Nevşehir Belediye Başkanı’ndan Abdullah Çatlı paylaşımı

Rasim Arı, Susurluk kazasının yıldönümünde dikkati çekici bir mesaj paylaştı

Fotoğraf: Twitter / Rasim Arı

Nevşehir Belediye Başkanı Rasim Arı, Balıkesir'in Susurluk ilçesinde 3 Kasım 1996 tarihinde meydana gelen kazada ölen Bahçelievler katliamı sanıklarından Abdullah Çatlı’yı anan bir mesaj paylaştı.

Arı, Twitter’dan paylaştığı mesaj ile Çatlı ile hemşeri olmaktan gurur duyduğunu söyledi. Arı’nın mesajı şöyle:

Annelerin helal süt ile büyüttüğü, sokakları delikanlılık kokan, hainleri çevresinde barındırmayan, vatan aşkıyla dolu nesiller yetiştiren kadim bir il, Nevşehir… Tüm sıfatlardan münezzeh olarak, hemşehrisi olarak, hururla! Rahmet Olsun...

Mesajda ayrıca Çatlı’nın içinde yer aldığı ve dönemin Doğru Yol Partisi (DYP) Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak’a ait kazaya karışan Mercedes’in fotoğrafını da paylaşması da dikkati çekti.

Susurluk kazası

Kuşadası'ndan yola çıkan ve Hüseyin Kocadağ'ın kullandığı 06 AC 600 plakalı Mercedes, 3 Kasım'da, Susurluk'u geçtikten sonra, NATO Yolu ya da Havaalanı denilen mevkide, bir akaryakıt istasyonundan yola çıkan Hasan Gökçe yönetimindeki 20 RC 721 plakalı kamyona arkadan çarptı.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

Trafik kazasında İstanbul Polis Okulu Müdürü Hüseyin Kocadağ, Mehmet Özbay, Abdullah Çatlı, Melahat Özbay, Gonca Us ölürken DYP Şanlıurfa Milletvekili ve Bucak aşiteri lideri Sedat Edip Bucak yaralandı.

Kazanın ardından gözaltına alınan kamyon şoförü Hasan Gökçe'nin yargılanmasına, 20 Kasım 1996'da başlandı. Susurluk'un küçük adliye binasında yapılan ilk duruşmada Hasan Gökçe, kamyonuna çarpan otomobili görmediğini ve olayın tamamen bir kaza olduğunu söyledi. Hakim Yaşar Yetiş'in, “Olay yerini neden terk ettin?” şeklindeki sorusunu ise Gökçe, “Otomobildeki ölüleri görünce şuurumu kaybettim” diye yanıtladı.

İlçede 30 Aralık 1996'da yapılan ikinci duruşmada ise Sedat Edip Bucak'ın, ifadesinde, olayın bir kaza olduğunu ve kamyon şoföründen şikayetçi olmadığını bildirmesi üzerine, Cumhuriyet Savcısı'nın, tutukluluk halinin devamını talep etmesine rağmen, Hakim Yaşar Yetiş, Gökçe'yi tahliye etti.

Tarih 26 Mayıs 1997'yi gösterdiğinde, kazanın beşinci ve son duruşması yapıldı. Bu duruşmada, Hasan Gökçe, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Komisyonu'ndan gelen rapor doğrultusunda, 8/6 oranında kusurlu bulundu. Avukatının, rapora itiraz etmesine rağmen Gökçe, mahkeme tarafından 4 yıl hapis ve 1 milyon 260 bin lira para cezasına çarptırıldı. Mahkeme daha sonra cezayı, 3 yıl hapis ve 945 bin lira ağır para cezasına indirdi ve sanığın tutukluluk süresini dikkate alarak hapis cezasını 6 milyon 420 bin lira para cezasına çevirdi. Gökçe, Hüseyin Kocadağ'ın eşi Kıymet Kocadağ'a 100 milyon lira tazminat ve mahkeme masrafları olan 35 milyon lirayı ödemeye de mahkûm edildi.

DAHA FAZLA HABER OKU