Venezuelalı muhalif, Nobel Barış Ödülü'nü almaya gidebilecek mi?

Oslo'daki törene katılırsa ülkesine dönemeyebilir

Bir kere daha devlet başkanlığına seçildiği duyurulan Maduro'nun 10 Ocak'taki yemin töreni öncesinde başkent Karakas'ta düzenlenen protesto gösterisine María Corina Machado da katılmıştı (AFP)

2025'in Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen María Corina Machado'nun çarşamba günü Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenecek törene katılıp katılmama kararı, onun Venezuela'daki geleceğini belirleyebilir. 

İki ay önce yaptığı açıklamada 58 yaşındaki aktivistin Güney Amerika ülkesini 2013'ten beri yöneten Nicolás Maduro'ya yönelik muhalefetine işaret eden Nobel Barış Komitesi, "Venezuela halkının demokratik haklarını savunmak için verdiği mücadele nedeniyle" María Corina Machado'nun ödülü kazanmaya layık görüldüğünü vurgulamıştı. 

fazla oku

Bu bölüm, konuyla ilgili referans noktalarını içerir. (Related Nodes field)

2013'te 15 yıl siyaset yasağı cezası alan politikacı, geçen sene yapılan devlet başkanlığı seçimlerini hileyle kazandığı iddia edilen 63 yaşındaki Maduro'nun kendisini ülkeye sokmayabileceğini ve bu durumun Venezuela'daki etkisini azaltabileceğini düşünüyor. 

Diğer yandan María Corina Machado, Oslo'ya giderse görünürlüğünün artacağını ve bunun Maduro'ya karşı uluslararası baskıyı kuvvetlendirebileceğini de hesap ediyor. 

Machado, geçen hafta Norveç'in kamu yayıncısı NRK'ye verdiği röportajda Nobel törenine katılmak istediğinin altını çizmişti. 

"Peki Venezuela'ya dönebilecek misiniz?" sorusunuysa şöyle yanıtlamıştı:

Sizi ve her bir Venezuelalıyı temin ederim ki geri döneceğim.

Konuyu haberleştiren Wall Street Journal (WSJ), ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağını destekleyen Machado'nun neredeyse bir yıldır Venezuela topraklarında saklanarak tutuklanmamaya çalıştığını vurguluyor. 

Amerikan gazetesi, geçmişte pek çok muhalifin komşu Kolombiya üzerinden Venezuela'yı terk ettiğini hatırlattı.

Kolombiya'nın solcu lideri Gustavo Petro'nun Machado'yu "ABD emperyalizminin maşası" diye nitelemesinin bu seçeneği zorlaştırdığı bildirildi. 

Machado'nun başdanışmanlarından David Smolansky de pazar günü "Bu çok hassas bir karar. Demokrasi hareketi için en iyi seçenek neyse onu yapacak" diyerek nihai kararın verilmediğini açıkladı. 

Geçmişte uzun süre Venezuela'da görev yapmış ABD diplomatlarından Brian Naranjo ise Machado'nun ülkesine dönüşünü zor gördüğünü söyledi:

Onun geri dönmesine izin vermek çok tehlikeli olabilir.

ABD merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi'nin Venezuela uzmanlarından Geoff Ramsey de şu yorumu yaptı:

Maduro, Machado'nun gitmesinden memnun olsa da bedel ödemeden dönmesine izin vermeyecektir.

Venezuela Başsavcısı Tarek William Saab, hakkında teröre teşvik gibi pek çok suçlama bulan Machado'nun Norveç'e gitmesi halinde kaçak durumuna düşeceğini ifade etti. 

Diğer yandan ABD'nin Karayipler'deki askeri yığınağı Venezuela halkını huzursuz ediyor.

Donald Trump yönetimi uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele gerekçesiyle Güney Mızrağı Operasyonu'nu başlattığını geçen ay duyurmuştu. Amerikan ordusu, dünyanın en büyük uçak gemisi USS Gerald R. Ford'un da aralarında bulunduğu çok sayıda savaş gemisiyle birlikte 15 bin askerini bölgeye sevk etmişti.

ABD Dışişleri Bakanlığı, uyuşturucu kaçakçılığından sorumlu tuttuğu Güneşler Karteli'ni (Cartel de los Soles) terör örgütü ilan etmiş, liderinin Maduro olduğunu öne sürmüştü.

Bölgede eylülden bu yana en az 22 operasyon düzenleyen Amerikan ordusu, uyuşturucu kaçakçılığına karıştığını iddia ettiği 86 kişiyi öldürdü. 


Independent Türkçe, Wall Street Journal, AA

Derleyen: Eren Umurbilir

DAHA FAZLA HABER OKU