ABD Temsilciler Meclisi'nde onaylanan Türkiye'ye yaptırım tasarısında neler var, bundan sonra ne olacak?

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye'ye Suriye'nin kuzeyindeki operasyonundan dolayı yaptırımlar uygulanmasını içeren bir tasarıyı onayladı, Başkan Donald Trump’a yakınlığıyla tanınan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham’dan tasarılara destek geldi

Fotoğraf: Reuters

ABD Temsilciler Meclisi, Türkiye'ye Suriye'nin kuzeyindeki operasyonundan dolayı yaptırımlar uygulanmasını içeren bir tasarıyı onayladı.

Tasarı, genel kurulda yapılan oylamada 16'ya karşı 403 oyla kabul edildi.

Yasa tasarısının kısa adı PACT. 

Yani Türkiye'nin Çıkardığı Çatışmaya Karşı Yasa.

Çatışmadan kasıt Türkiye'nin 9 Ekim'de Suriye'nin kuzeydoğusuna yönelik sınır hattının terör unsurlarından temizlenmesi saikiyle başlattığı Barış Pınarı Harekatı.

Tasarı 16 Ekim'de Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Eliot Engel ve komisyonun en kıdemli Cumhuriyetçi üyesi Mike McCaul tarafından sunulmuştu.

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

"ABD ve Türkiye 1952'den bu yana, Türkiye'nin NATO üyeliği sonrası müttefiktir" ifadesiyle başlayan tasarı, Başkan Donald Trump'tan Türkiye ve operasyonda rolü olan Türk yetkililer üzerinde çeşitli yaptırım ve kısıtlamalar uygulamasını istiyor.

"NATO üyesi olmak diğer müttefikler ile savunma ve güvenliği sağlanması meselelerinde birlikte hareket edilmesi gerekir' ifadesine yer veren tasarıda, Türkiye'nin operasyon kararı için 'işgal' tanımı kullanılıyor:

Suriye'yi işgal etme kararı alan Türk yetkililer, Suriyeli Kürt toplumu ve operasyondan etkilenen topluluklara yönelik saldırılara liderlik eden üst düzey Türk askeri yetkilileri, Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonlarına yardım eden Türk yetkililer" belirlenerek listeye eklenecek.

Tasarının 3. maddesinin ek bölümünde Türk askeri yetkililerin Kürt ve Arap sivillerin yanı sıra Suriye'nin kuzeyindeki etnik ve dini azınlıklara yönelik saldırıları yönettiği belirtiliyor.

Barış Pınarı Harekatı'nda silahlı çatışmalar hukuku ve uluslararası insan haklarının ihlal edildiği vurgulanıyor. 

Tasarıda Cumhurbaşkanı ve Bakanlar yaptırım listesinde

Türk ordusunun silah ve finansmana erişimine kısıtlamalar getirilmesini ve Amerikan silahlarının, Suriye'de operasyon yürüten Türk Silahlı Kuvvetleri'ne satışı engellemesini öngören tasarı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi olmak üzere bazı Türk liderleri yaptırım listesine alıyor. 

Tasarının yasalaşması halinde 15 gün içinde yaptırımların uygulanması öngörülüyor.  

Yaptırım listesinde isim yok ancak hedefteki pozisyonlar belirlenmiş.

Bu pozisyonlar arasında Milli Savunma Bakanı, TSK Genelkurmay Başkanı, 2. Ordu Komutanı, Hazine ve Maliye Bakanı var.

Bir başka deyişle maddede sadece unvanlar yer alırken, şu an bu görevlerdeki kişilerin isimlerine yer verilmiyor.

Tasarıda Halkbank detayı

Tasarıda adı açıkça geçen kuruluş ise Halkbank.

Buna göre tasarının yasalaşması halinde 15 gün içinde Başkan, Halkbank'a ya da bu bankanın iştiraki niteliğindeki kuruluş veya kuruluşlara mali yaptırım uygulayacak.

Aynı yasa tasarısında, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze savunma sistemi satın almasına yönelik yaptırım uygulanması maddesi de var. 

Tasarının 11. bölümünde, daha önceki maddelerde uygulanması öngörülen yaptırımlar var.

Yaptırım listesinde adı geçen kişi ve kurumların ABD'deki mal varlıklarına erişimlerinin engellenmesinin yanı sıra söz konusu mal varlıklarının satılması veya yer değiştirmesi mümkün olmayacak.

Bu kişiler "ABD'ye kabul edilmez, ABD'ye giriş için vize ya da herhangi başka bir belge alamaz, daha önce aldığı vize ya da belgeler, ne zaman alındığına bakılmaksızın yasa yürürlüğe girdi anda iptal edilmiş sayılır."

Bu maddenin tek istisnası da, yaptırım uygulanan kişilerin New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler Genel Merkezi'ne gitmesini gerektiren durumlar olacak.

CAATSA'ya gönderme

Tasarının 8. maddesinde 27 Temmuz 2017'de ABD Senatosu'ndan geçen ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlarla Mücadele Etme Yasası, CAATSA'ya yönelik vurgu dikkat çekiyor.

Burada CAATSA'nın 231. maddesinin uygulanmasından söz ediliyor. 

231. madde Rusya'dan silah alıp savunma harcaması yapan ülkeleri ABD'nin düşmanına yardım eden ülke sınıfına sokuyor.

Yasanın yürürlüğe girmesinden sonraki 30 gün içinde, 12 Temmuz 2019'da parçaları Türkiye'ye gönderilmeye başlayan S400 füze savunma sisteminin satışı sebebiyle, daha önce de gündeme gelen CAATSA yaptırımlarının başlaması öngörülüyor.

Karar tasarı tavsiye niteliğinde, Trump’ın imzası gerekmiyor.

Yasa tasarısı ise önce senatoda oylanacak sonra da Trump’a imzaya gidecek.

ABD Senatosu'nda da Türkiye'ye yönelik yaptırımların devreye sokulmasını öngören bir yasa tasarısı bulunuyor.

Senato'daki tasarı da Cumhuriyetçi ve Demokrat üyeler tarafından birlikte hazırlanmıştı.

Tasarıyı Senato gündemine taşıyan Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham her ne kadar Barış Pınarı Harekâtı'nın başladığı günlerde Senato'nun yaptırım paketini hızlı bir şekilde oylayacağını söylese de, Ankara'nın Washington ve Moskova ile ayrı ayrı yaptığı görüşmeler sonucunda Barış Pınarı Harekâtı'nı durdurmasının ardından Senato'daki süreç de hız yitirdi.

22 Ekim'de bir basın açıklaması yapan Graham, Başkan Trump ile görüştüğünü ve Beyaz Saray'ın diplomatik çabalarına fırsat tanıyabilmek adına Senato'daki yaptırım paketini şimdilik askıya aldığını açıklamıştı.

Ancak dünkü tablonun ardından Graham Twitter'dan yaptığı açıklamada  “Senato’nun bu işi devam ettirmesini ve Türkiye’nin, onlar bize ve müttefiklerimize sorun yaratırken ABD’nin kenarda oturmayacağını tartışmasız bir şekilde görmesini sağlayacağını bekliyorum” dedi.

Trump'ın düzenlemeyi veto yetkisi bulunuyor.

Ancak paketin Kongre'ye geri gönderilmesi sonrası yapılacak oylamada üçte ikilik çoğunluğun elde edilmesiyle yaptırımlar ABD Başkan'ının vetosuna rağmen yasalaşabiliyor.

 

Independent Türkçe

DAHA FAZLA HABER OKU