi

ABD’nin ikinci büyük özelleştirilmiş cezaevleri işletmecisi, Nashville merkezli CoreCivic’e yönelik geçtiğimiz yıl açılan toplu davada 67 yaşındaki tutuklu Wilhen Hill Barrientos, şunları söylemişti:

“Ya bir saat boyunca birkaç sent için çalışırsınız ya da sabun, şampuan, deodorant ya da yiyecek gibi temel ihtiyaçlardan yoksun yaşarsınız.”

Barrientos tuvalet kağıdı istediğinde gardiyanların kendisine “parmaklarını kullanmasını” söylediğini anlatmıştı.

Göçmen hakları grupları Kalifornia, Kolorado, Teksas ve Washington’da da CoreCivic ve Geo Grup’a yönelik benzer davalar açtı.

ABD’de 2020 başkanlık seçimi için adı geçen demokrat Elizabeth Warren da dahil 11 ABD senatörü, kasım ayında Geo Group ve CoreCivic’e mektup göndererek durumu eleştirdi. Senatörler mektupta, ABD Denetleme Dairesi Başkanlığı’nın Aralık 2017’ye ait bir raporuna yer verdi. ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ile anlaşmalı cezaevlerindeki sorunları belgeleyen raporda bozuk, küflü ve son tarihi geçmiş yiyeceklere ve mahkumların hijyen ürünlerine ulaşamadıkları yönündeki şikayetlerine dikkat çekiliyor. Senatörler, Geo Group ve CoreCivic’in tüm suçlamalara yanıt vermesini talep etti.

Geo Group kapsamlı ve detaylı bir yanıtın hazırlanmakta olduğunu belirtti. CoreCivic sözcüsü Amanda Gilchrist ise senatörlerin iddialarını kabul etmeyerek şirketin mahkumların “tüm günlük ihtiyaçlarını” karşıladığını ileri sürdü.

Trump'ın göçmen politikası cezaevi şirketlerinin gelirlerini artırdı

Geo Group ve CoreCivic birlikte, ABD’deki özelleştirilmiş cezaevleri işletmeciliğinin yarısından fazlasını yönetiyor. İki şirketin 2017’deki toplam geliri 4 milyar dolara yakın. Şirketlerin gelirleri incelendiğinde en büyük müşterilerinin ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) olduğu görülüyor.

ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmen politikası sektör için bir lütuf halini almış durumda. 2019 mali yılında ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi tutukluluğu altında bulunan kişi sayısı günlük ortalama 45 bin 200 olarak belirlendi. Bu oran 2017 mali yılına göre yaklaşık yüzde 19 yükselmiş durumda.

Geo Group ve CoreCivic geçtiğimiz yıl boyunca merkezlerine göçmenler için yüzlerce yatak daha koydu. İki şirketin de borsadaki değeri Trump’ın başa gelmesinden bu yana yüzde 30 yükseldi.



*İçerik orijinal haline bağlı kalınarak çevrilmiştir. Independent Türkçe'nin editöryal politikasını yansıtmayabilir. 

https://www.independent.co.uk/news/world/americas

The Independent Türkçe için çeviren: Sezin Bala 

© The Independent

DAHA FAZLA HABER OKU